RÜYADAKİ GERÇEK


İş adamı Ferdi UYSAL`ın arazisinde çarpışan araba ile kamyonun kazasından iki gün geçmişti. Tarık sol koluna protez uyguladıklarını anlayınca ortalığı birbirine katmaya başladı.

İş adamı Ferdi UYSAL`a arazisinde çarpışan kişinin yapılan tetkikler sonucu sağ kolundaki izlerin aynısı sizde de vardı. Bu bakımdan sizin oğlunuz olduğuna kanaat getirdik. Bir de siz oğlunuzu görmek istiyorsanız doktor Ali bey size oğlunuz tarık`ı göstersin...
Emniyet memuru Sezai bey, iş adamına karşı temkinli davranıyordu. On beş yıl aradan sonra, arkadaşı Ferdinin oğlunu bulduktan sonraki gözlerinde meridyen şeklinde parıldayan masmavi akasya görünümündeki göz boncukları onu da sevindirmişti. İlkokul arkadaşının gözlerindeki mavi akasya çocukluğundan beri düşlediği gözler olarak hep hatırasında kaldı. Kendisini hatırlamayan Ferdi`ye kızgın değildi.

Fırıldak Ferdi, Tarık`ın sakinleştikten sonra yanına gitti. Sağ kolunda kendisinde de bulunan mavi göz şeklindeki izin Tarıkta da olduğunu görünce şok oldu. On beş yıl aradan sonra oğluna yeniden kavuştu. Melis hanım, ona oğlunun kendisi yüzünden öldüğünü söylemişti.


Mine`nin annesi Nurdanur hanım da kızının yattığı hastane`ye gelmişti. Kızının ağır yaralı olduğunu görünce acil kan lazımdı. A RH (+) kana ihtiyaç olduğu anonsu yapıldıktan sonra Nurdanur hanım, Ferayenin yaptığı kazayı hatırladı ve Ferayenin de kan gurubu A RH (+)ti. Hemen Feraye`yi de alarak hastane`ye koştu. Feraye genç sırdaşını, gözü gibi sevdiği Minesini kaybetmek istemiyordu. Ne kadar kan gerekiyorsa almaları için bağırıyordu. Mine de Sol köprücük kemiğin ağır zedelendiğini ve kırılma noktasına geldiği tespit edilmişti. Mine, yeniden rüya alemine dalmıştı. Rüyada:

Mine, Feraye hanımın burnundan ağzından kanların döküldüğünü ve yanındaki adamın da kolunun kesilerek kendisine doğru gelip kolu kendisine verdiğini görmüştü. Adamın yüzüne baktığında Tarıktaki gibi gözlerinde mavi akasya görünümünde meridyen şeklindeki parıltıları görmüştü. Arkasından büyük bir yılanın gelerek kanını emdiğini ve yaşamla ölüm arasında kaldığını, çok kan kaybettiğini görmüştü. `Ölüm her zaman yaşamın aydınlığıdır` şeklinde gökyüzünde bir yazı görmüştü.

Rüya bitti ve karanlığa yeniden dönmüştü.

Melis hanım da hastane`ye yetişmişti ve `derhal oğlumu görmek istiyorum` diye haykırmaya başladı. Ferdi`yi görünce şok geçirdi. Ferdi, Melis hanıma sinirli ve çok sert bir şekilde üzerine yürüdü ve konuşmaya başladı:

`Melis, işim yüzünden seni çok kez yalnız bıraktım. Ama seni aldattığımı düşündün. Oysa zaten ben isteyerek evlenmedim seninle ve seni sevemiyordum. Bu nedenle boşanmayı sen istedin ve ben kabul ettim. Ama oğlumu On beş yıl boyunca ölü diye gösterdin bana, bu çok ağır bir yük benim için ve bana bunu yapmana anlam veremiyorum. Bundan sonra aramızdaki tek bağ Tarıktır. Onun dışında bir araya gelmemiz mümkün değil! Ben çocukluğumdan beri başkasını seviyordum ve onu da iki gün önce buldum.` diyerek Melis hanıma cevap hakkı tanımadan hastane`yi terketti.

Melis, üzgün bir şekilde ilerlerken Ferdinin ceketinin cebinde bulduğu resimdeki kadını karşısında gördü. Büyük bir şokun ardından kadının üzerine yürüdü. Sonra da Tarık`ın odasına girdi. Feraye de Mine`nin `nartanem` dediği dert ortağına kan vererek hayati tehlikesini atlatmasını sağladı.

Arazi çalışanların Ustası Mithat bey, yüz ölçümünü ve krokilerinin tamamlandığı araziyi Yedi ay içinde bitireceklerini söyleyince Fırıldak Ferdi, ilaç sektöründeki durgunluğu da gidereceğini hissetmişti. Yeni bir Permi dalgasının oluşmasını istemiyordu. Bir kriz tüm hayatını etkileyebilirdi. Feraye yokken hayatındaki hiç bir şeyle pek ilgilenmezdi.

Arazi ihalesini, Fırıldak Ferdi`ye kaptıran Kör cemo lakaplı Cemal KIRKBAYIR adamlarını, fırıldak ferdinin üstüne salar. En mutlu anını, en zehir hale getirmelerini söyler.

Lakabının Kör Cemo olmasının sebebi, Askerdeyken terhis olmasına az bir zaman kala, tatbikatta arkadaşının kurşunu gözüne değmişti. O hırstan yaptığı atışlarda hedefini iyi vurduğu için bu lakabı verdiler.

Melis hanımda hatasını anlayarak Ferdinin yanına gelip onu affetmesini ve aralarındaki tek bağın Tarık olduğunu ve onun mürüvetini görene kadar üç günde bir görüşmlerini istemişti. Melis hanımın bu teklifini kabul eden Ferdi UYSAL, onu eve bırakmak için yola çıktı. Kör Cemo`nun adamları silahı Ferdinin üzerine doğrulttu ve Melis hanım sevdiği adamın, çocuğunun babasının önüne geçerek kurşuna hedef oldu. Son sözü ise; `Ferdi, ben seni çok sevdim. Beni affet!` diyerek gözlerini kapattı...

DEVAM EDECEK...



NOT: DEĞERLİ ÜSTADLARIM, HEPİNİZDEN ALACAĞIM ÇOK ÖRNEKLER VE ÇOK NASİHATLAR VAR. AYRICA SİZDEN ALACAĞIM BİR ÇOK DERSTE VAR. YAZILARINIZI OKUMADIĞIMI KESİNLİKLE SANMAYIN. OKUYORUM FAKAT YORUM YAZMAYA VAKTİM BAZEN HİÇ OLMUYOR. HEPİNİZİN HARİKA YAZILARI OLDUĞUNA İNANIYORUM. BENİM FELSEFEM DE 'ÖNEMLİ OLAN GÜZEL YAZI DEĞİL, VERİLEN EMEĞİN GÜZELLİĞİDİR' YANİ HER YAZIYA VERİLEN EMEK O YAZIYI GÜZELLEŞTİRİR. SINAV SONUCU İSTEDİĞİM GİBİ GELMEDİĞİ İÇİN BİR DAHA HAZIRLANACAĞIM VE BELKİ DE BİR YIL BOYUNCA SİZLERİ GÖREMEYECEĞİM İÇİN ÜZGÜNÜM. LÜTFEN AFFEDİN! SÜRÇ_Ü LİSAN ETTİYSEM AFFOLA... SEVGİLERİMLE..

( Rüyadaki Gerçek (3) başlıklı yazı ali-esat-tas tarafından 23.07.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.