Bugünkü adı nedir bilmiyorum ama
Eksiğini gediğini üzerime kusanlar
bıraktığım yerde için için kanadılar...



Yılkı atı gibi yapayalnız
dolaştırdılar beni kırlarda...



Yok sayılan diller
kendim için kurduğum düşler
bıçak sırtı yaşamda 
ıslık çalıp durdular...
Bitimsiz halay idi yaşam
ondandı coşkulu direnmeler.
Eteğimi havalandıran 
rüzgara karşı gelmeler...



Sonsuzluğun öğle sonrasına iliştirilen
en çok da akşam sefası idi umut...
Çivit mavisi düş renginde.
Savuramadım gökyüzüne 
büyümeyi seçtim kendimce...



Güneşe öykünen başımın dönmesi de ondandı...



Üstüme basıp geçeni
kaç şiire oturttum şafak sökümünde.
Dinlendirdim kucağımda sevinçle...
Gezdim geceleri 
yollara düştüm gün doğmadan.
Öptüm ışığını
camın dağılan sesinde...



Uçurumların derin oyuklarında 
açan tek bir çiçekti dilediğim
İstedim ki;
bu çiçeğin boyun büküşüne
yenilmesin yüreğim...



Bir nefes payı
bakıp büyüteyim 
Düşsün toprağıma hasreti.
Fosilleşmiş bir dizede 
yaşasın gün boyu sesi...



Oysa şimdi;



Eski bir öpücüğü eğilip alsam da yerden
esen yeldir aradığım merdiven...
Eski masaldan kalmadır ıslak saatler.
son defa sağıma dönüyorum can evimden...



Ferda Özsoy



( Anlamazdın başlıklı yazı ferda'ca tarafından 17.08.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.