Günlerden düş ertesiydi…
suskundu mevsimler
Uzun soluklu yolculuğun.
ayaza kesmiş gün ardıydı 
karanlıktan kalan....


Heybetinde eriyip 
ciğerleri zorlayan
Endişeli bir kalp atışı idi
kilometreler tanımayan....


Bir yalan ertesi 
dizlerde kanayan yaralar
’’Çok acıdı anne ’’diye
boşluğa düşen bağırmalar....



Araladım perdelerimi
bir yudum bulut için.
Ağardı sevincim
penceremde.
Sardım zamanı 
hayalin orta yerine
Serçenin soluğu değdi
nefesime....



Ezberi bozuk bir çocuğun
avuç içlerinde ağladı kalbim
Daldan dala asılırken ruhum
kaç hayat soludum içimde.
Dokundu masum bir çocuk
izi olmayan resmine anne...



Güller tırmaladı
duvarlarımı
Varlığın düştü
dar sokaklarıma.
Her nefes alışımda
kıvrım kıvrım 
uyandı gül yaprakları...
Çektim kokunu doyasıya
yenik düştüm yer çekimine.



Vuslatın sırtı dönük olsa da 
Mavi anahtarın 
döner hücrelerimde
Hayali dudağın
nazikçe değer tenime.
Yükselir gözlerimde
bu sefer buldum seni 
dediğim merdiven.
Titrer dudaklarım
’’Seni seviyorum’’ 
annem derken....



Düşünden kara(n)lığına düşerken
Yorgun yağmur bulutu gibiyim
sessiz ve gri ağlayan...
Ömrümün son gerçeğini
alma benden
Seni saklasa da cümleler
Perdelense de aramızdaki özlem
Ön sözü ’’Sen’’olan
kafiyesiz bir kaç cümlenin içinden.
Tut titreyen ellerimden sıkıca
uzanayım toprağına 
boydan boya annem...!



Ferda Özsoy 
( Mavi Anahtarın Döner Hücrelerimde başlıklı yazı ferda'ca tarafından 8.05.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.