BİR ÖĞRETMENİN SALDIRIYA UĞRAMASININ ARDINDAN!

           Ağlarsa anam ağlar gayrısı yalan ağlar. Bir öğretmen anasının daha yüreği dağlandı. Lâkin ne çare. Polis ciddî manada faili arıyor. Behemehâl bulacak da. Bulunca ne olacak. Biraz sosyal hayattan mahrum kalacak, o kadar.

          Ülkemizde yıllardır fail-i meçhullerin varlığı ve bulunması davası gündemdedir. Bulunsun diye son derece gayret gösterilmesini sağlamaya gayret edenler var. Fal-i meçhuller bulununca ne olacak. Teşhir olunup halkın yüzlerine tükürtülmesi sağlanarak hakaret altında tutulmaları mı sağlanacak? Hayır. Fail-i Meçhullerin fail-i malum hale gelince neler yapılacağını kimse düşünmez, düşünse de söylemez nedense.

          Öğretmen kızımızın sapık faili bulundu ne olacak? Kocaman bir hiç. Suçlunun hakkı savunulup mağdurun hakları hemen unutulacaktır. Türkiye’mizde maalesef suçların işlenmesinin sonucunda nelerle karşılaşılacağına dair ciddi çalışmalar henüz yok.

          Bu durum,  yapanın yanına kâr kalmasına sebep olmakta ve suçlular elini kolunu sallaya sallaya gezmekte. Elbette buna tedbirler almak lâzım. Bunların başında İşlenen suçların karşılığı cezalar savunulamayacak kadar açık belirtilmelidir ki caydırıcılık gücü olsun.

          Hadım yasası çıktı çıkacak. Bu ceza cinsel saldırı mağdurlarının mağduriyetine mani mi olacak. Cinsel saldırıyı gerçekleştiremeyenler silahlı saldırıyı seçmekte tereddüt etmiyorlar. Cinsel suç işleyenlerin aldıkları ceza cinsel suç işlemelerine mani olsa bile konu bunu aşıyor. Cinsel suç işleyemeyenler aldıkları cezanın karşılığı olarak “psikolojileri bozuldu “bahanesiyle darp, şiddete başvurma, yaralama,  mağduru toplumda eksikli hale getirme,  ayıplı duruma düşürme, öldürme gibi fiiliyata geçmeyeceğini kim temin edecek? Ceza caydırıcı ise cezadır, Islah edici ise cezadır. Suç tekrarına engel ise cezadır. Gerisi laf-ı güzaf.

          Sokaktaki vatandaşın kanaatlerini öğrenmek takdir edilecek ceza için yol değildir. Asıl olan gerçekten hak edişlerin yerine getirilmesini temin edecek uygulamalardır. Bunların neler olduğunu da bırakalım kanun koyucular takdir etsin. Zira bunun için bütçeden pay almaktadırlar.

         Toplumsal kanıya bakarsanız cezaların yetersizliği noktasında toplanış vardır. Ortak kanaat neredeyse “Kısas mertebesine varıyor.

           Öyleyse kanun koyucu dikkat edecek: Tolumun hak ve menfaatlerinin sağlanmasına yarayacak yasal düzenlemeler nasıl olmalıdır? İnsanımızın mağduriyetine nasıl engel olunabilir. Yasalar imtiyaz tanır olmaktan çıkarılmalıdır. Yasacılar imtiyaz tanısa bile yasalar tanımamalıdır. Çünkü bu milletin bağrından imtiyaz tanımayan yasacılar da doğar elbet.

       Yavrucak aldığı maddî yaralardan kurtulabilecek mi?  Bunlardan kurtulsa bile manevî yaraları nasıl tedavi edilir.

     Kendisine acil şifalar dilerken acılı ailesine yakınlarına sabır niyaz ediyoruz. Bilgi çağında öğretmenin kıymetini hâlâ anlamamış olanların haddinin cidden bildirileceğine inanıyoruz.

      

         

( Bir Öğretmen başlıklı yazı Şakir Albayrak tarafından 10.04.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.