Deniz iç çekiyor yosun tutan odamda
Vuruyor öfkesini harabe duvarlarıma.
Kan kızılı isyan büyütüyorum susayışıma.


Sözcükler martı olup havalanıyor
bir sürü kafiye iniyor kıyılarıma.
Şehir kaçağı çocuklar seyreliyor dalgalarımda.


Su damlasında boğuluyor
mavi yel yorgunu yapraklar..
Dışımda;Kıyıya tahammülü olmayan sözsüzlük
İçimde; Maviye olan özgürlük sessizleşiyor.


Dibine dibine büyüyor kumsalım
konuk gibi geliyor yalnızlık
bahtım damgalanıyor renginde çivit mavisinin
Sağrası tutmuş sözlerim vuruyor karaya...


Mavinin aynasında boy veriyor martı çığlıkları
Masmavi kanıyor güneş gök tutuşuyor avuçlarımda
Mavi deniz biriktiriyor gözlerim rast makamında
Biliyorum martılar bir gün dönecekler kıyıya...


Yosun kokulu şiirlerin özleminde,
maviyi koparıyorum güneşten.
Mavi bir ışık yakıyorum yarın için...

Hadi Deniz’im;Dağılsın rüzgarda sevişen güvercin tüyleri,
dağılsın kederle inen şafak vakitleri.
Çakıl taşlarının arasına gizlemeliyim dünün,
güne kavuştuğu martı saatlerini.
Güne eğilen dağların dibinde susa(ya)n çiçekler açmalı,
kalemler özgürce güneşe yazmalı isimlerini.

Damarlarımda mavi mavi akmalı kanım,
bir gök yüzü çıkarması yaşamalı gözlerim.
Ve martılar kıyıya mutlaka gelmeli, gelmeli ki;
Çocukların ellerinden simit yiyebilsinler.
Umutları çalınmamış simit sepetinden...


Ferda Özsoy

( Martı Saatleri başlıklı yazı ferda'ca tarafından 30.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.