Bu gün dünyanın en geçerli paralarından biri
gibi görünse de yine de tahtı yavaş yavaş sallantıya doğru gidiyor bu Amerikalı
Sam Amcanın yeşil yeşil çil çil dolarlarının. Canım Türkiye'min canım evlatları
kapı gibi Türk Lirası varken hem de üstünde Mustafa Kemal Atatürk'ümüzün resmi
dururken gidip de nereden buluyorlar yeşil yeşil dolarları da cukkalıyorlar.
Eskiden güzel bir Türk Sanat Müziği parçası vardı hepiniz duymuşsunuzdur
‘'Yalnız benim için bak yeşil yeşil.'' Çok da güzel bir Türk Sanat Müziği
bestesidir. Parite amca ile dolar teyze eskiden çok iyi anlaşırlarken, parite
teyze hep bu şarkıyı söylermiş dolar amcaya zamanında, şimdi araları epey
bozulmuş. Bakıp bakıp duruyor o yeşil dolarların üstünde ki Amerikan Başkanı.
Bakışlarında bir anlam gizli sanki ‘'Beni alıp da kullanmazsanız darılırım ve
de kıllanırım size.'' Bakışı bu adeta. Biz de ona doların üstündeki Sam
Amca'nın yeğeni Amerikan Başkanına ‘'Var git işine benim aslan gibi Türk Liram
var senin ile ilgilenmiyorum anca gidersin yürüüüü de ense tıraşını görelim.''
Bakışı fırlatsak en güzeli bu olur.
Ya bir de kara para var. Bu kara paralara da bir türlü aklım ermiyor. Paraya
kara diyorlar ama şimdiye kadar siyah renkte hiç para görmedim ben, bunlar beni
kandırıyorlar mı ne? Yoksa kara paraları Amerika'nın zenci vatandaşları mı
kullanıyor. Bir de bunlar çaktırmadan borsaya morsaya girdi mi piri pak
bembeyaz olur çıkarmış, öyle diyorlar. Sanırsın ki bizim Şengül Hamamında
yıkanmış, kese olmuş bütün kirlerini tellak Abuzer'in kuvvetli kollarına
pazılarına ve hamamın kurnalarına bırakmışlar. Hayır, o değil de beyaz para da
görmedim. Moru var, alı var, yeşili var, kahverengisi var, arayıp arayıp dur,
siyah ile beyazı yok arkadaş. Dört yapraklı yoncayı arar gibi arıyorum kara
paraları ve beyaz paraları, bir türlüde bulamıyorum...
Bizim Türk kalpazanlar ABD'ye yani Sam Amcanın memleketine gitmişler. Hesapta
sahte dolar basıp Amerikayı keriz yerine koyup dolandıracaklar. Sonra köşe
olup gelsin viskiler, şampanyalar, muhabbet, karılar, kızlar. Hevesleri
kursaklarında kalmış hemen de yakalanmışlar. Niye yakalandıkları da çok ilginç,
arkadaşlar yirmi beş dolarlık banknot ile bin dolarlık banknot basmışlar. Yani
daha Sam Amca'da bile yok yirmi beşlik ve binlik Amerikan Dolarları. Ne
akıllar.
Dolara ara sıra ateşi çıktığı zaman antibiyotik vermek lazım. Hem de sık sık
vereceksiniz, sık sık da ateşini ölçmeniz lazım. Çok da sıkı bir şekilde istirahatine de dikkat edeceksiniz. Hasta yattığı zamanlarda pek dışarı
bırakmayacaksınız Sam Amcanın bahçesinde dolaşsın dursun, ondan zarar gelmez
de dışarı çıktı mı, ortalığı perişan ediyor. Sonra bulaştırıyor da enflasyon ve
devalüasyon hastalığını maazallah bulaştı mı bu hastalıklar topluma, karantina
lazım tümden o ülkeye. Bir de bunların sağlık teşkilatı var IMF yani
internasyonal Many Felaket fonu kısaca. Her ne kadar ekonomik sağlık teşkilatı
olarak geçiyorsa da, hiçbir zaman hastalananın iyiliğini istemez bilakis kısa
sürede hastanın geberip mortu çekmesi için büyük gayret sarf eder. Yalnız
haklarını yemeyelim batan geberen ülkenin cenaze masraflarını da bizatihi
kendileri karşılayıp bir kuruş masraf ettirmezler tarihin derinliklerine
gömerken o ülkeyi ekonomik olarak. Ülke Müslüman ise cenazeyi kaldıracak İmam,
yok Hristiyan ya da başka dinden ise yine cenaze işlerini yapacak papazları ve
din adamlarını da ücretsiz bir hizmet olarak ayarlıyorlar İnternasyonel Many
Felaket fonunun başında ki arkadaşlar. Bak gözlerim yaşardı şimdi...
Geçen bir arkadaş söyledi ‘'Ağabey bu doların dişisi erkeği bile var biliyor
musun?'' Dedi. Şaşırdım aklım çıktı neredeyse. Sonra devam etti
anlatmaya‘'Geçenlerde okumuşsunuzdur Çinliler fil pisliğinden yani af edersiniz
bokundan kâğıt yapmayı becermişler, canım Sam Amcanın güzide istihbaratı da bu
olayı bir şekilde çözmüş analiz etmiş, onlarda becermişler fil pisliğinden
kâğıt yapmayı. Eee bu fillerin dişisi var bir de erkeği var her canlının olduğu
gibi, o pisliklerden elde ettikleri kâğıtlar ile de çil çil dolarlar
basıyorlarmış Sam Amcamızın çocukları. Dişi fillerin dışkılarından toparlanıp
basılan paralar daha dayanıklı oluyormuş, onu da tespit etmişler uzun
araştırmalardan sonra. Sen sen ol dövizciden dolar alırken dikkat et bu duruma
illa ki dişi fil pisliklerinden elde edilmiş kâğıtlardan basılan dolarlar olsun
alacağın dolarlar.''
Düşmeye düşer de bu doların ateşi eninde sonunda. Hastalıklarını, etrafa çok bulaştırmazsa da iyi olacak. Onun ateşi düşerse başta Merkez Bankası başkanı,
Başbakan ve Cumhurbaşkanının da ateşi sürat ile düşecek, yoksa çok ilaç
antibiyotik gidecek benden söylemesi...