Yusuf AKGÜL

BİR FARENİN YÜREĞİ…

Bu sütunlarda bu gün, Türk’ün cesaretini isbatlamak üzere, iki anlatıma yer vereceğim.
Birincisi bir Hint hikayesi, ikincisi ise güncel ve modern bir fıkra… Hem de çağdaş…
Bu iki anekdotu ne zamandır arşivimde bekletiyordum. Şimdi tam sırası.. Yani cesaretim yerinde…

Cesaret Biter Esaret Başlar
Bir Hint hikayesine göre, kedi korkusundan devamlı endişe içinde yaşayan bir fare vardır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar.
Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın, farenin korkusunu yenmeye imkan yok. Onu eski haline döndürür. Ve der ki:
-”Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.”
Bu olaydan şu sonucu çıkarabiliriz: “İnsanların çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.”

Üç Devlet Başkanı
Günün birinde ABD baskanı Buş, Pakistan baskanı Müşerref ve Hindistan baskanı bir toplantı için uçakla seyahat ediyorlarmış. Uçak bilinmeyen bir nedenden dolayı düşecekmiş. Kaptan pilot herkese uçaktan atlamaları gerektiğini soyleyip, paraşütlerini vermiş, herkes atlamış.
Bu üç başkan aynı yere inmişler. Orada bir bağ evi varmış. Gidip kapıyı çalmıslar. Ev sahibine olayı anlatmışlar.
Ev sahibi:
-"Evde benimle beraber iki kişiye daha yeri var, kalan bir kişi de ahırda yatabilir"deyince;
Müşerref:
-"Ben yatarım" demiş. Gitmiş ahıra bakmış ki, bir domuz var içerde. İki dakika sonra geri gelip;
-"Arkadaslar İslam dinine göre domuz haram, ben yatamam orda" demiş.
Hindistan başkanı gitmiş. O da iki dakka sonra gelmiş;
-"Ya ahırda inek var. Bizim inançlarımıza göre inek kutsal ben de yatamam" demiş.
Duble Buş mecburen;
-"Ne yapalım, iş başa düştü" deyip gitmiş ahırda yatmaya.
İki dakika sonra.. O da ne! İnek ile domuz gelmişler ve demişler ki:
-“Kusura bakmayın, böyle bir *erefsizin yanında nasıl yatarız!..”

Bir farenin yüreğini taşıdıkları halde ortalıkta şişinerek gezinenlerin, bir inek veya domuz kadar cesur bir duruşları yoksa, Türk'ün cesaretini sahiplenmek gibi bir hakları da olmamalı değil mi!!!





( Bir Farenin Yüreği başlıklı yazı Yusuf Akgül tarafından 24.08.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.