Bu masal, “bir varmış bir yokmuş” diye başlayan masallardan değil. Ne devler ülkesinde ne cüceler ülkesinde yaşanmış. Bir gül misalin narin parmaklarından süzülmüş zamana. Ve imbikten geçen gül misali, zamanın imbiğinden geçmiş, inceldikçe incelmiş. Seherlerde incecik gül yapraklarına düşen çiy damlalarının buğusundan ilham alan periler anlatmış birbirine bu masalı; billûr tenli nazeninler kulak misafiri olmuş…


Onun gümüşî iklimlerinde, soylu atlar koşarmış nefes nefese. Turnalar hep o iklime kanat çırparmış. Nice Zümrüdüankalar el pençe divan dururlarmış huzurunda. Salınarak gezdiği gül bahçelerinde güllere velvele düşermiş hasetten. Çağlayanlar gibi sesi yankılandığında sular mest olurmuş. En güzel maviye çalarmış baktığı denizler. Beyaz yelkenliler süzülürmüş onun hatırına. Kuğular ona özenirmiş narinlikte…


Bulutlar, hep onun ülkesine sefer eylermiş. Yollar hep ona çıkarmış. Güvercin gözlerinde hayalmiş güzelliği. Beyazın saflığında kırmızının ateşinde o gizliymiş. Sevilmek ve özlenmek sözcükleri onun uhdesinde imiş. Yürüse dağlar yürürmüş ardınca. Sırça saraylarda yaşarmış. Kristal anların billûr bakışlı güzeliymiş…


Güzellikleri harmanlarmış tavrında, zamanı dürermiş avuçlarında. Bir an Zümrüdüanka, bir dem hüthüt, bir lahza kumru, biraz da güvercin olurmuş. Hiçbir tasvire ve tarife sığmazmış. Gün gelmiş güzelliği ve inceliği gümüşî iklimlere sığmaz olmuş. Semerkant diyarında, yıldızlar fısıldamış birbirine efsanesini. Bir İstanbul gecesine mihmandar olmuş saçları. Boğazın ışıltılı suları tebessümünden ilham almış…



Bir Nedim gazelinde, bir minyatür resimde gülümsemiş dem dem. Emirgân’da tutuşturulan semavere nefes olmuş nefesi. Çaya, karanfil usaresi armağan etmiş dudakları. İncecik parmakları kalemleri kıskandırmış… Demliğin ıtırına karışmış kokusu, çaya kadem gelmiş…




Bu masal, gökle yer arasında bâki güzellikten numune fani bir güzelliğin tezahürüymüş. Üşümüş zambaklar onsuz. Erguvanlar ona benzemeye özenmiş. Her nisan İstanbul onu beklemiş dört gözle. O anlatılmış bahar gecelerinde. Gül endamlı , gül edalı ,gül misal…
04.10.2010 İ.K




( Bir Gül Misal Masalı başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 5.10.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.