Haziranın ortalarıydı tatile gitmeye karar vermiştik.İstanbul’un dışına hareket ettik.Yolculuğumuzun son saatleriydi farklı bir şehre yaklaşıyorduk, yeni cevre farklı insanlar farklı heyecandı.Bir burukluk da yok değildi doğrusu, alıştığın mekandan alıştığın şehirden uzaklaşınca özlemler başlamıştı.Tatil çok sevsem de ayrıldığım andan itibaren 
başlar içimde özlemler tüter burnumda İstanbul’um...

Sıcaklarının da başladığı günlerdi, İstanbul’u aratan sıcaklardı.Tatilimiz güzel geçiyordu
gittiğim, şehrin her sokağını görmek araştırmak, hangi çiçekler vardır ,hangi meyveler yetişir, hangi tarihi yerler nerededir inceler dururum...

Otelde kahvaltımızı yaptıktan sonra, resepsiyona uğrayıp görülecek gezilecek yerleri sormak adetimdir..Aslında bağımlı gezmeyi sevmesem de ,otelin tur gezileri olduğunu söyledi resepsiyondaki görevli, broşürü inceledik, güzel bir geziye benziyordu, bizde katılacağımızı bildirdik. Saat onbir de otelden hareket ettik ..Otobüse bindik cam kenarına oturdum, gözlerim güzelliğin seyrinde doğanın çılgın mevsimi renk cümbüşü bağlar bahçeler ..Tatil çok güzel bir şey diyorum içimden heyecanlanıyorum çiçekleri meyveli ağaçları görünce, kalp atışlarımın ritmi bozacak kadar çarpıyor ..


Türkiye haritamı gezmeye ömür yetmez, öyle güzelliklerle dolusun ki gurur duyuyorum Türkiye’m.Şehirden iki saat uzakta bir tatil köyüne ulaştık. Cıvıl cıvıl insanlar turistler ellerinde kameralarıyla hayranlıkları fotoğraflıyorlar... Bir anda moralim bozuldu fotoğraf makinemizi almayı unutmuşuz, resim çeken turistleri görünce kızdım durdum kendime...

Rehberimiz programın dışında bir sürprizi açıkladı ,Kirazlı yol diye bir yer var görmek istermisiniz ..?dedi. Kiraz bahçeleri ve de çeşit çeşit kiraz ağaçları, kirazlı yol, ben sazan gibi atladım hemen evet diye bir bağırmam var ki eşim ne oluyor ya, çocuklaştın gene dedi.Kiraz tutkum işte dedim .Gerçekten,ağacı,çiçeği ,meyvesi, yaprağı o kızıl rengi beni hep büyülüyor ve de taze kan taze aşk sevda gibi.

Vazgeçilmezimdir kiraz ve vişneler,anılarım yeşerir çiçeklenir, her yaz koparır dururum kalem kalem sayfalarıma.Evet çok güzel bir kiraz yoluydu gerçekten ağaçlarda şiir şiir kızıl kirazlar nasıl güzel görünüyorlar , ifadem yeter mi o güzelliği anlatmaya.Çok mutluydum çok ve de sarhoş olmuştum.. .

Rehber tutkumu anlamıştı ,bir kasa kiraz almış geldi . Kirazların her çeşidiyle kırmızı pembe kızıl karışık yaptırmış, yanıma yaklaştı, Oya hanım bu sevincinize hediyedir dedi ...
O oooooooo bu çok güzel bir hediye dedim , çocuklar gibi sevinmiştim ve en değerli hediyeyi almıştım.Nasıl teşekkür edeceğimi bilemedim , fakat ben kirazları paylaşmalıydım ,işte en zoru bu .Elim son derece açıktır, sadece ve sadece kirazlarımı paylaşamam ki, bu huyum çok kötü.Araba hareket etti eşim huyumu biliyor ya, kirazlara bakıp durma , kaşımı gözümü oynatmaya başladım, eşim aldı kasayı elimden avuç avuç araçtaki yolculara dağıtmaya başladı.İçim eriyor kızıyor kızarıyorum kirazlar gibi.Dağıttı yanıma geldi bak bunlar sana yeter ben yemeyeceğim benim payım da senin.Ya azıcık kalmış bana deyince eşim çıldırdı. Bende kirazlarım azaldı diye çıldırdım.Kirazlı yol , kiraz bahçeleri, kiraz ağaçları hafızamdan silinir mi , silebilirler mi ..?

En güzel tatilimdi o tatil...

Kiraz yemenin tam da zamanı sevgili okurlar, kiraz aşkı benim sağlıklı yaşamamı sağlıyor...

Oya Gedik
kirazlı yol...

( Kiraz Yolu! başlıklı yazı Oya GEDİK tarafından 27.06.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.