Acısıyla Tatlısıyla ...
Bu yazımda hatalarımızın yansıması,pişmanlıklarımızın bir adım sonrası olan, keşkelerimizden bahsetmek istiyorum size.Ama korkmayın,''sakın keşkeleriniz olmasın,onların yerini mutlaka iyikiler almalı''gibi bir ton klişe lafla sizleri sıkmaya hiç niyetim yok.Tabi ben de isterim lugatımızda bu kelime bulunmasın, ama bunu söylemenin ya da istemenin,hayatın gerçeklerinden hayli uzak bir masallar diyarında yaşamak arzusundan farklı olmadığını biliyorum. Bir sonbahar aşığı ve yağmur delisi olarak, kendimden yola çıkmak istiyorum.Çiseleyen yağmurun altında,ufak adımlarla sarı yaprakların üzerinde gezinmek varken,''her taraf çamur,hava da soğuk zaten, oturayım evimde'' diyebilir miyim?Yaşayacağım hazzın yanında ne ehemmiyetsiz bir ayrıntı değil mi.Nasıl izin verebilirim ki bu ayrıntının bende ki huzura gölge düşürmesine.
Farzedelim ki bir gün kullandık o kelimeyi.Acı çekiyoruz.Geçmişe dönüp sil baştan başlamak istiyoruz.Ne olur?Dünyanın sonu mudur pişmanlıklarımız?Izdıraplar da hayata dahil değil midir?Parçayı bütünden ayırarak,yaşamımızın görselliğini lekelemek,sıradan bir hayatı getirmez mi beraberinde.Acısıyla tatlısıyla hayatı kucaklamak varken her keşkede kendimizi suçlamak niye?
Niyesini söyleyeyim size.Kimisi hatasının arkasında duramayacak kadar korkak,bedelini ödemekten aciz.Bazılarıysa toplumun kendisini eleştirmesine fırsat vermemek için ha bire kendini suçlayıp ''zaten ben kendi cezamı veriyorum,dokunmayın bana ''diyor adeta.Her karşılaştığına keşkelerinden bahsedip, insanların kendisine acımasından haz duyanlarda çoğunlukta.
Öyle yada böyle,keşkelerimiz var,hep var olacak,olmalı da.''Evet ben bu hatayı yaptım.Keşke yapmasaydım ama yaptım. Çünkü ben insanım. Adem gibi...Havva gibi...Yaptım işte,cennetten kovulmak olsada bedeli...''Bunu söyleyebilecek öz güvene ve farkındalığa sahip miyiz?
Bunu düşünmenizi istiyor,keşkelerin ve iyikilerin kaynaştığı,acıların mutluluklara tat kattığı,çamura rağmen yağmurda yürüyebileceğiniz bir yaşam diliyorum sizlere.
(
Acısıyla Tatlısıyla ... başlıklı yazı
aslıhan tarafından
22.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
