Ne kadar zaman oldu bir mektup almayalı hatırlıyor musun, yoksa senin çocukluğunda mektuplar, renkli zarflar yok muydu, tatmadın mı iki satırlık selamın ılık dokunuşlarını. Şaşırma, bilirsin benim diğer adım şiir, konuşmaktan çok yazmayı sevdim.

Şimdilerde, dağlar gibi başın dik duruyorsun, geniş omuzlarını başına koyması için başkalarına uzatırken kendi başını karlı dağlara yaslıyorsun. Sen onların sırt yasladığı ulu dağsın, başın her ne kadar karda buzda kalsa da, kanatlarını açıp onları ısıtıyorsun. O kadar çok muhtaçken şefkate boyundan büyük şefkatle sarılıyorsun, teselli et kendini ve kutla, sen harika bir insansın.

Başındaki deli rüzgârlar, fırtınalar bir gün dinince yorgun düşeceksin. Düşmeden dizlerinin üzerine, ayakların sana yeter artık dur demeden önce / dur azıcık dinlen, aklında ne varsa var, at birazcık, kendine sarıl, o bir damla zaman diliminde azıcık kendi omzuna başını koy / yoruldun. Farkındayım içinde çocuklar gibisin, hani olsa senin ellerinden büyük eller ve tutsa ki öylesi güvenli bir tutuşa muhtaçsın, kendi ellerini tutmak sana yetmiyor.

Aklın bazen seni çok uzaklara çekip götürse de, kanma sakın düş oyunlarına. Yaşanması gerekenleri yaşadın, yaptığın hiçbir şeyden pişman olma, arkana dönüp oralarda olup yeniden başlayabilmeyi dileme ve üzme yüreğini, üzmezsin de yine de arada takılı kalır darağaçlarında fikrin.

Aynalarla aran nasıl, hiç baktın mı gözlerine, bakışlarının arkasına sakladığın hüzünlerin püskül gibi kalıyor kirpik uçlarında. Gülümsemelerin derin değil eskisi gibi, ayakların geri yürüyor her yönde, şaşırmış gibi dursa da / adımlarını sağlam at yalpalama sakın, sen kendini bıçak sırtında bile dik tutmuşken, daha bir yükselt başını.

Yüreğinin askerlerini uyandır şimdi, az kalmışken zaferlere, uzak gibi duruyor olsa da kaleler, inan kendine benim inandığım gibi ve bayraklarını hazırla kaleler sana yazıldı alın çizginde.

Kimin ne dediği, kimin nasıl baktığı önemsiz bir yerdesin, sen sadece kendine kulak ver. Arada aş mantığını, ağlamak da gülmek kadar güzeldir insan doğasında, utanmaların arkasında gözlerini dağlama.

Ben senin yüreğinle yaşamadım hayatı, farkındayım bilmediğim acıların çok, acılarına merhem yine kendinsin, öp yaralarını sar göreceksin daha iyi olacak her şey.

Hayata inat, düşmanlarına inat, dostlarına mükâfat yüzünden gülümsemeni eksik tutma.

Kal Selametle. 19.06.2008

Nevim Karahan

( Merhaba Dost, başlıklı yazı Nevm Karahan tarafından 17.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.