Barış* “Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) kararıyla, Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesine tepki göstermek için Şişli'den Taksim'e yürümek isteyen gruba polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Aralarında bağımsız milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, Levent Tüzel ve Ertuğrul Kürkçü'nün de bulunduğu yaklaşık 600 kişilik grup, YSK'nın Hatip Dicle kararını protesto etmek için Şişli Camii önünde toplandı. Eylem nedeniyle çevik kuvvet polisi çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. Taksim'e yürümek isteyen grup adına Sırrı Süreyya Önder ve Sebahat Tuncel polisle uzun süre pazarlık yaptı. Ancak polis yürüyüşe izin verilmeyeceğini belirtti. POLİS MERKEZİNE TAŞLI SALDIRI Bunun üzerine Şişli Adliyesi önünden yürüyüp, Halaskar gazi Caddesi'ne çıkan eylemciler, Taksim'e yürümek istedi. Bunun üzerine polis gruba biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Müdahale sonrası ortalık savaş alanına dönerken, göstericiler ara sokaklara dağıldı.” *             http://yurthaber.mynet.com/detay/istanbul-haberleri/sislide-gostericilere-polis-mudahalesi/20698  Yukarıdaki haberi okuyunca akla gelenler: 1-Koyu renkle belirtilen eşhas BDP mensubu mv olanlardandır. 2-Adları “barış”la tamamlanmış bir partidir söz konusu olan. 3-YSK bir hukukî üst kurumdur. 4-Hak yine hukukun gösterdiği yollarla kazanılır veya korunur. 5-Halkın sükûnetini koruması ve kollaması görevi polis teşkilatınındır. 6-İsteyen herkes sokakta nümayiş yapabilir mi? 7-… 1-Bu şahıslar “bağımsızlık takiyesi ile seçime katılmışlardır. Katılmalarına engel olunmuşsa mazbatalarına da engel olunmamalıdır düz mantığı muteber gözüküyor.dedim ya hukukî meselenin çözüm yolu da hukukîdir.Yetkin olmayanların müdahalesi hukuk dışıdır. B harfi barışın, D harfi demokrasinin kısaltılmışıdır. Barışın da demokrasinin de anlamı açık. Açıklamaktan varestedir.   2-Adına “barış” denen bir talep var. Peki, ne zaman kimler dargın hale getirilmiş? Birileri barışık değilse tarafların muteber saydıklarınca bir araya getirilir. Sulhü bozan unsurlar değerlendirilir, sonuca varılır. Ama ortada şahıs veya hükmî şahsiyeti haiz vasıfları hukuk katında muadil olma şartları vardır. Barıştırılacak unsurlar aynı vasfıhaiz değillerki. Devlete darılmış, hatta isyan etmişsin, isyandan vazgeç, itaat et. Devlet seni hatırlamaz bile bir teşebbüsün vaki oluncaya kadar. Hem barışı deklere edeceksin hem sokakları ferdi hukuk açısından halvetin ve ülfetin olmayan insanlara ait menkul veya gayr-ı menkul emtiayı hurdaya çevireceksin. Where is “barış”? Barış tüne. Önce vatandaşın şahsi mülküne tecavüzü bırakacaksın. Barışçı olduğun anlaşılacak. Devletle bir işin varsa meclise geleceksin, kusurların istidlâl ile istihsalini ispat edeceksin. Böylece aklanıp suç işleyen devletse hukuken cezasını kesilmesine vesile olup sevap kazanacaksın.   3-YSK’nin uygulamaları hatalı ise hukuken bunu teyidini sağlayacaksın. Denedinde olmadı mı, yeniden deneyeceksin. İstediğin sonucu elde edemeyince olaylardan bihaber halkın malını mülkünü talan, yağma mıdır barışın anlamı? 4-Hukuk yolu tükenince kaba kuvvete dayanarak mı çözeceksin sorunu? Sen devlet misin? Ordun mu var. Zavallı insanları kandırarak vatanına devletine hain haline getirmek midir barış. 5- Polis gösteriye izin vermemiş, olan olmuş. İzin isteyene verilir. Bu da mülkî erkin işidir. Polis emre itaatten azade değildir. Sadece yasal görevini yapar. Polisin su-i istimali varsa o da hukuken tetkik edilir gereği yapılır. 6- Hoşumuza gitmeyen her işin hallinin sokaktan geçtiğini düşünerek yaşarsak hiç iç açıcı sonuçlar doğmaz. Biriler bizi köle pazarına çıkarır. Kim ki içinde bulunduğu ihtilaflı olduğu konularda çözüme ulaşamıyorsa aralarını bulmak için hâkime gider. Yumruğa güvendiği zaman yandığı zamandır.      Bu gün şişli civarında idim. Park halindeki araçların camlarını kırık dökük olduğunu görünce –servis araçları da vardı-rekabetten böyle olduğunu zannetmiştim. Yıllar önce de gözümün önünde böyle bir vaka hâsıl olmuştu da.       Toplanan insanlardan öğrendim ki Polisin tedbirinden kaçanlar etrafta terör estirmişler, sahiplerini bile tanındıklarından emin olduğum bir sürü aracı tahrip etmişler. Ne yapmışlar? Araçların sahipleri okusun diye araçların camlarına imzalı barışname bırakmışlar. Tabii bunları yaparken demokrasi uygulaması için sokakta sıra sıra sandıklar … oy çokluğu ile çıkan sonuç: Rasgele araçları tahrip etmek, barış adına ise araç sahipleri ile kucaklaşıp öpüşmek. Ne hoş manzara  orda olsanız da temaşa etseydiniz!!      Yazık, olan millete oluyor. Düşmanlar bize gülüyor.  
( Barış başlıklı yazı Şakir Albayrak tarafından 26.06.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.