Gün erirken takvimlerde, onlar  bulutlarla seferde.  Kara bulutların öfkesini, telekleriyle suhulete ve sükunete dönüştürme görevlerinin yanında; Bir de gönüllere kanat  olma hassaları vardır bu gizemli kuşların. Cümle gönlü yaralılar onlara bel bağlar... Çünkü,  bu güzellik timsalleri bu itimadı boşa çıkarmamışlardır bu güne kadar... Öbek  öbek bulutlardan ak ve kara denilen  iki zıt rengi öylesine güzel kaynaştırmışlar ki  tezattan; güzellik iklimine yol bulmak gibi bir ayrıcalığa sahipler.
 
 Turnalar, türkülerimizin,hasretlerimizin, sevdalarımızın  gökyüzündeki  gülü. sefer ehli kutsal varlıklar , turnalar hasret yıldızı. Turna sesi, yürek yaramızı depreştiren bir ezgiyi taşır özünde. Sılaya seferin albenili temsilcileri bu zarif kuşlar. Turna sözcüğündeki ahenk , türkülere ayrı bir tarz, ayrı bir hava olur bizim kültürümüzde. Sevgiliye ,sitem, selam, hasret taşır  katar katar...
 
Gürül gürül kurnalardan akan serin sular, gönül ateşimizi söndürmez de yürek sıkıntımızı turnalara havele eder yâre göndeririz biz. Onlar da hiç yüksünmeden alır götürür selâmımızı sevdamızı yâre yârene... "Turnalar uçun yayladan geçin yarimi seçin turnalar"diye türkü olur hece hece ,ezgi ezgi bizi yâre yâri bize anlatır. Sıla ile gurbet arasında gökkuşağının kıyısından gidip gelir turnalar.Yedi rengin güzelliği yansır onların hüzünlü gözlerine.Bizim hüzünümüzü bir dem olsun hafifletir turnalar...

 

Türkülerimiz, gurbette daha bir dokunaklı olur, turnalar daha bir sırdaştır. Yıldızlar kıskanır onları. Bulutlar imrenir kanat süzüşlerine. Hasret zedeler,  gönüllerindeki yükü, sevgiliye selâmı onlara  emanet  eder  tereddütsüz. Sanki   turnalar kuş değildir, hasret ve sevda yarasına ilaç sunan tabiptir. Bu nazeninler, gökyüzünün atsız pusatsız  gönül süvarileridir… 

 

Gurbet, garip serinde duman, sıla âşık gönlünde ateş.Turna, ateşi söndürmeye su taşıyan  zarif saka. Turnaların billûr bakışlarında, sevgiliden iz bulur seven. Gönül rahatlığıyla emanet eder selamını, gamını  turnalara. Onlar, gönlümüze kanat göğümüze yıldız olurlar… O yüzden, türkülerimizin mihmanı, hasretimizin ihvanıdır turnalar.

Allı turnam bizim ele varırsan
Şeker söyle kaymak söyle bal söyle

Gülüm gülüm kırıldı kolum
Tutmuyor elim turnalar ey
Ah gülüm gülüm yar gülüm
Kız gülüm gülüm turnalar ey

Eğer bizi sual eden olursa
Boynu bükük benzi soluk yar söyle

Gülüm gülüm kırıldı kolum
Tutmuyor elim turnalar ey
Ah gülüm gülüm yar gülüm
Kız gülüm gülüm turnalar ey

Allı turnam ne gezersin havada
Arabam kırıldı kaldım burada”   

 

Sevgiliye,yakarmaların yakınmaların  zarfıdır turnalar. Emanete ihanet etmeden , türkülerle elbirliği ile ulaştırırlar  yerine emaneti.. Turnalar, sembolüdür sevdaların, hasretlerin.  Gökyüzünde hüznümüze, sevgimize;hasretimize renk olur turnalar. Dualarımız,dileklerimizi taşır kanatlarında. Ne şikayet ederler ne yorulurlar. Onca yükle hep süzülürler göklerde. Bulutlar imrenir onlara, turnalar hep sefer eyler…

Ankara,09.10.2010 İ.K

 

 

 

 

 

 

 

 

( Turnalar Hep Seferde başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 9.10.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.