Benliksiz yarınlardı seninle yol almayı dilediğim:

Dilendiğimdi sevdan, dilinden düşürmediğin

En içli yakarış,

Hamdolsun demek kadar,

Birincil aidiyet,

Muhafaza ettiğim sen yarım.

 

Dilimde kekremsi ve gönülsüz yarınsızlığım;

Sensiz cümleler dokunurken yarama:

Yansız telaşların, densiz savaşlarım,

Soluksuz nöbetlerimden arda kalan

Sisin çömez yetimi,

Gözlerinde eriyen mum ışığımı

Güneşe armağan eden

Belli ki en çelimsiz sırlarım.

 

Azade edilesi en kıdemli mertebe,

Ulaşmakla kalmayıp

Burnumu sürtmek en derin hazan:

Ötelenmelerden ibaret kim bilir kaçıncı yaram?

 

Dengi dengine bir öfke kaynasa da içimde,

Susmalarını içtiğim kuru çeşmenin yalnızlığı;

Dertop olmuş kimliksizliklerin girdabında kaybolmuşluğum:

Her bir katresi

Ve en sinsi tehdit;

Ansızın bıçaklandığımdan

Bu yana,

Kemiren kurtçuklara hibe ettiğim densizliğimden

Sızan en renksiz irin.

 

Gözlerin akı dönerken ala,

Alayı nöbetlerin,

Konuşmayı beceremediğim

O tedirgin lehçem.

 

Detaysız imlerde miadı dolmuş,

Sıra sıra meşk eden hüzün yüklü serzenişin mabedi

Yine aşkı tevafuk bellemiş yürek sızısı.

Dönmek ekseninde,

Dönüşmek kıvılcıma,

Nazarında bir celp belki de

Anlamsızlığın soluduğunda,

Soluk soluğa düştüğüm düş pazarında;

Koşmak peşi sıra bilinmezin;

Detaylarda kaybolmakla eş değer

Saptığım tali yollar:

Bile bile o çıkmazın sapağında,

Çakma aşklara dil uzatan aşk meleği

Siper etmişken büründüğüm kefeni.

 

Densiz tehditler,

Varsıl bir ikamet olsa da şu kayıp yürek,

Hazana teğet geçen bir ekim sabahı,

Dünden öncesi olmayan,

Yarınsızlıkların kıblesini tehir eden…

 

Sıkılgan yanım;

Sokulgan cümlelerimin gözünü tehdit bürümüşken,

Hangi aklı evvel sancıyı geçirecek ki

Özlem denen hezeyan?

 

Sağdan sola sayarken, takıldığım son hane:

Kimliksizliğimin nüansı işte

Boşluğun takriben o yansızlığından sızan;

Son bir yordam

Olsa da cenge çıktığım

Aşk meydanında,

Hangi aklı evvel imge ise

Sensizliği tuş eden.

 

 

İhbar etmek aşk’ı,

Çatık kaşlı bir özlemle içmek olsa da

En heyula yoksunluk,

Söz birliği etmiş onca lehçe,

Çıkmadık candan mademki kesmemişken umudu.

Hardal sarısı ufuklarda,

Uçuşan telaşlı kuş sürüleri;

Seferberlik ilan etmişken

Tehir ettiğimden de öte,

Ismarlamak gelecek sonbaharı.

 

Henüz damıtılmamış bir hüzün gecesi,

Kıvamını bir türlü tutturamadığım mutluluğun

Çetelesini tutmakla eş değer

Gönülsüz sitemlerimden damlayan

Onca münafık gözyaşı.

Tesellisi yine içimde saklı,

İçin için kaynayan.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

( En Çelimsiz Sırlarım... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 3.10.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.