“Cinsel Eðitmen”…

Bu ne mi? Bir genç kýzýn, tiþörtünde göðüs hizasýnda Ýngilizce yazan bir yazýnýn Türkçesi. E ben ne diyeyim þimdi? Genç kýzýmýz biliyor mu acaba bu yazýnýn manasýný, bilmiyorsa ne giyiyor ve iþin kötüsü biliyorsa neden giyme gereði duyuyor. Adamýn biri geçse karþýsýna, “bu eðitim uygulamalý mý” diye sorsa ne olacak!

Bir delikanlýnýn göðsünde de “Porno Star”

Bir diðer genç kýz “Yakalayabilirsen Beni”

Bu giysileri piyasaya sürenlere ne demeli! Bize ne oluyor, biz para için on binlerce insanýn saðlýðý ile oynuyoruz, ahlaký ile oynuyoruz. Para için kýzýný, karýsýný, þerefini satan insanlar olduk çýktýk. Usul usul yitirilen bir þeyler var, öylesi usul usul ki farkýna vardýðýmýzda artýk kaybolmuþ olacaðýz, kendi çamurumuzda batacaðýz.

Yol boyunca dikkat edin ilköðretim altýncý sýnýftan itibaren ve lise öðrencisi kýzlara, evden çýkarken uzun olan etek boyu ne hikmetse köþeyi dönünce kýsalýveriyor, birkaç kere kývýrdýn mý belini tamamdýr. Gömleklerinin düðmeleri iyice açýk, gömleðin içine giydikleri kendilerini seksi gösterdiðini düþündükleri dantelli badileri meydanda. Meydanda olan sadece onlar mý, dilim varmýyor.

Kýzlarýmýz! Neden öðretemedik insanýn güzelliðinin yüreðinde, aklýnda olduðunu, sergilenecek þeyin aslýnda hoþ sohbetin, güzel ahlakýn, terbiyenin olduðunu. Verdiklerimizi alma yetenekleri mi yok, yoksa vermede bizim mi yeteneðimiz yok. Anlatamadýk mý bacak göstermekle, göðsünün çatalýný ortaya sermekle, göbeði rüzgâra vermekle kadýnýn kadýn olmadýðýný. Bunlarla ancak onun kadar basit düþünen erkeklerin ilgileneceðini, günlük belki sezonluk ya da mevsimlik ilgi alanlarýna girebileceklerini. Kalitenin dýþta deðil özde olduðunu nasýl öðretemedik. Yoksa bacak arasý muhabbetleri olmadan bir samimi kalbe girebileceklerini bilmiyorlar mý? Güzelliðin etek boyuyla ilgili olmadýðýný gösteremedik mi?

Ýnternet sitelerinde dolaþýyorum, lise kýzlarý adý altýnda video görüntüleri dolu, tuvaletlerde seks gösterileri, sýnýfta kýz kýza seviþme sahnelerinin çekimi, kýzla erkekli cinsellik üzerine mide bulandýracak görüntüler.

Ýçimiz çekiliyor, yüreðimiz bir tatminsizlik içinde, ellerimiz her yerde, gözlerin akýbeti hiç belli deðil. Bir arayýþ içerisindeyiz sanki lakin ne aradýðýmýzý bilmiyoruz ve hep bilmediðimiz þeyi yanlýþ yerlerde arýyor gibiyiz. Kendimizi ispat için baþvurduðumuz ne varsa, çoðu bize zarar veriyor. Onlardan sorumlu olan bizler çok mu kendimizle ilgilenmeye daldýk da onlar tek baþlarýna mý kaldý bu karmaþanýn ortasýnda?

Hani güzel örnekleri de görmesem kýzacaðým iyice bu genç hanýmlara ama öyle haným hanýmcýk, saygýlý, güzelliði etek boyunda deðil aklýnda baþarýsýnda olanlar, bakýþlarý samimi, muhabbetinde kocaman kýzlarýmýz var ki… Yok yok ben onlara demiyorum, biz onlarý yetiþtiremeyenler yazýklar olsun bize…

Ya oðullarýmýz!

Erkek çocuðu daha yürümeye baþlamadan “öp oðlum”, “söv oðlum”, “tut oðlum”, “sen erkeksin oðlum …” larla büyüttüðümüz oðullarýmýzdan gençliðe adým attýktan sonra edep terbiye mi bekliyoruz, ne hakla, hangi yüzle! Kýzýmýza çimdik atan komþu oðlunu dövmeye kalkarken, bizim yetiþtirdiðimiz erkek evladýn tanýmadýðýmýz insanlarýn kýzýna çimdik attýðýný nasýl da göz ardý edip býyýk altýndan aslan oðlum diye gülüyoruz…

Otobüsteyim arka taraflarda, lise talebesi olduðu belli olan üç genç delikanlý. Yol kenarýnda bozulmuþ baþka bir otobüsün yolcularýný bizim otobüse veriyorlar, gençlerden biri küçük camdan burnunu uzatýyor… “hey fýstýk sen arkaya gel”! Ayný gün içinde bu kadarý fazla diyorum, evet bu kadarý fazla.