Milletimizin bazı toplumsal olaylarda yapmış oldukları davranışlar ister istemez canımızı sıkmaktadır. Ne kadar da yapmayın etmeyin desende bir türlü yola gelmiyorlar. Öyle bir hal alıyor ki ne yapmalıyız ki bu milletin tutarsız davranışları düzelsin. 
 
Artık ne kadar okursan oku. Ne kadar yazıp çizsende faydası yok demekten kendimi alamıyorum. Umutsuz olmak istemiyorum. Hiç bir zaman da umudumu yitirmedim. Ama öyle bir hal geliyor ki. Çıkıp meydanlara bağıra bağıra "Yeter artık" demek geliyor içimden.
 
Geçenlerde televizyonda basketbol maçları sonunda tören düzenleniyor. İlk defa Türk Milli takımı dünya ikincisi olmuş. Gururlu ve çok mutlu olduğumuz bir akşam. Böyle bir akşamda başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhine bazı kendini bilmez taraftarlar tarafından protesto ediliyor.
 
Orası dünyanın gözü önünde olan bir yer. Orada Türk Milli takımının bir başarısı var. Tabii haklı olarak törene gelen Türkiye'nin bir başbakanı gelecek. Siyasi olarak ister karşı olun ister olmayın. Bu alanda siyaset yapmak çok ama çok ayıp bir durumdur.
 
Bu olay bana milletimizin devletçilik kavramını bilmediğini ortaya koymuştur. Bundan dolayııdır ki biz bu kafayla devam edersek ileride olacak olan olayların önüne kimse geçemez.
 
Milletimizin protesto yapacağı yer orası değil. Devleti temsil edilen yerlerde yaparsanız iş çığrından çıkmış demektir. Hükümetler gelip geçiçidir. Devlet daima ayakta kalacaktır. Allahını severseniz artık devletçilik kavramını öğrenin.
 
Şöyle bir düşünün insanın beş parmağı birbirine benziyor mu ? İnsanların hiç birinin düşünceleri bir olamaz. Aynen parmak izlerinin bir olmadığı gibi.
 
Dünya bizi seyretti. Cümle aleme rezil olduk. Hepimiz kardeşiz. Kavga etsek te aramızda kalsın. Bir derdimiz olursa başkası gelip derdimize çare olacak mı ?
 
Ben onu bunu bilmem. Devlet kapısında ekmek yediğim için bu tür olaylara karşıyım. Bu olayın başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan bir hakaret olarak kabul etmiyorum. Bu hakaret Türk Milletine yapılan bir hakarettir.
 
Açık açık yazıyorum. Çalıştığın yerde kafana göre iş arkadaşın olmayabilir. Ama yaptığın iş devletin işi ise burada bir adım geri atmasını, birbirimize katlanmamızı, devletin işi diyerek dört elle sarılmamız gerektiğini ve bunun iki kere iki nasıl dört yapıyorsa mutlaka uymamız gerekiyor.
 
Milletimizden Allah rızası için yalvarıyorum. Ne olursunuz kendinize geliniz. Devlet işi ile hükümet işlerini karıştırmayalım.    
 
15.09.2010    
( 288- Devletçilik Kavramı başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 16.09.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.