Engelli Öğretmen Sorun Olur Mu
Bugün bu köşede engelli
bireylerin çalışma hayatındaki yerini ve konumlarını biraz dile getirmek
istiyorum. Maalesef bizim en büyük engelimiz geniş bir alana yayılamamış olan
düşüncelerimizdir. Engelin ne olduğunu anlayamayan zihinlerimizdir. Yine en
büyük, yerimizde saymamıza neden olan en önemli engelimiz cehaletimizdir. O
cehalet ki bize düşünmeden laf söylemeye, bir konu hakkında etraflıca araştırma
yapmadan fikir üretmeye sebep olmaktadır.
Bu sitede edebiyata
dair ne varsa bulabilirsiniz. Edebiyat, hayat demektir. Şu anlatmaya çalıştığım
konuda hayatın bir parçasıdır. Ayrıca insanlarımızın daha sağlıklı düşünebilmesine
olanak sağlayacaksa bu yazı mutlu olurum. Bildiğiniz gibi toplumumuzda çeşitli
engel gruplarında olan kardeşlerimiz var. Medeniyetimizin ve kültürümüzün bir
emaresi olarak şefkat ve merhamet kavramlarıyla bu kardeşlerimize yaklaşıyoruz
çoğu zaman, bu iyi bir şey olabilir ancak fazlası zarardır. Engelli
kardeşlerimizin bir hakkı bulunmakta ve bu hak da yasalarla verilmelidir. Yani
devlet yasalarla engelli kardeşlerimizin haklarını korumalı ve onların
haklarını teminat altına almalıdır. Tabir yerindeyse insanların vicdanına terk
etmemelidir. Çok açık ve net bir şekilde söyleyeyim, iyi insanlarımız mutlaka
vardır ama engelli bireylerin topluma yük olduğunu düşünen aklı kıt
insanlarımız da yok değil. Bu insanların basiretsiz olduğunu da cesurca haykırabilirim.
Sırf kendi menfaatini düşünerek bu kardeşlerimizi yok sayan zihniyetlerin
aslında yanlış bir konumda olduğunu belirtmek isterim.
Bildiğiniz gibi kamu ve
özel sektörde %3 engelli çalıştırma oranı mevcuttur. Bu da kanunlarla zorunlu
hale getirilmiştir. Özel sektörde bunun sıkıntısı çok fazla, kamu kurumlarında
da bazı sıkıntılar var ama aşılmaya çalışılıyor. Dedim ya zihniyet meselesi her
şey bir anda olmuyor. Bunlardan bahsede bahsede idarecilerimizin dikkatini
çekebilirsek ne mutlu. Bazı idarecilerimiz de iyi niyetli olmalarına rağmen
konuya vakıf olmadıklarından yanlış uygulamalara imza atabiliyorlar. Özel sektörde
uygulamadaki sıkıntıların en büyüğü engellilerin çalıştırılmasındaki mantığın
kavranılmamış olmasıdır. Adamın biri diyor ki “Sen işe gelme biz senin
sigortanı yatıralım.” Bu ne demek, biz sigortanı gösterelim ki iş yerimizde
engelli personel çalıştırmış görünelim ve ceza almayalım. Tamamen kendi
menfaatlerini düşünen bir iş yeri… Neden engelli kardeşlerimizin çalıştırılması
için kota kondu hiç kafa yormuyorlar! Engelli bireylerin de herkes gibi yaşama
hakkı bulunmaktadır onların da sosyal hayatları bulunmaktadır. Çıkıp dolaşmaya,
konuşmaya ve kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ayaklarının üstünde
durmaya ihtiyaçları bulunmaktadır. Bütün bunları görmezden gelip onları evlere
hapsetmek ise cinayetlerin en büyüğüdür kanaatimce…
Bu sütunda zaman zaman
engelli konusunu işliyorum çünkü etrafımda gözlemlediğim birçok şeyde hâlâ bu
konuda birçok eksiğimiz olduğunu gözler önüne seriyor. Mesela engelli bireyleri
reklam yaparak bir iş yapmak o insanları üzebilir, bunu hiç düşündünüz mü?
Yukarıda da bahsettiğim gibi engelli kardeşlerimizin hakları toplumun vicdanına
bırakılmayacak kadar önemli ve acildir. Onların sorunlarının ivedi çözülmesi ve
sorunlarının dinlenmesi gerekiyor. Son zamanlarda güzel gelişmeler var ama
bunun yanında da birçok sıkıntı mevcut. Kimseye sesimi ulaştıramadığımdan
dolayı yani kanun yapıcılara sesimi ulaştıramadığımdan dolayı bu sıkıntıları
kendileriyle henüz paylaşma imkânı bulamadım. İnsanlarımızı bilinçlendirerek en
azından engelli bireylerin bir öcü olmadığını ve onlardan korkulmaması
gerektiğini dile getirmeye çalışıyorum.
Yakın zamanda sayın başbakan
engelli öğretmen alımı yapılacağını açıklamış ve birçok sitede bu haber
verilmişti. Takip ettiğim kadarıyla 2010 yılında 1.000 civarında engelli
öğretmen kontenjanı ayrılmıştı ve başvuran 900 küsur öğretmenin tamamı atanmaya
hak kazanmıştı. Bugün 600 civarında engelli öğretmen kontenjanı ayrıldığı
müjdesi verildi. Çeşitli sitelerde haberleri okurken bazı yorumlar beni hayli
düşündürdü. O yorumları yazanlar da bir insan dolayısıyla bir dünya… Yalnız
yorumlar dediğim gibi cehalet kokuyor. İsmi lazım değil, adamın biri aynen
şöyle yazmış: “Kimse olaya duygusal
bakmadan düşünsün. Çocuğunuzun özürlü bir öğretmenin sınıfında olmasını ister
misiniz?” Bu konuları dile getirirken gerçekten bu kadar sığ mı düşünüyoruz
demekten kendimi alamıyorum. Olaya duygusal bakmadan düşünelim, çocuğun
öğretmeni engelli olursa çocukta ne etki yapar? Bunun cevabını vermek lazım bir
defa… Ne olur çocuk etkilenir mi bundan? Burada ne söylenmek isteniyor. Ayrıca
çocuğun karşısındakinin bir öcü olmadığını bir insan olduğunu tekrar
hatırlatmak isterim. Bu işin duygusallığı olmaz. Çeşitli sebeplerle yürüme,
duyma, görme ve çeşitli hayati fonksiyonlarını kaybetmiş kardeşlerimizin
hayalindeki mesleği yapmalarına engel koyamazsınız. Buna kimsenin hakkı olamaz.
Yine unutmamak gerekir ki onlar düşünen bireyler; hayalleri, umutları ve idealleri
var. Ayırım yapmaksızın bütün insanların birer dünya olduğunu düşünürüm daima.
Çocuk açısından düşünmeye devam edelim, çocuk diyecek ki öğretmenim duymuyor,
görmüyor ya da yürüyemiyor ama buna rağmen azmetmiş okumuş ve öğretmen olmuş.
Yaz kış demeden geliyor bana bir şeyler öğretebilmek için… Tüm engelleri aşıp
gelmiş, ben sağlam olduğum halde derslerimi aksatıyorum vs. şeklinde düşünerek
öğretmeni kendisinin gözünde ideal bir örnek olabilir. Her zaman olaylara
olumsuz bakmaya devam edersek, bir adım dahi atamayız. Bu çocuklar yarın hayata
atıldıkları zaman engelli bireylerle nasıl iletişim kurabileceklerini
öğrenirler en azından. Ve şunu da hiçbir zaman unutmamanızı salık veririm,
engelli birey öğretmenliğe kadar gelebilmişse ve öğretmenlik diplomasını
alabilmişse siz onun karşısında daha duramazsınız. O bütün her şeyi
göğüsleyerek yoluna devam etmiş, sizin menşei olmayan düşüncelerinize karınları
tok.
Bu kadar sivri bir
şekilde söylüyorum ama kusura bakmayın, birilerinin silkinmesi lazım. Engelli
bireylerden bal gibi öğretmen olur, doktor olur. Herkes kendi engellinin
farkında ve hangi mesleği yapabileceğinin de farkında. Yürüyemeyen biri polis
olmayı düşünmez, görmeyen biri pilot olmayı düşünmez ama yapabileceğine
inandığı bir işi de yapmaktan geri durmaz. Ama şunu söyleyeyim çarpık düşüncede
olan insanlarımız sayesinde bu kardeşlerimiz çabuk yıpranıyor. Her ne kadar
güçlü dursalar da zaman zaman üzülebiliyorlar. Üzülmek bir duygu hepimiz
üzülüyoruz bazen ama gereksiz yere bu kardeşlerimizi üzmeye hiç kimsenin hakkı
yok.
Velhasıl hiçbir veli
böyle anlamsız düşüncelerin girdabında boğulmasın. Tabii şunu da unutmamak
lazım bu arkadaşlarımıza da mesleki eğitimlerinin mutlaka verilmesi gerekiyor.
Mesleğimizi icra ettiğimiz sırada aldığımız ne eğitimler varsa bu kardeşlerimiz
de almalı. Onların sağlam insanlardan hiçbir farkı yok. Birkaç engel var onu da
aşmaya çalışıyorlar. Bunu yaparken de ortaya koyduğumuz suni engelleri
ivedilikle ortadan kaldırma zorunluluğumuz bulunuyor. Yeni atanacak olan öğretmenlerimize
başarılar dilerken, iyi bir öğretmen olabilmek için daima kendi alanlarıyla
ilgili eserleri takip etmeleri gerektiği notunu da eklemiş olayım. Selam ile.
(
Engelli Öğretmen Sorun Olur Mu başlıklı yazı
Erol AFŞİN tarafından
26.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.