Bir muhabbet sofrasında kulak misafiri oluyorum; Hasan evli, bir çocuğu var biri de yolda, doğuma az kalmış, bir ay var yok. Evvelki gün evden ayrılmış gitmiş, daha doğrusu alınmadığı evi terk etmiş. Yıllar önce amcasının tek kızı Elif ile evlenen Hasan anlayacağınız iç güveysi gitmiş.

 

Hasan, eşi vefat eden komşu kızı ile görüşmeye başlamış, aralarında bir şeyler varmış konu komşuya göre, eeee yerin kulağı vardır duymaz mı eşi, dostu!. Eve alınmamış, baba evine gitmiş, baba yaka paça atmış dışarı. Camilerde gecelemiş birkaç gün, eve her gittiğinde itelenmiş kovulmuş, alındığı tek gün ise toplamış bir poşete eşyalarını evvelki gün de kayıplara karışmış. Şimdi yana yakıla arıyorlarmış, Hasan kıymete mi bindi ne!

 

Muhabbetleşiyor kadınlar kendi aralarında, adamın namusu olmaz niye, karısı okşayarak kendine çekmemiş, hatalıymış. Kadına gider ne olacak, gidip döneceği yer yine karısının koynudur, sonra aklı başına gelir dönermiş, eve almamak mı gerekliydi…

 

Tamam kabul ederim, eşin ve eşinin ailesinin tavrı, kendi ailesinin tavrı elbette yanlış. Eğer bir problem varsa bunun çözümü konuşma yolu iledir. Madem aynı evde yaşamak istemiyorlar, yine anlaşarak, konuşarak boşanmaya gidebilirlerdi. Evet bu kullandıkları yol hem acımasız hem de yanlış.

 

Bu olayda suçlu görülen komşu kadın namussuz anılırken erkek neden “adamın namusu olmaz” diye kaytarılıyor. O… yuvasını yıktı çocuğun… / sanki kadın tek başına işledi bu haltı. Beyimizin elleri kirlenmiştir en fazla ya, yıkar çeşme başında temizlenir, ne de olsa yok namusu / pardon / adamın namusuna bir şey olmaz.

 

Benim takılı kaldığım yer; kadınların muhabbeti. Kadın, “erkeğin namusu olmaz!” diyorsa, hani diyorum ki aldatılmayı hak mı ediyor?  Öylemi gerçekten? Yok mu erkeğin namusu yada erkek her ne olursa olsun, ne yaparsa yapsın namuslu mu? Kadın hangi amaçla “erkektir yapar” deyip bu hoşgörü ile bakabiliyor? Kadın gerçekten bu hoşgörünün sonuçlarını kucaklayabiliyor mu? Hazmetmek zordur ya bilir aslında kadın, başkası için konuşmak kolay geliyor olmalı.

 

İçten içe kızarsınız bana beyler, yıllardır bu ERKEĞİN ELİNİN KİRİ sözünden nefret ederim, sizin kirlenmeyen teniniz ve ruhunuz varken kirlettiğiniz kadınların ruhunu hiç mi düşünmezsiniz?

 

Hani o yalnızlığınızda başınızı omzuna koyduğunuz, hani o gözlerinde huzur bulduğunuz, kadın, kadınınız.

Kadın ki en küçük kıskançlıkta bile yüreğini dirhem dirhem yakarken, aldatıldığını öğrendiğinde nasıl kıyametlerde kalır bilir misiniz? Siz hiç ellerinizi ateşe uzattınız mı, yaktınız mı saçlarınızı gözleriniz açık? Kadın kendini yakar kül eder de sesi çıkmaz, yandım demez. Onun aşkına layık olacak kadar yüceltebildiniz mi sevgisini. Siz uykularda, o sevda ile sizi seyrederken hiç usulca bir dudak hissettiğiniz mi kalbinizde. Bayım, yakarken o kalbi, sizin vicdanınızın namusu da mı yok?

 

 
Nevim Karahan
 
 
( Vicdanınızın Namusu Da Mı Yok başlıklı yazı Nevm Karahan tarafından 14.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.