.Arabamla yalnız başıma gittiğim şehirler arası bir yolculuk esnasındaydı, orta yaşlı kadının kendisini yolda bulduğumda.

.Kadının nerdeyse her tarafı yara bere içinde, yolun kenarında uzanmış ölü gibi yatıyordu yolda bulduğum bu orta yaşlı kadın.

         .Arabamı kenara çektim ve durdurdum. Yaklaştım ona baktım, kadın ölü değildi nerede kimin ile içtiyse, zil zurna sarhoş olmuş her tarafından içtiği içkinin kokusu geliyordu.

         .Kadın başucunda kendine bakan beni görünce, bana sarhoş haliyle birden yalvarmaya başladı. Beni ne olur evime bırakın diyordu yalvararak sarhoş haliyle.

.Önce bu kadından biraz çekindim. Fakat daha sonra içimdeki ona karşı olan acıma hissine dayanamayarak, bu sarhoş kadını yerinden alıp evine bırakmaya karar verdim. Onu evine bırakmak için tuttuğum gibi, onu omuzlayıp götürüp içinde bir başkasının olmadığı kendi arabama yerleştirdim. Kadın leş gibi içki kokuyordu nerede ve kiminle içtiyse.

.Biraz ilerinde buz gibi suyu olan bir pınar olduğunu biliyordum. Oraya varınca arabamı bir kenara çektim durdum. Sonra arabamdaki bu sarhoş kadını aşağıya indirdim başını soğuk suyun içine sokarak bir müddet tuttum buz gibi soğuk suda onun başını yıkadım.

Bu ona biraz iyi gelmişti kadın soğuk suyu görünce, irkildi biraz olsun kendine gelmişti.

.Tekrar onu arabama bindirerek, biraz daha ileri gittikten sonra yol kenarındaki bir lokantanın önünde durdum ve lokantada ben bir şeyler yerken ona da sade bir kahve söyledim.

.Kadın kahveyi de içince, artık tamamen kendine gelmişti. Neler konuştuğunu anlar anlatır hale gelmişti.

.Başladı başından geçenleri bana anlatmaya.

.Kadının acıklı bir hikayesi vardı. Yolda bulduğum bu orta yaşlı kadın başladı hayatındaki dram dolu olaylarını bana anlatmaya. Ona da yiyecek bir şeyler söyledikten sonra, onun başından geçen olayları o anlattı, ben de dinledim.

.Kadın törelerine hala bağlı olan bir ailenin kızıymış. Yaşadığı köyde bir zamanlar birini sevmiş. Bu zavallı kadın sevdiği gençle gizli, gizli buluşup evlenme hayalleri kurmuşlar. Ve sonra günlerden bir gün sevdiği bu erkekle cinsel ilişkiye girerek genç kızlığını yitirmiş.

.Buna rağmen törelerine bağlı olan babası, onu bir başkasına başlık karşılığında vermiş ve zorla evlendirmiş. Fakat bu kadın bir başkasıyla evlenip de gerdek gecesinde kocası onun kız olmadığını öğrenince birden çılgına dönmüş.

.Adam onu evine geri gönderse, kadının yakınları tarafından öldürüleceğini, kadını tutsa kendi öldürse, kendinin işlediği bu cinayet karşısında da, yıllarca ceza evlerinde sürüneceğini çürüyeceğini düşünen bu koca, artık istemediği bu kadın için başka çözüm yolları aramaya başlamış.

.Onu kocası başka erkeklere pazarlamaya, onun sırtından onun etinden, para kazanmaya düşünmüş ve bu düşündüğünü de yapmış.

.Bu olay kadını canından bıktırır, istemeyerek yaptıklarından utanır ve bıkar. Kadın bu işten bıkmayı bıkar da, kendisi için bir çıkış yolu bir çare bulamazdır.

.Bu işleri yapa, yapa, bu kadın bir sarhoş alkolik kocası tarafından  sonunda ona buna satılan bir yosma olur çıkardır.

.Bir gün yine onu kocası onu, uluslar arası mal taşıyan bir tır şoförüne pazarlar.  Bu zavallı kadını kocasından satın alan tır sürücüsü bu adam bu zavallı kadını kaptığı gibi tırına bindirir ve yola koyulur alır uzak bir yola doğru götürür.

Kadın bu defa Tır sürücü ile bu işe, biraz da kendi de heveslenerek çıkardır. Tır sürücüsü ile gidince kendisini kocasının bir daha bulamayacağı başka bir ülkeye kaçarak başka bir ülkede iş bulup namusuyla çalışıp izini de ailesinden ve kocasından kaybettireceğini düşünür.

.Tır sürücüsü buna yollarda durak yerlerinde, ona yemek yedirir içkiler içirir onu sarhoş eder ve ona, defalarca tecavüzlerde bulunurdur.

.Böyle bir günde işte bu zavallı satılmış kadın, yolda yurt dışına gidemeyeceğini anlayınca bir de kendisine arzusu dışında yapılana dayanamayarak, yolda giderken arabadan aşağıya inmek, başına gelen bu pis işten artık kurtulmak isterdir.

.Parasını kocasına ödeyen adam, yolda kendisine direnen bu kadına kızar ve adam sonunda bu kadını biraz tartaklayıp dövdükten sonra, yolda arabasından aşağıya atıverir.

Kadın arabadan düşerken eli kolu yaralanır ve kanlar içinde kalır.

 

A.Yüksel Şanlı er

12 Ocak 2013

Hani.. /sevenler kavuşurdu.
Hani!
Samanlık seyran olurdu, sevenlere
Töreler’ mi ayırdı, yoksa kader mi ayırdı bizleri.
Aşk’  mı, / yoksa dağ’ mı?
Tavşan doğurdu.
Çok gördüler, gönlümüzdeki sevgimizi;
 
Hani.. /mutluluk kapısı açılırdı,
Sevenlere..
Gökten taş yağsa, sevenlerin yoluna engel olmazdı.
Oysa açılacak kapılar kapandı yüzlerimize
Neden severken,
Onlar çok mu gördü sevgimizi;
 
Hani../aşk ferman dinlemezdi.
Sevenler kavuşurdu.
Öyleyse bu fermanı neden, kim yazdı da, ölüm sehpası kuruldu.
İçimizdeki korku bacayı sardı,
Bu korku, bizleri birbirimizden ayırdı;
Çok mu gördüler sevgimizi;
 
Hani../töreler öldüydü, kalktıydı yerinden,
Hani tabular yıkıldıydı.
Ne oldu’ da, ölüm sehpaları yeniden meydanlara kuruldu,
Sattılar öldürdüler yaşarken gönül, gönüllü..
Ve yaşarken,
Yaşamayı haram ettiler bizlere / neden?
Etlerimiz, karın tokluğuna orada burada satılır oldu
Çok mu gördüler, şu bizim sevgimizi;
 
 
 
 
 
 
 

( Töre Kurbanı Kadının Öyküsü başlıklı yazı Ahmet Yüksel tarafından 12.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.