Sanallaşan dünyamızda insanlar dostluklardan,arkadaşlıklardan,komşuluk ilişkilerinden ,karşılıklı  tebessüm etmekten,birbirlerinin dertleri ile hemdert olmaktan uzaklaştı.Kalabalık yığınlarının içinde adeta bireyler yalnızlaştı.Ahlaki erozyon ile gençlerimiz adeta kuşatma altına alındı.Görsel neşriyatlar da,yazılı basınımız da bile büyük oranda ahlaki çöküntü baş göstermeye başladı.Şelalenin yanında duran insanımız çöllerde dolaşıp adeta  serap görmeye başladı.
Burada günah keçisi aramaya gerek yok.Çünkü her kardeşimize hem insani boyutta ,hem ahlaki boyutta en önemlisi dini öğrenme,yaşama,anlatma konusunda büyük görevler düşmektedir.Her kardeşimiz toplumumuzun ruhi bunalım yaşadığı bu günümüzde taşın altına elini koyması gerekir ,gereklidir.Susayan gönüllere Kur'an ve Sünnet ışığında rehber olması gerekir.Kanayan yaraya tuz basmak yerine,yarayı pansuman yapıp akan kanın durdurulması için gayret etmek gerekir.Günümüzde kaybolmaya başlayan komşuluk konusunda ayet ve hadisler ışığında ve zaman zaman da atalarımızın sözlerinden ve deyimlerimizden istifade ederek komşuluk konusunda değerli okuyucularımızı aydınlatmak istiyorum.
Yaşlı amcalarımız la,teyzelerimiz le yaptığımız sohbetlerde iç çekerek nerede o eski komşuluklar...deyip iç çektiklerine şahit oluyoruz.Çoğumuzda bu tür yakınmalara şahit olmuşuzdur.Özellikle şehirde yaşayan kardeşlerimiz Köylerdeki yatay komşuluğun yerini ,şehirlerde dikey komşuluklar almıştır.İngiltere'de yapılan bir araştırmada,nüfusun yarısı komşusunu tanımadığı  ortaya çıkmıştır.Acaba ülkemizde bu araştırma yapılsa oran ne çıkar sorusu ister istemez aklımıza geliyor.Dikey komşuluğun hakim olduğu binalarda  ne yazık ki komşu komşusunun ismini kapı zillerinde yazan isimden öğreniyor.[Gerçek komşuluklar  günümüzde az da olsa vardır(Şöyle bir söz vardır:İstisnalar kaideyi bozmaz)]Aynı kapıyı ,aynı asansörü kullanıyor,bir birine selam vermekten çekiniyor.Bu çeşit yozlaşan yaşantı malesef Kur'an-i bir hayat yaşamadığımızdan,Efendimiz(s.a.v)hayatını bilmediğimizden kaynaklanıyor.Doğru kaynaktan beslenmediğimizden kaynaklanmaktadır.K.Kerim'de:Allah(cc)a ibadet edin,ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın.Ana babaya,akrabaya,yetimlere,yoksullara,yakın komşuya,uzak komşuya,yanınızdaki arkadaşa,yolcuya,elinizin altındakilere  iyilik edin.Şüphesiz  Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez(Nisa,4/36)buyurmaktadır.Hz Peygamber de;''Cebrail(a.s)durmadan bana komşuya iyilik etmeyi  tavsiye ederdi.Bu sıkı tavsiyeden,komşuyu komşuya mirasçı kılacağını zannettim.''(Buhari,Edep,28;Müslim,Birr ve Sıla,140)buyurur.Hz.Peygamber(s.a.s),komşusunun,kendisinde ne gibi hakları bulunduğunu soran bir sahabiye şöyle cevap vermiştir:''Hastalanırsa ziyaretine gidersin,vefat ederse cenazesini kaldırırsın.Senden borç isterse borç verirsin.Darda kalırsa yardım edersin.Başına bir felaket gelirse teselli edersin.Evinin damını onunkinden yüksek tutma ki,onun rüzgarını kesmesin,Ya senin ne pişirdiğini bilmesin ya da pişirdiğinden ona da ver''(Kandehlevi,Muhammed Yusuf,Hayatü's-Sahabe,ııı,1068)Yukarıda zikrettiğimiz ayet ve hadis ışığında komşularımıza karşı görev ve sorumluluklarımızı yerine getirelim...
İlyas DOĞRU /KARS
( Komşuluk İlişkileri 1 başlıklı yazı İlyas DOĞRU tarafından 2.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.