Hikaye / Anı Hikayeler

Eklenme Tarihi : 15.03.2015
Okunma Sayısı : 1671
Yorum Sayısı : 0
Bir sabah uyandığımda  herşeyden habersiz normal bir günümdü. Kahvaltı yapılacak "yengem  "Sobada  bir şeyler hazırlıyordu . Köy evi  o zamanlar milangaz yoktu gaz ocağı vardı onunlada çay kahve gibi küçük şeyler pişirilirdi. Genelde soba üzerinde pişerdi yemekler . Ağır şeylerde köy ocakları vardı, şömüne gibi, onun üzerinde pişerdi. "O gün  "aile büyüklerim  "evde değillerdi.Kendimden bir yaş büyük ablamla  başladık birbirimizin saçlarını yolmaya ve bayağı  birbirimizi  hırpalıyorduk, aynı odadaydık "kardeşimle "ikiz gibiydik  ablamın "boyu kısa  "benim ondan daha irice ve uzun   "ablam  "dokuz bilemedin "on yaşında, "bense ablamdan "iki yaş "farkım vardı.
Bütün olay bir "saç "tokasından çıktı , bir trajediye döndü!". "Ağebeyimin "eşi , olaya tanık oldu ,  "O  hiçbir şeye karışmadı."Evin "gelini ya  sorun çıkar diye galiba" .  "Oda çok "şaşkınlık içindeydi!. "O arada ağabeyim  olaya müdahale edmek için  kardeşimle beni ayırt etmek istiyordu , kardeşimle öyle dalmışız ki , kulağımız   hiç  bir şey duymuyordu. Benim  tokam  senin  tokan diye.
Ağbiyim:
Bana bir   "tokat   attı   "elinin  tersiyle   "burnumu kırmış"!.  Burnunumu     kırmışki    haberi   bilene   yok çeşme    gibi    akıyordu   burnumdan kan!.
Olan olaylar karşısında ağbiyim şaşırdı!".
"O  günde başka  "köyde  "gelin  olan büyük "ablam ziyarete geldi. Olaylara tanık oldu, bir anda kendisini  savaş  alanı gibi  yerde buldu. Çok şaşırmıştı !. Sonra  hal vaziyet öyleyken  "ablam  burnumdan  akan kanlara bir legen tutu!". Ben  ne oldugunu şaşırdım!. Büyük Ablam  baktıki oluk oluk akıyor bu kez sırt  üstü çevirdi  "kanı durdurmak  için, iricede  bir "boyun kısmıma  "havlu  doladiki   "üzerime  sıçramasın  diye!".
"Orada  biraz başarılı oldu  ablam!". Artık ağbiyim  yalvarıyor   bacım babamgile söyleme, çünkü  bizim   "On  basamaklı  küçük  bir "balkonumuz  vardı ,  "balkondan   düştüğünü söyle  diye  yalvadı!". Bende  çocuk aklımla  tamam ağbiyi dedim. Birazda para  verdi susma payı olarak  bir kaç lira, " çocuk aklıya!." Parayı görünce sevindim "Sakız alırım diye!".  "O devirlerde" , "kenger "Sakız vardı , "onu alırım hesaplaması yaptım" kendimce!". Kendi hal vaziyetimi unuttum. "Saf çocuk aklı". Benim  gözümü  boyadılar büyük  ablamda  aynı sözleri  söylememi  tembih
etti !!.  
"Annemlere demiyeceğim sözünü  verdim.
Halen farkında  değildim  ben  bu   tokatı  neden  yediğimin. Bir "toka için vurulurmu diye ağlıyordum, "ağlamaktan "gözlerim  "şişmişti! . Suratım  boksör  maçından  çıkmış gibi şişmişti.  Annemler öğleden sonra yüzümdeki  şişlikleri farketmişler. Annem ve Babamın birden yüz ifadeleri değişti   ve  benim  suratıma bakarak:
- Burnuna  kim vurdu?.
Hiç ayrım yapılmazdı hep aynı  değer biçilirdi. Hatta  "Kızlara  verilen önem daha  fazlaydı!'. 'Balkon'dan düşdüğümü  dersem bilene ailem buna inanırmı!".
- Ağbiyin  dövdü  değilmi dediler?.  
 Babam bayağı kızmıştı  ağbiyime çünkü  burnum  kırılmış , burun kemiğimde  damar çatlaklığı ,  iyileşmesi bayağı zaman almıştı burunumun yapısıda bozuldu!. Saç tokasını  kilimin altına saklamışız.  Ablam  diyor benim  saç  tokam , ben diyorum  benim. "Bir  saç  tokası  yüzünden burnumda  arıza kaldı!". Zamanla iyileşsede  "burun kanamalarım  arada  oluyordu!". Bunu  ilerki  yıllarda  koz  olarak kullandım. Orta okul birinci sınıfta , bütünlemeye  kalmıştım." Ya aynı sınıfı  tekrardan okuyacak  yada bir sene evde bekleyip  sene sonu imtahanlarına katılıp kaldığım  derslerden  imtahan sınavını  verecektim.  Ben evde beklemeyi kabullenmedim  çünkü okul  cıvıl  cıvıldı!. Biliyordum bende  evde vakit  geçiremiyeceğimi. O y
ıllarda  sınıf  atlama  yoktu , aynı  sınıfı  tekrar edecektim.
"Babamız hep aydındı , "annemiz  biraz "baskıcıydı. 
"Annem  "ailesinde çok "baskı almışki aynısını  "bizlere uyguluyordu. "Babamın "ikinci "eşiydi. ilk eşi felç geçirmiş ,ilk eşinden iki kız , iki oğlan çocuğu var, felç yüzünden hareket edemediği için "Babam  mecburen bu "çocukların bakımı ve kendiside "çiftci olduğu için işlerininde  "büyüklüğünden dolayı  iki "evlilik yapmış!..
"Annemde  köyde  ağa  "kızıymış.  "Babamında anlattığı kadarıyla , Annemi bir "sürü "koyuna"  annemin isteği dışı evlendirirler. Babam tarafından  annemin babasına başlık  paras
ı olarak verilir. Yani  kurbanlık koyun misali. Baba  Ocağından gelin edilir.  Annemiz evlendiğinde 16 sındaydı. Babam "32 yaş farkı,  "16 .. sında evlenen "Annemin çok yükümlülükleri vardı". "Evinin hanımı" ,  "diğer kadından kalma çocuklar ", işi bayağı  büyüktü , kaldıramıyordu. Küçücük bedeniyle  büyük bir çiftçinin işlerinin yükümlülüğünü.   Çalışarak o yükün üstesinden geliyordu. "Teyzemler  de  okuma yazma bilmezlermiş"! "Dedem sadece  "Anneme öğretmiş okuma vede  yazmayı"!. "O devirlerde  "Cami imamları  arab alfabesi yerine, "Halka "Türkçe "Öğretirlermiş!". Annemin anlattığına göre  buna ("Kıraat Bilgisi denirmiş").  "Annem "Camide ögrendiği harflerle  bütün hayatını idam ettirirdi. "Adres okumada , nereye gideceğini  heceleri tutuşturarak bulurdu"!.  Ayrıcada  annemin  çokda güzel "Matamatik  kafa hesaplaması  vardı. İyi de bir "Matamatikçiydi!. . Bu bilgilerinide kendi ürünlerini "Pazarlıyordu"! . Yetmiyormuş gibi yanındaki "Komşu pazarcı kadınların  da "Pazarladıkları "malın  hesabını  yapıyordu"!.
Çokda kafalıydı. Annemin  Babası  bir bu kızından çekinirmiş. "Dedem  sağlığında   "üzüm bağsı"  bilene bağışlamış  anneme"!. Annemden bütün çevresi çekinirmiş. Aslına bakarsan  annemde"!.  "O devirlere göre pekte cahil değilmiş çok akıllı  biriymi
ş" !.
 "O devirlerde  kadının  sayagılanması , heleki Köy ortamında , akıl almaz birşey inanılması  çok zor olan şeydir"!. Bazı  zaman annemde  çok zor şartlar altındayken , sağlıklıda düşünemez.  Gönlü nasıl istiyorsa  kendi  çocuklarınada öyle davranıyordu. " Babam hep eğitilmelerimiz için uğraşırdı"! .
"Okurlarsa cahillikten kurtulur",  güzel hayatları olur derdi"!. "Kadının okuması   büyük bir yücelikti babam için"!. "Anneler yetiştirir "geleceğin nesillerini "topluma kazandırmak için!. "Babamda  bu yoldan çıkardı ve her defasında da "Kadının eğitilmesinden yanaydı"!.Hayatı daha iyi algılardı. "Babam Okullu eğitimli insan kör olmaz  gideceği yolu kendisi bilir düşüncesi hakimdi"!. 
"Egitimli nesillerin yetişmesi, babamın en büyük hayellerinden biriydi"!. Annem beni göndermek istemedi yeter artık !
-Mısıra  vezirmi olacağın  diye!.
Bende  annem beni okutmayacak diye  çok ağlıyordum , aklıma burnuma vurmak geldi!. "Zaten çatlaktı az  bir dokunmada kanardı!". Haftada  da sürekli tekrar ederdi. Ben  de bir türlü iyileşmiyordum. Ailem bunun üzerine uzun uzun düşündü kızımızı okula  gönderemiyoruz bu kezde üzüntüden oldu dediler. Beni tekrardan "Orta "Okul  bire devam ettirdiler. Yeniden benim "okul sevincim baslamış artık isteğime kavuşmuş, sorunsuz gidiyordum "Orta "Okul üçüncü sınıfına gidene kadar başarılı bir öğrenciydim"!.
Bir kere arta  "(arkaya) kalmak beni  bayağı hırpalamıştı ki  ben artık en önde yürümek istiyordum  geçmişimi kapamak için sınıfta kalmış dememeleri için,  çok çalışıp göze  gelecek  kadar, "Ögretmenlerim tarafından da  "İsmi önde konuşulan başarılı bir "öğrenci  oldum. "Öğretmenler tarafından öğrenci karekter konuşması  yapılıyordu"!. "Bende  her öğrenci gibi sınıf numarasına göre  sözel konuşturmaydı!.  Bu sözelde de kişisel konuşmam  bittiğinde"!. Altı yedi ögretmen oluyor gurup calışması gibi bir şey .
"Bana sizden çok iyi bir "Hakim olur diyorlardı"!.
" Benim bunun üzerine biraz daha güvenim geldi  artık okuyacak büyük hanımefendi olacağım dedim"!. Ne kadar akıllı olduğumu  "Annem ve "Babamla diger "kız kardeşlerimin yanındada paylaştım"! . Devlet dairelerinden gelen "mektup ve "evrakları  "babam hep "bana  okuturdu"!.   Çünkü  benim okumam bir başka  gürül gürül , her okuduğumu anlıyor Babam!. Diğer ablalarım anlaşılmaz bir şekilde okurlardı , Babam her defasında da çağırın benim kızımı!
Kızım   okusun derdi!. Babamın  güvenini kazanmıştım . İlerki yıllarımda da okuyacağımın garantisini elde etmiştim. Öylede oldum. Geçte olsa  başarılı  birşeyler yapma mücadelesi verdim. Birinci ikinci sınıf derken üçüncü sınıfıda  tamamladım. Sıra  geldi Ortaokul diplamasına, diploma alınacak,vesikalık resim gerekli.
 - Annem.
- Diploma  almasına  gerek yok. Mısıra Valimi olacak diyor.
- ben ne dersem o olacak, okul diploması  alınmayacak . Köylü kadını  halini  kim bilir, ne acılar çekiyor ki onun iç dünyasını  çocukları  anlamaz.  "O  an  için ne düşündüyse,  şursuzca  hep pataklıyordu . Babam, Annemin elinden zorla aldı. Bu aradada iyice sopa yemiştim.  Demekki bu nasipde bana kalmıştı.
-Tamam hanım senin istediğin gibi olsun.
Annem bayağı Babama kızmıştı.
- Bunlar hep senin başının  altından çıkıyor, sen şımartıyorsun.  Evlenenler dışında evde dört  "bacıyız . Üç kızımız Okullu olduk, biri hariç. Annemin  geldiği  ortam baskıcı  bir ortamdı  o nedenlede  kendine göre doğruları  vardıki! Bizleride öyle yetiştirmek istiyordu. Kendiside kadın olduğu halde  neden öyle yapardı anlıyamazdık. Annemin elinden daha fazla sopa yemeden  kurtuldum! .
İllaki o diplama alınacak.  Okul bitmiş annemin karşı çıkması,  "O diplomanın  alınmaması beni bayağı üzmüştü. "O diplolamayı  almam lazımdı, hak etmiştim, benim için servetlerin en büyüğüydü. Annem bilmesin diye Babamla köyden anemin korkusundan fotoğraf  çektirmeye  ayrı  yollardan gittik. Babam beni ayrı
ayrı sokaklardan, Belediyenin önündeki  MInibus durağına getirdi. Diploma almam için Fotoğraf gerekliydi, ağlamaktan  gözlerim  şişmişti.
Çirkin çıkacağımı bile bile  Kazaya gittik !  Kazada`ki fotoğraf
çıda  bulduk kendimizi çektirdik  Fotoğrafı    yeterki   diplomamı  alayım!.
- ohhhh...dedim.
 Nihayet isteğime kavuşmuştum.Sevinmiştim dünyalar benim  olmuştu.
- Baba kız yine beni kandırdınız .
"Annem  gülerek benim  başımı okşadı.  Bir okadarda  şevkatli bir anneydi"!!!!!.
- Aslında beni anlamanızı  isterdim  ben böyle yetiştirildim , gayem sizleri ezmek değil derdi. Aslında annenim  kızgınlığı  biz çocuklarına değil belkide çevrenin kötü oluşu böyle tutumuna sebeb oluyordu bizler okuduk. "Annem dilinden düşürmüyordu artık benim "Kızlarım " OKullu oldular"!.  Her Defasında da  "Annemizin gurur kaynağı olduk. "Köy ortamında insanlar birazda sadece yerler içerler fazla kafaları çalışmaz temizdirler ama birazda kafadan çok mideleri  çalışır . Hepte onlar gibi düşünmen lazlım onların fikirlerini empoze etmen lazım senin düşünceni hiçe sayar cahil kesim. Boş boğazllık denir buna. Bu nedenlede Annem bir komşusunun Tavuğuna  kiş   dese hemen Okullu kızlarını  başına kakarlar.  Okula gitmek ve eğitim almak onlarca  kötü algılanıyor.
Eğitilmedikleri için haliylede oralarda da okuyan kesime çamur  atarlar  her zaman. Kedi uzanamadığı ciğere pis dermiş buda öyle bir  şey gerçekten .
Annem , her defasında onlara karşılık verir.  "Cahilliğe "savaş açar ne güzel bir anneydi!!'.  "Bu kezde Annem ,Aydınlanmıştı"!.  "Kızlarımın   Elinin tututuğu Kalemi olamazsınız"!. " Benim Kızlarımın   Ayağının  bastığı  yere    sizin  kafanız  bilene  giremez   derdi!". Demekki onların sarf ettikleri neydi ki annemde öyle konuşurdu. "Elleri   öpülesice  Anne ve  Babalara  bu yazım armağanımdır"!.
Aydınlağa doğru yürümek ne güzel bir şey.
Wasserbilig ` den 07 - 11 - 2014


( Saç...... Tokası başlıklı yazı Mosell 07 tarafından 15.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.