Size beş mühim yetenekten bahsedeceğim… Hayatın adil davranmadığını ve gerçeklerin sadece acılardan ibaret olduğunu düşünüyorsanız bir de bu yazıyı okuduktan sonra karar verin isterseniz… Ne demek istediğimi yetenekleri okuduğunuzda daha iyi anlamanızı ümit ediyorum…

Bunlardan ilki; önyargıdır… Bu, tam bir baş belasıdır… Belki de birçoğumuz farkında olarak veya farkında olmayarak, büyük yada küçük durumlarda önyargılı davranmışızdır… Eee ne de olsa insanoğlu, beşer de şaşar da… Önyargının kötü olduğunu ve buna istinaden benden büyük, küçük yada bay, bayan gibi ayrımlar yapmamam gerektiğini, bunun için de önyargılarımı yok etmemin zorunlu olduğunu öğrendim… Önyargının zararlarına karşılık kanıt bulmalıydım düşüncelerimin haklılığını ispatlayabilmek için… Sonra eğitim almayan kişilerin şu anda var oldukları durumlar gözümün önüne geldi… 

Mesela; bir kişi neden bir kişiyi öldürür…? Belki hastadır, belki alacak verecek davasıdır belki de birisinin lafıyla dolduruşa gelip, anlamadan, dinlemeden önyargılı davranması yüzündendir… Hastalığına lafım yok... Zira Rabb’in, akıl yoksun bıraktığı kişileri yargılamak oldukça onursuzca olur… Alacak verecek davasına bakacak olursak, kişi ne kadar da mal düşkünüdür… Herkes için demiyorum... Alacak mutlaka alınır ama alacak mal veya para yerine kişinin canını almak niye…? Pek bi mantalitesi yok gibi… Sonuncusu zaten makul… Anlamadan dinlemeden… “Neden?” diye sormadan… Kader işte…

İkinci olarak nefsine hâkim olabilme yeteneği… Şu ana kadar gözlemlediğim, edindiğim bilgilere dayanarak şunu diyebilirim sanırım; bir insanın yapamayacağı 2 şey vardır… Birincisi sadece ve sadece Tanrı’nın yapabildikleri, ikincisi ise Tanrı’nın izin vermediği şeyler… Nefsine hâkim olup iyiye ulaşmak, insanın yapabileceği bir şeydir ancak buna karşılık nefsini yok sayabilmek de insanın elindedir… Tanrı, zorla “Nefsine hâkim olma…” demez ama nefsine “Saldım çayıra Mevla’m kayıra” felsefesini uygulayabilirsin de demez… Bunlar arasında karar sana bırakılmıştır… Sonuçları delilleriyle söylenilerek…

Üçüncüsü ise empati… Bu, biraz önyargıya benziyor gibi lakin uzağını bilemiyorum ama yakından alakası yok… Burada düşüncelerinizi eyleme geçirmeden önce kendinizi karşı tarafın yerine koyarsınız… Yani önyargıda; olayı bir başkasından duyarken burada olayı birden fazla şekilde düşünen ve yorumlayan siz olursunuz ki burada karar vermeniz daha zordur… Zira karar vereceğiniz seçenekler; kendi inisiyatifiniz ve o an ki psikolojiniz ile sınırlıdır… Hangisi daha makul onu o anda değerlendirdiğinizde görebilirsiniz ancak…

Dördüncü yetenek ters psikoloji… Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama her bir yetenek savunma ve taarruz amaçlı kullanılabilir… Bu, tamamen bulunduğunuz duruma bağlı… Ancak ters psikolojiyi genellikle savunma maksatlı kullanmak daha doğru olur… Zira ters psikoloji; size zorla kabul ettirecekleri bir karara dayanma gücünüzü arttırır… Buna dayanabiliyorsanız kişilerin iyiliği için taarruz maksatlı ters psikolojiyi kullanabilirsiniz… Mesela birinin aklını başına getirmek için…

Şimdi sıra sonuncu yetenekte… Bu yetenek diğer dört yeteneğin ana temel taşı olarak gösterilebilir… Beşinci yetenek; sabırdır… Bu dört yeteneği yapmak her baba yiğidin harcı değildir… Ancak sabredebilenler bu dört yeteneği çok iyi kullanabilirler… İşte bu yüzdendir ki belki de hepsinin temeli sayılan bu özellik beşinci mühim yetenek olarak literatürde yerini alır…
 
( Beş Büyük Yetenek başlıklı yazı 4harf1kelime tarafından 21.09.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu