Nice günler devrildi yüreğimde
yürüdüm karanlık hayallerin çıkmazında
Titredi can evim
yağmur sonrası toprak kokusunda.
Yıldızların yüzüne değmeden çamur...
Açmıştı umudun alnında gökkuşağı
sağanak yağmurlar kaçarken bulutlara...
Sorma bana neredesin diye?
içimdeki yollardayım halâ
Hasretin izi açıyor dallarımda.
Dört mevsim dönüyor etrafımda...
Baharımsın çiçek kokan
Güneşimsin sıcacık yakan
Küllenmiş mangal gibi
sonbaharda hatıralar.
Şehrimin bütün yollarında kar var...
Bakmaya özürlü çiçek solgunu gözlerim
zehir zemberek yoğunlaşan sessizliğim.
Çürüdü zindanlarda sevda kokan kelimelerim.
Yüklendim sırtıma düşlerimi
aşındırdım vuslat kaldırımlarını
Islanmak için yürüdüğümüz
yollar bomboş nedense şimdi...
Nemli gözlerim köprüler kurar
kirpiklerine her gece
Seninle aşka durur haykırışlarım
yankılanır vaveylam dağ gibi sinende...
Sararım ömrümü saçlarının teline.
aşkla sohbetimin suskunluğu
tükenir çaresiz nefesimde.
Bitmesin gözyaşı gecelerde
hırçın sağanak yıkasın yollarımı
Terlesin ellerim adına mavi dediğim
Çoğul kıyametin eksiğinde...
Sen parmak ucunla dokun kirpiğime yine
yüzünün izi yuvarlansın gecemde.
Biliyorum az ötemde gurbetin
can bardakta yudumlanır hasretin.
Demlenir yokluğun nefesinde sohbet.
Yudumunda boğulurum günahsız sevdamın.
Ferda Özsoy.