I.

birbirini kaybetmişliğin hikayesidir o şarkı; birini kaybetmişliğin hikayesi…

evvelden kalma tanıdık yalnızlıkların, evvelden olan tanışmaların hikayesi…

yine de hep çocuk olansa birbirini kaybeden iki kişiden biri, hani şarkıda dediği gibi, bir diğeri engeldir ve diğeri ihtiyarlıktan olsa gerek; elmaları yere düşürür.... kepenkler iner..

tükenmişliktir bunun adı.

uğraşmaların anlamsız olduğu yerdir

çocuk yüzünde bir yabancıyı taşır... ihtiyar olan her saniyede daha da yabancılaşır hiç birinin bildiği gibi kalmaz hiçbir şey

bu uzaktan bakmaya mecbur kalanların hikayesi; eski bir saat gibi yorgun olanın -ki burda yorgun olan ihtiyardır-

İstanbul gibi hırpalanmış olanın hikayesidir bu şarkı; zaman zaman İstanbul'da yorulduğunu söyleyen kız çocuğudur çünkü ve neticede oyunun en güzel yerinde zil çalar...

ben nasıl üzülürdüm buna da, senin haberin olmazdı...

Gülümse artık...

 

II.

bence bu şarkıda ihtiyar adamın yeri yok. varlığı hiçbir zaman olmayan ihtiyar adamın yokluğu bunca olacak değildi.

kız çocuğu kendi kırgınlığında dökülen parçalarını toplayadursun, bu şarkıda onu kıran inciten bir türlü şair olamayan bir hikayesi var sanki...

kız çocuğunun kendi yokluğuyla sınayabilecek bir adamın hikayesi...

insanlar gittikten... yıllar gittikten sonra...

ihtiyar adam basıp giden gecenin içinden bir yıldızı işaret edip "işte orada herşey" deyince, kendi ellerinden kendini düşürür kız çocuğu...

ve pek çok kez kendini bulamaz bu şarkının içinde....

insanlar gider... şehir düşer... bir yıldız altında kalakalırlar öyle.

her şeyin gitmek gibi olduğu bir yerde, kız çocuğu "sen gitme" der ihtiyar adama...

karanlıktan korktuğu için söyler bunu kız çocuğu... sen gitme... kelimelerini alıp gitme... der.

şarkı çoktan sona ermiştir oysa

ve ihtiyar yokluğu hissedilmeyecek kadar varlık sahibidir.

kız çocuğunun korktukları yanında kalır... kelimeler yanında kalır... "sen gitme" diye seslenir kız çocuğu. "şehrin üzerine yıldızlar düşer belki..." der ihtiyar. ihtiyar çok şairdir, hiç şair olamamış bir yabancıya göre...

ihtiyarın dudağında aynı şarkının aynı sözü: "sen gitme..."

( İki Şarkının Denemesi başlıklı yazı Mümin Munis tarafından 28.01.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.