B.




Dedelerimiz , dayak Cennet’ten çýkmadýr demiþler . Doðru mudur bilemem ama bazen ilaç yerine geçtiðine ve þifa verdiðine þahit olmuþumdur .
Evimizin bir duvarýnda küçük bir kýzýlcýk sopasý vardý ve üzerinde bir yazý yazardý : “ Ya Settar “
Anlamýný dolaylý yollardan öðrendim : Ayýplarý örtücü , kapatýcý demekmiþ .
O sopa bir semboldü ve hiç tatmadým . Varlýðý yetiyordu . Annemin tahammülü tükenip ‘akþam babanýz gelince söyleyeyim mi ? ‘ dediðinde gürültü dinerdi .
Merhum Gazeteci Ref’i Cevat Ulunay’ýn 1963 yýlýnda yayýnlanmýþ bir makalesi elime geçince eski hatýralara dalýp gittim .
Ýçki içip anýran serserilerle ilgili bir yazýsýna yorum yapan Afyon Aðýr Ceza Reisi üstada bir mektup yazarak hüküm verdiði bir davayý anlatýp ekliyor : “ Dayak cezasý Türk Ceza Kanununda yer almalýdýr “
Hakim Bey’in bahsettiði olay þöyle cereyan etmiþ :
“ Bir yaz gecesi , bir elinde býçak , bir elinde raký þiþesi olan bir it , halkýn oturup sohbet ettiði iki kahvenin önüne gelerek anýrmaya baþlýyor ‘ Bu kahvedekilerin anasýný , avradýný , dinini …. (sinkaf ) edeyim ‘
Halk þaþýrýp kalýnca kahveci oradan bir sandalye kapýp berduþa yaklaþýyor .” Sen sarhoþsun !... Kafan hasta … Bu kadar insanýn nikahý senin üzerine mi ? Ayýp deðil mi ? Defol evine git ! “
Sen misin bunu söyleyen ? Sarhoþ it , býçaðý sallýyor . Kahveciyi önce kolundan yaralýyor . Sonra midesini , karnýný deþerek baðýrsaklarýný döküyor . Ve kargaþadan yararlanarak kaçýp gidiyor . Sonunda yakalanýp mahkemece yargýlanýyor ; 16 sene 8 ay aðýr hapis …
Eðer Aðýr Ceza Reisi’nin teklif ettiði ceza kanunda olsaydý bu sarhoþ , daha ilk vukuatýnda kýrbacýn tadýný alacak , iþi bu kadar vahþet boyutuna vardýramayacaktý .
Þöyle þehrin meydanlýk bir yerinde bu tip hergelelerin kýrbaçlandýklarýn bir düþünün . Bundan daha etkili bir ceza olur mu ? Onuncu kýrbaçta bayýlýnca efenin süngüsü resmen düþer ; argo deyimle , çevresine madara olur . Deðil kahvenin önüne gidip milletin anasýna , avradýna küfretmek , sokaða çýkýp bakkala bile gidemez . “
Bazý köpek yavrularý için ‘taþ yemedik enik ‘ derler ya ; hakikaten bu enikler daha taþ yiyecek bir olayla karþýlaþmadýklarýndan ne kadar korkutursan korkut , havlayýp saldýrmaya devam ederler . Tecrübeli olanlar ise seni daha yaklaþýrken göz hapsine alýp taþ almak için henüz eðilirken kuyruðunu kýstýrýp uzaklaþýr .
Aradan elli yýlý aþkýn zaman geçmiþ ; býrakýn dayak cezasýný , insanlarýmýzýn ýrzýný , canýný mahvedip parçalayan , en korkunç vahþeti sergileyen canavarlar için yasalarýmýzdan ‘idam’ cezasýný kaldýrdýk.
Zina , AB hatýrýna suç olmaktan çýkarýldý .
Yankesiciler , kapkaççýlar , muslukçular , dýzdýzcýlar , zarfçýlar , vay anam babamcýlar , uzun lafýn kýsasý ne kadar madrabaz , hokkabaz hýrsýz varsa CMUK gereði cezasý 8 yýldan aþaðý ise karakolda ifadesi alýnýp , bedava avukat tutulup , davacýdan önce sýrýtarak karakoldan çýkýyorlar . Kefalet ,tazminat , para cezasý yok …
2000 Yýlý öncesi Ýstanbul’da iki parti deðiþtirip vurgun yapan badem gözlü bir bayan Belediye Baþkaný , Türkiye’den kaçýp çaldýðý paralarý harcadýðý Ýngiltere’de baþka bir suçtan yakalanýp hapsedilince 250 bin sterlin kefaleti ödemeden cezaevinden çýkamadý .
Zamanýmýzýn kýrbaç cezasý kanaatimce paradýr . Dinin, imanýn para olduðu bir dünyada kefaleti , para cezasýný bastýrdýðýn zaman adamýn dizleri titrer , dünyasý kararýr , benzi sararýr .

Avrupa’daki tüm cezaevlerindeki mahkum sayýsý 100 bini aþmazken sadece Türkiye’de bu sayýnýn çok üzerinde mahkum besleniyor .

Devlet , para cezalarýný yaygýnlaþtýrmadýkça sadece mahkumlarý deðil ayný zamanda kendini de cezalandýrýyor .