Karanlığın müridi idi imgeler top yekûn
ruhumdan firar eden…
Bir şiirin de dilemması adeta
Nasıl ki yolcu yolunda gerek
Issızlığa müdahale edemediğimden öte
Kıraç toprakların şifacısı
sözcüklerim
Üstüne ant içtiğim solgun resimlerim
Dünün tarhında saklı adeta
Bir v/edanın nüktesi
Renkler müzmin
Ruh yorgun
Sevda ise can çekişen
Bizim muhite uğramadan dahi çekip
giden
Hicvinde evrenin ve sevdiklerim
Dikenleri ile hasbihâl eden
Bir çiçek bahçesi olsa olsa
yalıtıldığım
Hem gülü hem boyası hem yanan çırası
Issızlığa paye vermesem bile
İnzivada yaşıyor olabilmenin meali
Tutuklu kaldığım bir hücre hapsi
Ve ölen hücrelerim
İndinde şu karanlığın
Kanayan bir yaradan
Aldığım ilhamı
Şiir diye serdiğim önüne düş
meclisinin de her bir üyesi
Düşlerden ibaret bir hayat hikâyesinin
Hem anlatıcısı hem kahramanı
Solan çiçeklerden aldığım kadar
ölümün tadını
Bir b/ölü iki iken aşkın isyanı
B/ölündüğüm
Yetmedi
S/üzüldüğüm
Yetmedi
Garbında şafağın
Şarka çıkan tayini öğretmenin
külliyesinde
Saklı iken sevginin hem nefesi hem hevesi
İçerlesem bile içmekten geri
duramadığım
Sağım solum hüznün şerbeti
Ve önüm arkam hüznün kanaviçeleri
Bir de yıllardır önümde duran idam
sehpam
Nasıl da idmanlıyım hüzne
Nasıl da sevici bir gölgenin
yarattığı tacizde
Taviz vermediğim kadar değerlerimden
Taarruz eden bilindik bilinmedik
namelerin serzenişinden
Bir karanlık ki şafağı ört bas eden
Bir kararlılık ile dimdik ayakta
kaldığımın ertesi
Sevişen hecelerin bakiyesi
İmge denen ilhamın uçuşan perdesi
Pervazında durduğum şiirinse künyesi
Şatafatlı yalnızlığımla
Bozguna uğradığım günbegün
Yalnızlığın tarhında
Dağılan mikado çöpleri gibi
Ruhumun firarı
Sözcüklerinse fedaisi
İken kalemin ucundan damlayan o sızı
Derdest edilmişken sırça köşküm
Peyderpey öldüğüm
Devasa bir ayraç olsa bile içine
saklandığım
Kaçıp da kurtulamadığım en belirgin
acı
Kendimin kendime isyanı
İfrata kaçan bir teselli
Mevsimlerinse en şaibelisi
Göğün rahmeti
Yerkürenin hicreti
Doğup büyüdüğüm ve öldüğüm şehir
mademki
İstanbul’un kalabalık yalnızlığı
Yaşadığıma delalet olsa bile şiirlerim
Yaşatamadığım bir mutlulukla diyetini
ödediğim
Sevginin ve aşkın kanıksanası neferi
Sürgün edildiğim coğrafyanın zaferi
Elimden yiten
Ahvalime direnen
Azadesi ömrün
Yazdığım kadar özgürüm
Ruhum bedene hapsolsa bile
Yaşadığım kadar efkârlı
Kırık yüreğimin artçısı
Demli bir çayın son yudumu
Üstümü şiirle örtün yeter ki…