Şu aile hekimliği muhabbetini bilmeyen var mı bilmiyorum. Yok, hani, yeni icat edilmiş bir hekimlik dalı olduğundan neme nem bir şey olduğunu bilmeyenler olabilir. Onların da öğrenmesi için ben söyleyivereyim hadi! Hani, her ailede ana, , evlat gibi teferruatlar vardır ya, işte aile hekimi de onlar gibi ailenin bir teferruatıdır. Ailelerde eskiden böyle bir birey yoktu elbette; dedik ya, yeni icat edildi; ondan dolayı aileye yeni katıldı bunlar...

Ne var ki, bizim aile hekimi bizim aileye hiç katılmadı. Geçenlerde, belki utanıyordur da ondan gelmiyordur, diye düşünerek muayenehanesine gidip davet edeyim dedim. Aman Allah'ım! Bir görseniz, bir afra, bir tafra; şaşırdım kaldım. Bizim ailede böyle kendini beğenmiş, kibirli biri yoktur; bu nereden katıldı aramıza, bilmem ki!

Gittiğimde en evvela kibarlık edip hal hatır sordum. Sormaz olaydım! Sanki teşekkür edip iyiyim, filan dese ölür.

Beni, "benim nasıl olduğumu ne yapacaksın?" diyerek azarladı. Sonra, "asıl sen nasılsın, onu söyle!" dedi.

Sandım ki o benim hatırımı soruyor; hani iyiyim demek adettendir ya, ben de, "sağ olun, iyiyim elhamdülillah!" diye cevap verdim.

Bu defa da beni, "iyiysen niye meşgul ediyorsun beni? Dışarıda daha dünya kadar hasta var!" diye azarladı.

Azarlarsa azarlasın! Aile bireyleri birbirlerine anlayışlı olmak mecburiyetindedir. Bu nedenle ben de anlayışlı davrandım ve azarladığı için alınmadım. "Bizim aile insanımız böyledir işte," dedim. "Hastaya şifa, yoksula deva olmak için canımızı veririz."

Ettiğim 'yoksul' lafına takılarak üstümdeki yıpranmış urbalarımı gözden geçirip, "Ha... Anladım! Sen yoksulsun. Benden sadaka dilenmeye çalışıyorsun," demez mi?

Ne derse desin! Aile bireyleri birbirine alınganlık göstermemelidir. Bu nedenle ben de alınganlık göstermedim. "Bizim aile insanımız böyledir işte," dedim. " Yoksul lafı geçti mi gönlümüz zenginleşir, elimiz açılır, cömertleşiverir."

Her lafımdan kendince bir mana çıkartmayı sürdürüyordu. "Desene be adam," dedi; cebinden bir on liralık çıkarttı, önüme bıraktı. "Al şunu da git artık, hastalarım muayene olmayı bekliyorlar."

Bu defa azıcık da olsa bozuldum. “Teessüf ederim!” dedim ona; “lazımsa ben sana vereyim on lira…” Diyecektim ki, “bana dilenciymişim gibi muamele yapmak senin gibi mürekkep yalamış bir adama yakışıyor mu?” Sözümü kesip dedirtmedi; cebinden bir onluk daha çıkartıp önüme attı.

“Tamam, tamam, madem on lirayı azımsadın bunu da al, sonra da beni rahat bırak!” dedi.

“Olmaz!” diye bağırarak tepki gösterdim. Bir an için korktu mu, ne…

Sonra o da bana bağırdı: “Muayene edeyim, diyorum, ben iyiyim diyorsun. Para veriyorum, beğenmiyorsun. Ne istiyorsun benden?”

“Tamam, işte şimdi asıl konuya geldik.”

“Neymiş asıl konu, çabuk söyle!”

Ben hiçbir şeyi çabuk çabuk söyleyemem ki! Söyleyeceklerimi hep ağır ağır, cümle cümle söylerim. Böyle alışmışım, ne yapayım… Ona da bu durumumu izah ettim. “Ben,” dedim, “hiçbir şeyi çabuk çabuk söyleyemem ki!” dedim, “Söyleyeceklerimi hep ağır ağır, cümle cümle söylerim,” dedim, “Böyle alışmışım, ne yapayım…” dedim. Sonra da, “sana da ağır ağır söylesem olmaz mı?” diye sordum efendice.

Yok! Ailemizin bu yeni bireyi efendilikten filan anlamıyordu. “Ulen bana baksana sen! Benimle dalga geçmeye mi çalışıyorsun sen? Manyak!” diye bir azarladı beni, vallahi tallahi korkudan altıma kaçırayazdım.

 Rahmetli babam da bunun gibiydi benim, olur olmaz şeylerden hemen azarlardı beni. Galiba bu yeni aile bireyimiz babam tarafından aile bireyimiz oluyordu bizim. “Sen  babamın tarafından mı aile bireyimiz oluyorsun bizim?” diye ona da sordum.

“Babanın tarafından mı? Aile bireyiniz mi?” diye diye gülmeye başladı.

Bunda ne varsa gülecek! “Yok, hani, bizim anne tarafımızda hep kibar insanlar vardır; kaba saba öküzler genelde   baba tarafından çıkmıştır da…” diyecek oldum, o daha beter gülmeye başladı; hem katıla katıla gülüyor, hem de gözyaşları döke döke ağlıyordu. Yine de bu, manyak manyak azarlayıp durmasından daha iyiydi… Ne garip bir adam! “Ne garip bir adamsın sen! Aynı anda hem katıla katıla gülebiliyorsun, hem de gözyaşları döke döke ağlayabiliyorsun… Ben ikisini bir arada katiyen yapamam,” dedim; inansın diye üstüne bir de yemin ettim. “Vallahi billahi!”

Bunun üzerine utanıp gülmeyi bıraktı, sadece ağlamaya başladı. “Hü… hü… hüngür!...”

Kıyamam ben ona! Böyle deliler gibi ağlamasına dayanamadım, kalktım, ceketimin cebindeki mendilimi çıkartarak sümüklü olmayan bir yerini bulup, “Ağlama lütfen, dayanamam!” diyerek gözyaşlarını silmek istedim.

Yok, yok! Ailemizin bu yeni bireyi çok asabi biriydi. Beni yine azarlamaya başladı: “Çek ulen o sümüklü mendilini suratımdan! Pis herif!”

Korktum, çektim. Böylesine iyiliğe ne gerek! “İyilik de yaramıyor sana!” diye bağırarak ben de onu azarladım. Yüzüne karşı bir güzel de içimdekileri haykırmaya başladım: “Ben de mademki aile bireyimiz oldun artık, evimize gel, kal, diye davet etmeye gelmiştim seni. Hem de akşam yemeği için iki kilo bonfile alacaktım, gelince yemen için. Ama değmezmişsin! Seni aile bireyliğinden reddediyorum işte! Git, başkalarının aile bireyi ol sen!”

Daha bir sürü şey söyleyecektim, ama annem bir rahat bırakmadı ki! Kimden öğrenmişse burada olduğumu öğrenmiş, “A-a! Sami’ciğim, sen burada mıydın evladım?” diyerek damladı hemen. Elimi tutup çekiştirmeye başladı. “Doktor beyi rahat bırakalım da işini yapsın o… Biz evimize gidelim, haydi…”

Çaresiz oturduğum yerden kalkıp beni evimize götürmesine rıza gösterdim.

“Ne olur kusura bakma doktorcuğum, oğlum biraz rahatsız da…”

Zavallı anneciğimin aile bireyliğimizden reddettiğim o öküzden hiç gereği yokken bir sürü özür dilemesine bir üzüldüm, bir üzüldüm ki!

 

( Aile Hekimi… başlıklı yazı AliKemal tarafından 18.06.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.