''Cennet içün men eden aşıkları didardan,
    Bilmemiş kim cenneti aşıklarun didar olur.'' demiş büyük üstat Fuzuli.Divan edebiyatı ile ilgilenmeyenler için açıklayalım beyiti.''Aşıkları cennet için sevgilinin yüzüne bakmaktan men eden kişi,bilmemiş ki aşıkların cenneti o yüzdür.''
   Bu beyti okuduğumda,anladığımda,hissettiğimde nasıl bir boşluk fark ettim içimde tarifi zor.Beşeri aşk,ilahi aşk nasıl yorumlarsanız yorumlayın Fuzuli'yi ama sorarım size en son kimin yüzünde gördünüz cenneti?Kiminleyken cennet bahçelerinde dolaşıyor gibiydiniz?Hangi aşk acısı cehennem azabı gibi ağırdı yüreğinize?Hanginiz ucuz aşk laflarını sevdiğinize yakıştıramayıp,açıp Fuzuli'den gazeller okudunuz ona?
   Ne kadar yüzeysel,ne kadar günü birlik yaşadıklarımız farkında mısınız?Üstelik bu sıradanlıkla olağanüstü aşklar yaşamak istiyoruz.Mecnun olmaktan bihaberken hep bir Leyla umudu taşıyoruz içimizde.Sığlaşmış hayaller,küntleşmiş duygular,derinlikten yoksun kelime oyunlarımızla kurduğumuz sözüm ona aşk yuvamızda evcilik oynuyoruz.
   Yalanlarımızla,ihanetlerimizle,suskunluklarımızla her gün bir yaprak düşürürken aşk ağacından,gün geliyor gölgesinde dinlenecek bir ağaç bulamıyor,sonrada aşkın yalan olduğundan dem vuruyoruz.Söyleyin,yalan olan aşk mı,yoksa biz miyiz aşka emek vermekten aciz olan?Aşkın ömrü gerçekten üç yıl mı yoksa hiç kimseyi üç yıldan fazla barındıramayacak kadar dar mı yüreğimiz?
   Öyle ya da böyle,tükendik sonunda.Tükendikçe harcadık aşkı bayağılaşmış düşlerimizin izinde.Hayatta bir kere karşımıza çıkan,yakalasak belki de yüzünde cenneti görebileceğimiz o kişiyi çıkarlarımızın gölgesinde bıraktık.Fark etmedik hatta varlığını.
   Şimdi hepimiz biliyoruz bir Fuzuli daha doğmayacak ve hiç acımadan yok ettiğimiz o aşk belki de ikinci kez kapımızı çalmayacak.Çalmayacak diyorum çünkü aşkından ölümü pahasına vazgeçmeyen,gururunu ayaklarının altına alıp defalarca sevdiğinin kapısına giden gerçek aşıkları,ne yazık ki takıntılı aşık,psikopat aşık gibi tabirlerle anıyor,onlara hastalıklı yaratıklarmış gibi bakıyoruz.
   Aşkla hastalığı karıştıran bu kişilere yine Fuzuli ile cevap vererek  yazımı bitirmek istiyorum:
   ''Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib,
    Kılma derman kim helakım zehr-i dermanındadır.''
(Aşk derdiyle başım pek hoş benim ey tabib,bırak bana ilaç vermeyi ki senin dermanın beni helak edecek zehrin ta kendisidir.)
   Fuzuli misali aşktan başınız hoş,gönlünüz sarhoş olsun.
   
( Aşk Sarhoşu başlıklı yazı aslıhan tarafından 28.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.