Kimsesiz bir çocuğun ranzasından
gözlerimi dikerek baktım tavana.
Daldım boşluğun seyrine
gözlerim dolu
boynum bükük...

Yankılandı minik topuk sesleri
toplama kampıydı karanlıklar...
Mezarlığa dönüşürdü çoğu zaman 
Sükut içinde bulunduğum koğuşlar...



Çalı çırpı ile yakardım
çoğalan karanlıkları 
Uyandırıp geceyi
sevip okşardım kalbimdeki ormanı...
dervişin ayakları ile yürürdüm zamanı...

Bir gün dilerdim 
çalınmış olmasın masallardan
annem kayıp gelirdi her yıldızdan
Kuşlar çarpardı pencereme
siper ederdim ellerimi gözlerime
Bakardım kaçak umutlar
cirit atıyor mu diye...



Kapılırdım kuş sağanaklarına
tedirgin şöyle bir dönerdim havada
kanat çırparak hırçın poyrazlara
korkunun kol gezdiği heybetli dağlarda...
Rüzgar ovardı omuzlarımı elimi sıkarak
uykularımdan kovalardı babamı...



Aşardım zorlu geçitleri
kardan gelinlik giyinmiş dereleri
Siyah duvak taksa da bulutlar
güvercin kayalığına sığınırdım
kimi zaman...

Her renkte sarılmak istedim sevgiye
gök kuşağının çocuğu olmaktı niyetim
O yüzden;
Atlardım bir zirveden,bir zirveye
büyürdüm başak saçlı güneşte
geçerdim kim bilir kaç okyanusu...?



Bakışlarımı çekerken geceden
bir ay dolaşırdı üstümde kapkara
Aynı hızla kirlense de bütün renkler
beyazı bırakırdı bana...
Gurbet olurdu, bedenim ruhuma
her uzanışım düştü boşluğa...


Issız ormanları biçerdi dudaklarım
hatırasına çekilirdim aslımın
Eğilip geçerdim yarım eşikten
yağmalanmadan sarayım...
Göremediğim sevgimin faturasıdır
sadece yaşadıklarım....



Ferda Özsoy 
( Gücenik Çocuklar başlıklı yazı ferda'ca tarafından 21.11.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.