Hikaye / Anı Hikayeler

Eklenme Tarihi : 15.03.2015
Okunma Sayısı : 1329
Yorum Sayısı : 0
.........................................

1987. Ağustos ayında nişan ve düğün ikisi bir arada Almanya`ya gelme hazırlığı vardı.
Evlendik  o tarihte malesef Almanya`ya gelemedim çünkü vize uygulamışlardı, bu zaman zarfı içinde mekik dokudum Alman konsolosluğunda.
Gözlerimden akan yaşlarda cabası  her defasında.
Çünki eşin Almanya`da ayrı bir işi ve evi Olması lazımmış.
Onunda işi ve evi olmayınca işlemler ondan dolayıda bu kadar zaman aldı.
El elin nesine , Ölüsüne gider Türküyle  O hesap,  ben her defasında Konsolosluk kapısından red cevabını  aldığımda ağlamaklı bir insan olmuştum iyiden iyiye İnsanın  Pisikolojisi alt üst oluyor.
Bende öyle olmuştum.
Ağlamalı bir insan tiplemesiydim artık, meğerse   Konsolosluktan fazla kaynaklanmadığını  sonradan Almanya`da öğrendim.
Eşim ailesinin yanında olunca  Vize vermiyorlar.
Nedeni eşine bakamama yükümlülükleri olduğu için.
Artık eşim de  bakmış  oda bu durum karşısında çileden çıkmışki ,neredeyse benim evraklarımı  yırtacak duruma gelmiş,  kendini zor firenlemiş ve  oda ev bulma  vede iş bulma arayışlarına girişmiş.
Bu ev  ve  iş  sorunu çözülüncede ,  benim Vizem en kısa zamanda kolaylaştı.
Malesef  boşu boşuna geçen hüzünlü bir hayatım oldu,  bu iki sene içinde de üzerinden iki yıl geçti evliliğimin başvuru vizesi  ancak kabul edilmişti .
1988 de  Kış Ayından bir gündü, Almanya`da , Aşağı Saksonya Eyaletine geldim ve benim için gençlik devresinden sonraki hayatım başladı  burada.
Çok zorlandım gurbette yaşamaya,  bir türlü alışamadım,  hep Türkiye özlemi ile yanıp kavruluyordum. Annemi  ve Kardeşlerimide çok özlüyordum. Çok soğuktu,  bir metre boyunda hep kar yağıyordu...
Yazları az güneşi olan,  bolca yağmuru vardı.
Kışda  Kardan donuyordum,  içim üşüyordu Türkiye hasretliğinden. Nereye baksan acayibime gidiyordu.
Bizim Türk insanlarının  sıcaklığını  özlüyordum, bizim insanlarımızın  gözlerinin sıcaklığından anlaşılır,  ha bu Türk İnsanımız dersin.
Bizim insanlarımız sıcakkanlıdır.
Dahada pek alışamadım her ne kadar anlasamda artık benim için zor olmuyor hiç  birşey ama bizim ülkemizin değerleri çok çok ayrı.
Çok sevecen bir ULUSUZ   biz.
Bana eşim ve ailesi hariç herşey yabancıydı.
Soğuk geliyordu sanki bir boşluğa bakıyordum.
Dilim vardı konuşamıyordum ,  Kulağım duyuyor anlamıyordum kafamda çok gel gitler oluyordu, çok zordu benim  için.
Yiyeceklerini bilene yerken tiksiniyordum , çok zorlandığım zamanlar oldu.
Zaten dilini dört senede hiç öğrenemedim. 
Kendi kafama görede kızıyordum dil bilmeme zorluğu yüzünden.
Mahkum edilmişin gibi sadece vücudunu gezdiriyorsun bir heykel gibi. 
Zaten pekte sorun değildide,  o zamanki düşünceme göre  çok Türk`ler vardı,   kendi dilimizi konuşuyorduk.
Tabiiki o zamanki kafama göre ne gereği var diyordum.
Oysa ki beynimi hapis etmişim o dört yıl içinde.
Eşimin P
iratik  Almancası vardı , hep ona güveniyordum,  çünkü her yere onunla çıkıyordum,  bu da benim işime geliyordu ,  zorlanmıyordum......
19 / 11 / 2014


( Geçmişime Baktığımda 3 ... Liseli Kızın Sevdasının Pençesine Yürümesi... başlıklı yazı Mosell 07 tarafından 15.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.