1 Beni Anlamak


Galiba anlaşılmıyorum dilimden, dinimden, haysiyettimden tecrid edilmişim tarihimin dışana itilmişim duygularımın esaretine tutulmuşum...Uğrunda bütün mazimi imha ettiğim bir bedbahttım, bir panayır soytarısı , yaşamdan hiçbir tad almayan düşüncelerine ipotek koyulmuş duygularına setler çekilmiş bir Ortaçağ avamıyım...iliksiz, usaresiz ruhsuz bir şahsiyet...bu çöküşümde kıyametin ihtişamı yoktu...bu kıyametimde şiirsiz şahsiyetsiz haysiyetten yoksun bir frengi şankırının kemirdiği bedbaht uzviyetlerin çirkinliği var...Benimkisi bir şuursuzluk, en yiğit orduyu en miskin hale getiren bir veba...Hani diyordu ya bir türkümüzde di gel  yarim bana bir gülüşün bir bakışın melhem olur bu yarama.. . Bir acı sözün de dünyama atılmış atom bombası duygularıma vurulmuş bir Promete...Şimdi yanlızlıktan beter bir yalnızlığa ,kalabalık bir yalnızlığa mahkum üzerinde karabulutların hoyrat hoyrat gezdiği bir bedbaht...Bir rüyaydı benimkisi belkide beni bu rüyamdan koparan tren üstüme üstüme geliyor... Uçuruma itmek ister gibi... Seninle  Olmak ya da olmamak ... Olmak yani mazide gelecekte yaşamak , hatırlamak , ummak , mücadele , cesaret etmek, direnmek bu benim yolum olmalı, bu senin yolun olmalı... Olmamak yani iki zaman arasına gerilen incecik telde sonsuz bir ürpertiyle uçurumu seyretmek uçurumu yani sonsuzluğu bu bana göre olmamalı bu sana göre olmamalı ... Bazen bu düşüncelere kapılıyorum bazen yazdıklarının bir cümlesi şuuruma bıçak gibi saplanıyor... Oysa sevgim ötekilerine benzemiyor zaman sevgimi her gün daha da artırıyor ... Yangın gibi gittikçe büyüyen bir his bu... Bütün hayatımın manası... Seven tedirgin olur endişe eder ama istiyorum ki bu kötü düşünceleri kafamızdan atım kelimeleştirmeyelim çünkü yazılan her kelime kalbime saplanılan bir zehirli hançer... Istiyorum ki itinayla sabırla aşkla Yaratıcımıza olan inancımızla bekleyelim...sana ihtiyacım var suya havaya ışağa bu kadar hasret çekmedim ... Seni insanı aşan duygularla seviyorum ama hep kabusu yaşıyor gibiyim ...koşamıyorum sana gel diye haykırmanı bekliyorum... Koşamıyorum vazifelerimle , şefkattimle vicdanımla yaşadığın coğrafya ya çağırmanı bekliyorum...gel diye haykırmanı bekliyorum... Kuvvetli olmalıyım diyorum kuvvetli olmalısın diyorum saadeti düşünüyorsak bunu adım adım fethetmek zorundayız... Ne kadar garip senin üzüldüğünü görmek kudurtuyor sükutunu kendime ihanet sayıyorum... Seni üzmek çıldırtıyor... Ölünceye kadar seveceğim delirinceye kadar bütün ruhum bütün varlığım bütün heycanımla...Defalarca söyledim sende imrendiğim bir taraf var. Hayır hayır bir değil takdis ettiğim prestij ettiğim binlerce taraf var... Defalarca söyledim bütün kadınlar birer teneke senin yanında , buruşturulmuş birer gazete kağıdı, diyalize bağlanmış kanı çekilmiş bir zavallı senin yanında... Sen gerçek hazine gibi gizliydin seni kalbim keşfetti... Hiçbir kadının sevilmediği gibi seviyorum... Varoluştan bu yana senin kadar saf senin kadar bütün senin kadar girift senin kadar güzel senin kadar gerçek bir kadın sevilmedi... Sana muhtacım yazacaklarına sesine ruhuna... Yoksa susuz bir çiçek gibi solar giderim ... Seni ebedileştirmeden sende ebedileşmeden ölmek istemiyorum... Sen bütün köşe bucaklarıyla bütün ücra köşeleriyle fethettiğim bir ülkeydin , sınırlarını çizmiştim sevgimi surlaştırmıştım etrafında... Saçların aşkımın bayrağıydı...bir mısra gibi başlayıp bir mısra gibi bitmesini istemiyorum aramıza virgül koymak benim işim değil noktasız virgülsüz noktalama işaretisiz seviyorum seni...cümlelerim seni anlatırken sadece üç noktaya bitsin seni anlatacağım saha çok şeylerin olacağını bil istiyorum... Ve biliyorum ki aldığım havasın içtiğim su yediğim nimet insan bunlarsız yaşayamazmış biliyorsun...Yazmak istiyorum çünkü sukutum aşkımı koyulaştırır kartılaştırır katilleştirir... Öyle tahamülsüzüm ki seninle, başka bir hayale başka bir teselliye başka bir eğlenceye başka bir ızdıraba tahammülüm yok ...seni yazmak istiyorum çünkü sen gönlümün tuzlasında muhteşem bir inci hevengi haline gelen yemyeşil bir dal  sen benim fildişi kulem... Hayır hayır sen üstadın dediğim gibi gökten ateşi çaldığı için bütün Promete'ler gibi tanrıların gazabına uğrayan bir fikir maceracısının yuvarlanırken tutunduğu son dalsın... Çiçek dolu meyve dolu bir dal...yorgun başımı yapraklarına gömdüm ve kuşların sesi içimdeki fırtınanın cehennemin uğultusuna dindirdi... Bir dal değil bir oramandın gönlümde anlamıyor musun? Sensiz çalışmıyorum nefes almak istemiyorum telleri kopmuş bir keman gibiyim... Dünyamda yalnız sen varsın... Fedakarlıklarım mülasevata tahümül edişim sadece sana faydalı olur ümidiyle... Ufkumda sen olmasan hayat denen bu yolculuk bu rezil bu pespaye bu komik sürükleniş dayanılmaz bir çile olurdu... Yeniden kendimi buldum sende gökkubenin bütün yıldızları senle birlikte başımda parladı  güneş senle birlikte gündüzüme doğdu... Varlığın rüyada duyulan dost sesler gibi: fırtınalarım diniyor senle yaralarım kapanıyor ve yaşadığımı anlıyorum ... Seni kaybettiğim zaman , sende ideali bulamadığım zaman dünyam kör bir kuyuya benziyor yılanların ıslık çaldığı, lağım kokan kör bir kuyu beni o kuyuya gönderme ... Bütün ruhum senle konuşuyor hayatım senle dile geliyor susturma... Yaprak yaprak açılan bir kitapsın kalbime uzun veya kısa yaşamak için sana sevgine muhtacım... Dünyanın bütün nimetleri sen varsan güzel... Hezeyanlarımı coşkunluğumu hoş gör ... Hasretten sarhoşum bir dakika senle yaşamak ve sonra ölmek inan bana zor gelmeyece bir duygu ... Sensizlik öyle zor öyle zalim ki içimde bir yerler kanıyor sanki bir başka yüreğe yar olamam ki ...

( Beni Anlamak başlıklı yazı H.GÜNDOĞAN tarafından 8.09.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.