Matbu bir gülüştün yüreğimi ıskalayan
ve de handikabı evrenin belki de unutulmuş ve zaman aşımına uğramış bir
bültendin aralıksız haber kanallarında alt yazı geçen enginlikte saklı bir
kurbandın külliyesi isyanla sarılı.
Hatmettiğimdir ve hamt ettiğim sunumu
neyse evrenin ve öncüsü yalnızlığın hele ki izini sürdüğüm gizi yok muydu
iklimin…
Sözcüklerdi metruk olan ve cünüptü
zalim aşka kıyan ve kirinde debelenen bir nifak gibi elbet sokulası bir nifak
aşkla arana ve aştığın yollar ne ki senden onca şeyi aşıranların yanında.
Bir meziyet bildiğim sevgiyi eziyete
dönüştürseler de.
Sevecen iklimde saklı asaleti sözüm
ona savursalar da.
Ah, yüreğim cihanın savsakladığı!
Ah, matemi mabedimin seyyahh
gölgelerin kundakladığı.
Kundağında ilk gördüm seni ve çok sevdim
ve anladım ki; sen meleklerin bana bir armağanı idin hani…
Hani, hani, yalnızlığım ve çocuk
bedenimle ve asla büyümeyecek çocuk yüreğimle büklüm büklüm iken sözcüklerin
bazen bir varsıl bazen bir kehanet bazense ihanet yüküyle solacağını
bilmediğim…
Kim miydin ya da kimlik derdinde
olmayacağına inandığım bir g/örüntü müydün sonramı darp edeceğinin aklıma dahi
gelmediği…
İyi de ben seni çok sevdim
sevmekteyim de ve hep de seveceğim Yaratan ömür verdikçe ve sen…
Ah, bıçkın rüzgar.
Ah, debdebeli ruhum.
Ah, bununla sakit olsun dediğim
sevgiye ve kainata tutukluluğum.
Ne hüzündür planlanmış batağım ne de
atağa geçtiğimdir insanların gözünde ve saklı olduğum kadar Allah katında bana
sunulan her yeni gün her yeni eziyet ve işte sevmelerin de mealidir, meziyet bildiğim
ve takdir-i İlahi ne de olsa ben asla reşit olmayan bir çocuğum ve çocuk
kalmanın ikliminde teyakkuza geçen hangi gölgeyse uzağındayım çok uzağında.
Sapla samanı ayırt edemezken insanlar
nasıl da sadıktır iblise.
Sevgiyle eşleşen sözüm ona o sefil yürekleri
aslında bir harabe ve sözcükleri yalan ne de olsa enkazı altında kalmışlardır
bu yalan dünyanın.
Cebbar bir gölge.
Belki de ceberut bir isyan nifak
tohumları eken zalim ve ziyan olan nice mazlum nice insan.
Bir itirafım yok sana çünkü ben
itirafın ta kendisiyim mademki yüreğimi İlahi Aşkla sarmaladım mümkün mü yalan
söylemem ve ihanet etmem Rabbime?
Sen ki…
Aşkın tuzağına düştün.
Sen ki; sevgisizliği ilke bilenlerin
yakın markajındasın.
Bir aşksa yaşadığın bil ki gözün kör
ve inan ki aşkın yalan batağıdır içine düştüğün çünkü cennet bildiğin sevgili
aslında seni cehenneme buyur eden bir kafirdir ve sevgi dolu sözcükleri aslında
sana yaşatılacak kabir azabının ön sözüdür.
Bilen bilir de varsın kimse bilmesin.
Bilen İlahi Kudret yeter ki seni
koruyup kollasın.
Ben gözlerinde gördüm masumiyeti ve
gözlerinde kayboldum ve taptığım Rabbime şükürler olsun ki; sen candan da
öteydin benim için ve hep de öyle kalacaksın.
Rotan.
Rengin ve de.
Kararan göğün ışığı bildiğim sevgi
ikliminde yürüdüğüm hece hece.
İkbalim mi?
Ya da mazim?
Atim mi?
Ya da arz ettiğim…
Aşkın hacmi ve yalan aşkın seni illa
ki yanıltacağı çünkü beden ikliminden öteye gitmez kimse yüreğini verdiğin…
Ahvalin ve de.
İnkar etsinler de senin düşmanın
olmadığını ve cebinden taşana gönül verenler aşk başlığında uyuduğun ve gözün
açık gördüğüm bu yalan masalı elbet gösterecektir gerçek yüzünü kimse
güvendiğin inandığın ve kimse onlar uğruna sırtını döndüğün.
Bir hacmi yok hayatın.
Bir hazin hikaye işte.
Bir rengi de yok duyguların.
Bir rakımı varsa benliğin ben sadece
İlahi Aşka talibim ve tünedim de en Ulvi Tepeye.
Aşkı hatmettiğim bir ömür ve aşkla
bezdiğim yalanlar ve Rabbin bana son zamanlarda bahşettiği kalp gözü ve Rabbim
korusun seni, beni ve tüm masum yürekleri.
Saçlarındaki kırlar mı, küçüğüm?
Yoksa kırağı çalan düşler mi?
Kırsalı mı ömrün yoksa kıt kanaat
sevenlere inat haiz olduğun o devasa yüreğin mi?
Metruktür kimi insan adeta kayıp bir
hane gibi.
Hecelediğim aşkı.
Hatmettiğim İlahi Sevdayı.
Rabbin sunumu iken İlahi Rüzgar.
Ve yel olup eller iken aramıza giren.
Bizi bir arada tutan değerler var
üstelik her şeyden öte sen benim, hep küçüğüm olarak kalacaksın.
Gerçi büyüğüm diye de böbürlenmiyorum
ya da hayıflanmıyorum ama büyümeyen çocuk yanımla varsın kabul et beni
dilediğin gibi.
Dilemması ömrün ve hüzün iken dilaltı
yüreğin.
Bazen savrulduğum bazen kendimi
savunamadığım ve pekişen hasretin eşleştiği hüzün ikliminde seken bir kör
kurşun gibi yüreğimi hedefleyen hangi zalimse iblisin uşağı.
Tuş olmadım.
Taş değil asla kalbim elbet seninki
de.
Titreyen ellerim değil titri elimin
çünkü d/okunduğum kadar en güzele hep iyiye meylettim ve dürüstlüğe.
Sen de senin gibi sanmışken insanları
kimse çevreni saran yeter ki zarar gelmesin sana taş da değmesin ayağına,
küçüğüm.
Bir mizansen değil hayat; bir oyun
sahnesi hiç değil lakin insanlar taktıkları sayısız maske ile nasıl da icra
ediyorlar iblisin ve cehennemin peşinen yazılmış senaryolarını.
Sevdiğini söyleyen kimse sana ve
sarmalında ihanetin elbet nemalanacaksın sen de acılardan yeter ki minimum
seviyede yara alsın yüreğin elbet yara almamasıdır yüreğin tek temennim lakin bu kirli dünyada yaralanmak
çok muhtemel hele ki sen ve güzelliklerin yamalı değilse ve arz ettiğin kadar
fazlasıyla talep bulsan da sakın aldanma bu izafi arz-talep eğrisine.
Sözcüklerim noksan.
Yanlışlarım olası.
Yad edilesi dünümse acılardan
nasiplenmişken ve canım günbegün daha da çok yanarken ben sevgiyle ve şükürle
anıyorum dünümü ve sevdiklerimi ve de kaybettiklerimi yeter ki daha da çok
kayıp vermeyim kalan zamanımda.
Bir rutin değil bu çünkü bu bir
örüntü ve görüntüde kalan da değil çünkü duygularım yaşamın ve içtenliğin özü
varsın közünde hayatın cayır cayır yanayım yeter ki cehennem ateşini sadece bu
dünyada yaşayım.
Cennetimsin.
Cesaret bulup hep sevdiğimsin nice
insan gibi yüreğime sakladığım.
Ne cürümdür işlenen ne de çürüktür
düşlerim ve saf yüreğim ve ben masum kaldığım kadar hep de mağdur kılındım ve
mazlum bu yüzden ben en çok Rabbimi ve sevmeyi sevdim, küçüğüm.
Bin yaşına gelsen de hep küçüğüm
olarak kalacaksın.
Güzel Rabbim korusun seni
niyazlarımdan da eksik etmediğimi bilecek kadar beni sevmeni ve içini asla
bozmamanı diliyorum çünkü yeryüzü iyi insanlar için bir cehennem ateşine
dönmüşken şükürler olsun ki İlahi Ateşin kıvılcımlarında yol alıyorum dünden
yarına ulaşmaksa en Ulvi Makama elbet Allah katına…