Uçtu uçtu kuş uçtu, yandı yürek tutuştu…

 

Uzanmışım kumsala, güneşin tenimi okşadığını pek söyleyemem. Oldum olası anlaşamadık biz güneşle. Lise talebesiyken amcamla beraber sarımsak tarlasında çalışırken atletimi çıkarmıştım da fırında hindi gibi kızarmıştım. Gece yarısı saat iki civarı acil serviste açtım gözlerimi. Sırtımda yoğurt ve diş macunuyla. Güneşin uzaklaştığı kış mevsiminde de yediğim penilisin iğnelerinin haddi hesabı yoktur. Doktorlar da sağ olsunlar ondan aşağı iğne vermezler bana. Hastalığımın adı Tonsilit, bademcik iltihabı. Sabah akşam vurulmaktan af edersiniz oturma organım kevgire döner. Ben bu Tonsilitten çektiğimi hiçbir şeyden çekmedim zaten.

 

Her neyse konumuz kumsaldı değil mi? Aslında kumsala uzandığım filan yok, ben Orta Anadolu’nun orta yerinde, bozkırın göbeğinde doğmuş ve denizi ömrü boyunca iki üç kez görmüş, yüzme bile bilmeyen birisiyim. Ama yazarlığın şanındandır; denizden, kumsaldan, yıldızlardan, mehtaptan, gemilerden bahsetmek. Ömrümde hiç yakından görmemiş olsam da bilirim ki; martı bir şiir kuşudur. Her şiir de muhakkak kullanılır. Şimdi ben bozkırı anlatan bir şiir, bir öykü yazsam ne kadar okunurum ki sanki? Evet, yazları sıcak ve kurak olan bozkır kışları kar yağışlı ve soğuktur.

 

İçinden vapur geçen şehirler de şairlik, yazarlık etmek kolay. Gelin bakalım benim Orta Anadolu’ma, o zaman görürsünüz ilham perileriniz nerelere kaçıyor. Bir kere Orta Anadolu’nun kurak bozkırında ilham perisi yoktur, ilham abisi vardır. Hatta ilham dayısı, ilham amcası, ilham babası da uygundur. İlham perisindeki peri lafı ne kadar da yumuşak geliyor insanın kulağına. Elbette yanlış anlaşılmasın zira her yerde olduğu gibi Orta Anadolu’da da sevdalar vardır, sevdalılar vardır, kavuşanlar ve kavuşamayanlar vardır. Ama biraz zordur, serttir. İnsan zorlanır yazarken, kafiye ararken. Gecenin ayazında şiir yazmak pek de cazip olmasa gerek.

 

Ama bende uzanmak isterdim kumsala. Bilmem kaç faktörlü güneş kremimi sürüp, buzlu içeceğimi yudumlarken, hayatın bütün gailelerinden uzak sere serpe yatmak isterdim. Belki o zaman ne yazarlık kalırdı içimde ne şairlik. Anlatma ihtiyacı duymadan yalnızca yaşamak isterdim belki de.

 

Olur olur o da olur neden olmasın?

( Neden Olmasın başlıklı yazı MESUT ÇİFTCİ tarafından 4.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.