Kimsesiz mücevherdi gözlerim gün giyinmeden önce sana.
Tam da fay hattı geçiyordu ki yüreğimden;
yaralı kalmışken daha dün göçebe bir korkudan
Akıttım içimdeki hüznü ilk kez dışarıya
Yıkadım güzelliğini gözlerimin aynasında
görüntünü doldurdum içime doyasıya...
Zindanıma kanat sesleri oldu ağustos sıcağı
sularının dibinden gördüm yıldızlı gökyüzünü...
Bitişik dillendi yüreğim sevgin ile...
Virgül koydu hayatıma su taşıyan sesin
kırlara bıraktığın bahçende yeşerdi nefesim...



Dudaklarının aralığından içtim karanlığı
düet dokunarak sana...
Verdin cennetini al bir selamıma
İncir ağacının gölgesinden geldi sesin
anladım ki;
Issız yerlerimde duran yelkovan sendin.
Kelimelerin kadar sıçradım gök yüzüne.
Dağların güneşi ekildi geleceğime
umudun akıntısında çiçeklendi hayatım.
Yolcusu oldum uğurlu yolunun
ayak seslerinden tanıdım sevgiyi
huzurum, ömrüm dedikçe dolan kucağımdan bir de...



Çığırtkan bir nehir çağladı içimde
okşadı saçlarımı düş köprüsünde billur yankın
Yapıştırıp kırılan kanatlarımı seninle
uçtum aşkının minderine dervişin adımları ile
Secdeye durdum 
güvercin gülüşüyle kaderimin kıblesine ...



Bilirim yetmez tutkunun hücresi özlemlere 
ısırırım üst dudağımı telaşlı bir aşk şiirinde.
uçsuzluk dolaşırken sevgimin kabzasında...
Unuttuğum tek yağmur damlası su serper yüreğime
Buram buram toprakça kokar adın 
Toplarım gönül çiçeklerini kucak kucak
harmanlarım saadeti sevda tepesinde
Bir erkeğin son duruşunu takarım yakama gururla...
tenha bir terzinin kalabalık aynasında...



Kendi rüzgarını bulan ateşim şimdi ben
Asaletin yeri olmasa da kainatta 
bir Tanrının iç çekişinde uzanır içime asil gölgen
Terleyen avuçlarından öğrenirim ısınmayı
kendine çırak yapar beni ateşin...
Sevincin mürekkebine banar kalemim
sustukça ben kelimeler başlar çoğalmaya
Bir aşk,bir şiir,bin karnı burnunda umutla
bir dünya doğar ellerime
Dört mevsimde endamı bahar olan.
Savunmasız bir sessizliğe boyun büker bebek yanım
eksikken bir birimize...
senin dudaklarınla öperim seni her gün.



Budarım yağmurları bulut denizinden...
Hadi çek gök yüzünü üzerimizden
kendi yıldızınla gel bana yaya da olsa...
Gülüşlerimi kondurayım dudaklarına 
büyülenmiş bir ceylan gibi 
dalların arasından bakmadan zaman...
Kapat gözlerini gülüm 
yumuşacık ellerine eşlik ediyorken saçlarım...


Ferda Özsoy

( Huzurun Adı Sensin başlıklı yazı ferda'ca tarafından 9.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.