İSLAM’DA BİRLİK-BERABERLİK VE KARDEŞLİK ANLAYIŞI 

 

 “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin" buyurulmuştur (Hucurât, 49/10)

Milli Şairimiz Mehmet Akif ERSOY :

“Girmeden bir millete tefrika, düşman giremez,

            Toplu vurdukça gönüller, onu top sindiremez.

            Sen, ben desin efrat, aradan vahdeti kaldır.

            Milletler için, işte kıyamet o zamandır dizeleriyle bu gerçeği açık bir şekilde ifade etmiştir.

“Resulullah (a.s.v.)  buyurdular ki: Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette,  birbirlerine şefkatte mü'minlerin misâli, bir bedenin misâlidir. Ondan bir uzuv rahatsız olsa, diğer uzuvlar uykusuzluk ve hararette ona iştirak ederler."  [7] Müslim, Birr,17. IV, 1999-2000

 

"Hepiniz birden Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, sakın ayrılıp bölünmeyin"(Al-i İmran, 3/103 buyurmuştur. Bu ayet bizlere birlik beraberliği,Kur'an yolunda gitmeyi,bir ve beraber olmayı vurgulamaktadır.Bir uyarıdır.

Medine’de Evs ve Hazrec adında iki kabile vardı. Bunlar İslam’dan önce birbirleri ile nesiller boyu savaşmışlardı. İslamiyet’in gelişi ile birlikte kaynaşarak kardeş olmuşlar ve aralarındaki kavgaya son vermişlerdi. Bu iki kabileden bir grup Müslüman, birbirleri ile sohbet ederken gören ve bu manzaradan hoşlanmayan Ş’as b. Kays adındaki azılı bir münafık, bunların arasını açmak ve onları yeniden kavgaya sürüklemek maksadıyla bir fesat planı tasarlamış ve planını gerçekleştirmek için de bir Yahudi gencini çağırarak orada oturup kardeşçe sohbet eden Müslümanlara, aralarında geçen eski savaşları hatırlatarak onları birbirine düşürmesini istemişti

Genç, onun dediği şekilde hareket etti. İki kabile arasında daha önce geçmiş olan Buas harbinden söz açarak eski yaraları kurcaladı. Bunun üzerine iki kabileye mensup Müslümanlar eski günlerini hatırlayarak galeyana geldiler ve birbirlerine kırıcı sözler söylemeye başladılar. Derken tartışma büyüdü. Her iki taraf, silahlarıyla birlikte Harre Meydanında buluşmak üzere harekete geçtiler. Böylece silahlı bir çatışmanın eşiğine gelinmiş oldu.

Durum çok vahimdi. Düşmanlıkları unutup samimi din kardeşi olanlar, dostça sohbet edenler, şimdi bir İslam düşmanının tahriki ile tuzağa düştü ve birbirlerinin kanını dökmek için karşı karşıya geldi. Bu durumu haber alan Peygamber Efendimiz, bir grup ashabı ile birlikte hemen olay yerine geldi ve onlara şöyle hitap etti:

“Ey Müslümanlar Topluluğu!

Bu yaptığınız nedir? Allah sizi İslam ile hidayete erdirdikten ve sizi küfürden kurtarıp kardeş yaptıktan sonra yine küfre mi dönmek istiyorsunuz?”

Peygamberimizin bu nasihati üzerine kabileler, şeytanın oyununa ve düşmanlarının tuzağına düştüklerini anladılar. Silahlarını atıp birbirleri ile kucaklaştılar ve Peygamberimizle beraber oradan ayrıldılar.İbn Hişâm, es-Sîretü’n-Nebeviyye, II, 131-132. Thk. Nureddîn en-Nevfe. İkinci baskı, Beyrut, 2003.

 

Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin" buyurulmuştur (Hucurât, 49/10)

Cerir’in rivayet ettiğine göre Leys der ki;’’Adamın biri Hz .İsa(as)ya  arkadaş olur,ona senin yanında sana yoldaş olabilir miyim diye teklif eder.Teklifin kabul edilmesi üzerine yola koyulurlar,bir nehrin kenarına varınca yemek molası için otururlar,yanlarında üç çörek vardır.İkisini yerler birisi kalır,bu arada Hz İsa  nehre varıp su içmek için kalkar,su içip dönünce üçüncü çöreği bulamaz.Adama;’’Çöreği kim aldı?’’diye sorar,adam’’Bilmiyorum’’diye cevap verir.

Yemekten sonra arkadaşı ile birlikte yola koyulur.Yolda iki yavrulu bir geyik görürler.Hz İsa yavrulardan birini çağırıryavru Hz İsanın daveti üzerine yanına gelince onu keseretinin bir kısmını kızartarak yerler.

Yemekten sonra Hz İsa geyik yavrusunun kalıntılarına ‘’Allah ın izni ile canlanıp kalk’der.Yavru derhal canlanarak kalkarak oradan uzaklaşır.

Bu olay üzerine Hz İsa yoldaşına ‘’Sana az önceki mucizeyi gösteren Alalah için soruyorum,çöreği kim aldı?der.Adam yine bilmiyorum diye cevap verir.

Bir müddet sonra bir nehrin yanına varırlar.Hz İsa adamın elinden tutarak su üstünde yürürler,karşıya geçerler.Nehri aşınca Hz İsa ’Sana az önceki mucizeyi gösteren Alalah için soruyorum,çöreği kim aldı?der.Adam yine bilmiyorum diye cevap verir.

Bir müddet sonra bir çöle varırlar ve otururlar.Hz İsa bir yere bir kum ve toprak yığar,Meydana gelen yığına Allah ın izni ile ‘’Altın ol ‘’der  Yığın da altın olur Hz İsa altın yığınını üçe bölerek adama’’Üçte biri  benim,üçte biri senin,üçte biri de çöreği alanın deyince adam Çöreği alan bendim diye gerçeği itiraf eder.

Bunun üzerine  Hz isa;Altın hepsi senin olsun’’diyerek ondan ayrılır.Adam altının  başında dururken çölde yanına iki yolcu gelir.Gelenler kendisini öldürüp altını almak ister,adam’’Onu aramızda üçe bölüşürüz,şimdi önce biriniz şehre varıp yiyecek bir şey alsın ‘’diye teklif eder.Adamın teklifi kabul edilerek gelenlerden biri şehre gönderilir.

Şehre giden adam yolda giderken’’Niye altını onlar ile bölüşeyim,alacağım yiyeceğe zehir katar,onları oldürürüm,böylece altının hepsi bana kalır’’diye düşünür ve dediği gibi yapmak üzere şehirden aldığı yiyeceğe zehir katarak döner.

Altının yanında kalanlar da ‘’Niye altının üçte birini ona verelim dönünce onu öldürürler,fakat yiyeceği yiyince de kendileri ölür,böylece altın çöl ortasında ve her üçünün ölüsünün başında sahipsiz kalır.

Bu sırada Hz İsa’nın yolu olay yerine yeniden uğrar,durumu görünce yanındakilere’’İşte dünya budur,bundan sakının der.(Kalplerin Keşfi,İmamı gazali,çelik yayınları,s,374)dünyaya aldanmayalım kendimize gelelim,özümüze dönelim.

Mal sahibi mülk sahibi

Hani bunun ilk sahibi

Mal da yalan mülk de yalan

Var biraz sen de oyalan .diyen Yunus Emre  bizlere ne güzel öğüt vermektedir.Geçici dünyaya kapılıp kardeşlerimize karşı kırıcı olmayalım.Ecdadımızın dediği gibi ;’’Kılıç yarası geçer ama dil yarası kapanmaz.’’Rabbimizin emirlerine uyarak,Efendimiz(as)in hayatını kendi hayatımıza aksettirerek yolumuza devam edelim.Hep ak olalım ,ak akalım,Kirlenen dünyamızı temizlemek için çalışalım.SELAM VE DUA İLE

 İlyas DOĞRU/KARS

 

 

( İslam’da Birlik-beraberlik Ve Kardeşlik Anlayışı başlıklı yazı İlyas DOĞRU tarafından 14.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.