GERÇEK ÇİRKİNDİR
Büyük harf,
Küçük harften baskındır ya da büyük balık küçük balığı
yer.
Volkanı henüz sönmüş yanardağ, patlamaya hazır bir aşıkın
meşki kadar yer yakar.
Kulağa saçma geldiğini biliyorum ama ya şairsem; yani
mecaz ipinde usta bir cambazsam !
Ya siz ? iki mısra okuduktan sonra gidiyorsanız hatta
okumadan tebrik ediyorsanız; ben benliğimden eksilir miyim ? elbette hayır.
Burası benim mağaram !
Şuan ayı postunun üzerinde yapraktan sardığım tütünü
içiyorum ve çam sakızı ağaç kabuğuna düşüyorum sizi ve size benzeyenleri hatta
benleri..
Sakalı çok severim hemde her türlüsünü ama köseyim, top
sakalım olsun istediğim zamanların doğum sancılarında bebek yüzlü kaldım hep,
sonra harita gibi oldu yüzüm aynı kalbim gibi.
Potaya her zıpladığımda boyumunda uzayacağına inandım bir
dönem ama ebeveynlerimin içtiği sigara tadında kaldım roman finalinde.
Minyon bünyeme sığdırdığım battal boy dayakların hesabını
verdim Hi-man olduğum gecelerde,
Büyüdüğümü sandığımda kaybedecek birşeylerim vardı ve
artık daha büyük bir minyondum.
Çok mutlusunuz; ne mutlu size.
Cümlelerim ona eşlik eden sesim ve hayal gücüm bir
mıknatıs gibi çekiyordu şekilci yaratıkları ve uykusuz bırakıyordu
makinistleri. Yüreğim bir tren oluyordu her defasında sonra iniyordu insansız
istasyonlarda.
Köle kurgularımdan sonbaharlar doğuyor, sarı yapraklar
düşüyordu mezarımsı ayak uçlarına ve suları boca ediliyordu musalladan bedene
doğru.
Sakın ümit vermeyin, hayatın temel taşı umut demeyin;
çünkü bunu hepimiz biliyoruz.
Mesele;
Umuda ne tür bir kalp masajı yapacağımızla ilgilidir..
Sözünüz varsa konuşun !
Zira bana,
İnzivada bile rahat yok !
Bülent KAYA
İstanbul/03/03/2013