B.
Kentlerin eski mahallelerinde seyrek de olsa rastlanan çıkmaz sokaklar vardır . Hiç başınıza geldi mi bilmem . Bazen dalgınlıkla girmiş olduğum bu sokaklarda karşıma “Ey yabancı nereye ? Burası çıkmaz sokak ! “ diyerek adeta ellerini havaya kaldırmış eski bir evle karşılaşınca şaşırıp topuğumun üstünde gerisin geriye dönerek sanki herkes pencerelerden beni seyrediyormuş gibi bozuntuya vermeden kendimi ana caddeye attığımı hatırladıkça gülümserim .
Toplum hayatında da çıkmaz sokaklar vardır . İnsan oğlu ne zaman yolunu kesen son bir engelle karşılaşırsa o an adresin yanlışlığını fark ederek içindeki şaşkınlığı ve kırgınlığı atmakta zorlanır .
Bazen bu çıkmaz sokaklar uzun olur ve yorgun yolcu “ son ev “ yerine alnına çarpan bir mezar taşıyla karşılaşır .
“Ateizm ( Tanrı tanımazlık ) ve “Deizm “ ( Dinsizlik ) toplum hayatındaki çıkmaz sokakların en korkuncudur . Kibirli ve inkarcı o tip insanlar için yolun en doğrusu “bana göre “ “filana göre “ etiketli adres defterlerinde yazılıdır .
İnkarcı insanlar akıl ile her gerçeği ve sırrı çözeceklerini sanırlar ama akıl bir süre sonra yetersiz kalır ve çıkmaz bir sokakta tıkanıp kalırlar .
Akıldaki sınırları ve yetersizliği gören büyük insanlar fizik ötesi muhteşem sırları ararken inkar batağına düşmemişler akıl binitinden aşk binitine geçerek yol almışlardır .
Hazreti Mevlana diyor ki “ Eğer ben olayların zahiri (görünen ) sebeplerine takılıp kalsaydım arka plandaki hikmeti fark edemezdim . “
Sonra hakikati (gerçeği ) bulma yolundaki macerasını şöyle özetliyor :
Her şeyi sadece fizik kimya boyutunda ilme bağlayanlar yanılırlar . Hayattaki en hakiki mürşit ilim değildir . İlim akılla bulunur sonra insanların yararı için teknolojiye dönüşür . İlim sahipleri akıllarının sınırlarını zorlarlar fakat gerçeği inkar basitliğine düşmezler . Kibirlenmezler. Nerden geldiklerini ve nereye gideceklerini düşünürler . İdraklerini , anlama ve kavrama yeteneklerini zorlarlar . Sebep ve sonuç ilişkilerindeki mükemmelliği fark ederler . Bir çıkmaz sokağa girdiklerinde dönüş yapmayı , değişimi ve gelişimi reddetmezler .
Şair ve devlet adamı Ziya Paşa ne güzel demiş :
“ İdrak-i meali bu küçük akla gerekmez “
“Zira bu terazi o kadar sıkleti çekmez “
İlmin gerçek sahibi yüce Allah tarafından Hz.Muhammed (sav) aracılığı ile insanlığa hediye edilmiş olan “ Kur’an “ isimli muhteşem bir rehber mevcutken gerçekten alim olanlar kavrayamadıkları gerçekler karşısında inkar batağına düşmezler .