Ölümü sevebilirdim eğer ki sen
olmasan
Öykümden dahi feragat edebilirdim
iklimlerden hazan olmasan
Bir tebessüm ektim ekeli yeryüzüne
Uyruğu olmayan sözcüklerden de medet
umdum umalı
Umarsızlığın çeşmesinden akan su
olmasan
Kıraç yüreğinden de senden de
Uzağa gidebilirdim
Eğer ki tuzağa düşmemiş olsam
Renklerdi haznemde saklı
Duaların sarnıcı
Aşkın kayıp yakası
Bir düş bildiğim iken hayatı
İçine düşülesi o kuyu
Devasa acıların tutulmuşken nutku
Umudumu ise saklı tutabiliyorum
Cenderede sıkışmış bir imgeden medet
umup da
Sözcüklerin veryansında
İklimlerden sekip de yüreğine
Vedalaşmak değildir derdim
Her edana yenik düştüğüm
Ezik olsa bile yüreğim
Üstüne basıp geçilesi bir mahiyette
değilim
Ezenlerin ruhundan
Sökün eden yalanların
Dolmuş iken miadı
Hem doğruyum hem makul
Alabildiğine de yüzdüğüm
Hüzün denizinde
Kök hücreme kadar batmışken de eleme
Batık bir gemi olarak da addedilmesin
hani benliğim
Ben ki enkazı devralmışsam bile
hayattan
Ezkaza ölümün pervazında
Esen rüzgâra dahi duacı
Ruhumun kilidi
Sözcüklerin meali
Acımdan büyük iken umudum ve sevgi
Ve işte
Yalnızlığın tarhında uçuşan kelebek
misali
Bir gonca idim halen de
Bir çiçekten öteye gitmediğimse yalan
Cafcaflı duygularımın ekranında
Sakladığım kadar iman gücümü
Aşkın frekansında
Semiren hüznün
Sevip de açmayan çiçeklerin
Dilinden de anlarım
Bir dil yarası bir yürek yarası
değildir de sadece içimde saklı…
Mevcudiyetim
Ruhum
Ruhbanı sözcüklerin
Bazen bir keşmekeş
Bazense zalim bir ateş
Ve işte büyüdükçe yangın
Rabbime kavuşmanın
Verdiği telaş ve huzur ve umudun
Yansıması iken
Her gün doğan güneş
Cenk ettiğimle özdeş
Elbet şiirlerim ve yalnızlığım
Bir b/ölü iki iken aşk
Çeperimde saklı güleç yüzü sevgimin…
Meylettiğim illa ki yarınlar
Derdimin söküklerinde saklı rüzgâr
Kesik içinde kalsam bile
Kasıtlı kasıtsız sevebilenlerdenim
Uyruğu yok iken hüznümün
Ardı ardına da acırken
Eklem yerleri şiirlerin
Ve işte tevazu yüklü bir tanrı iken
kalemim
İçimin hengâmesini de dindirirken
Rabbim.
Yüz göz olmadığım kadar acımın
Sonlanmayan feryadı
Zalimin firakı
Aşkın firarı
Yalnızlığımın fedaisi
Bir seyyah ruhum ki
Kıblemden sökün etti mi de iç sesim
Kardığım gün kandığım zalim
Kanadığım anbean
Yankısı ruhumun
Elbet duyulur şiirlerimden…
Bir elimde kalem bir elimde ölüm
Uzağına gitsem de acıların
Elbet dinecektir bu rüzgâr
Haşmetli evrenin Hükümranı
Aza da kanaat ettiğim kadar
Vurucu gücü imgelerin
Kapkaça uğrayan her hayal her dilek.
Uğruna bu bitimsiz sevdanın
Anaç yüreğimde saklı annem
Deştiğim toprak hüzün ve bilumum
Duygudan firar edip de huzuruna
çıktığım
Her an her vakit Mevla’mın
İdamesi de yazılası fermanımın
Bir sevip bir ağladığım
Bir ağlayıp yeniden güldüğüm
Günlere duyulası özlem ve de öznem
Öykümü yeniden yazdığımın ispatı.
Bir şiirden de fazlasıdır yazılan
Bir nükte bir ukde bir de gölge
Hicvinde hayatın
Gözümden sakındığım kadar da
sevdiklerimin
Yeşeren gözlerime eşlik eden her hece
Vakitli vakitsiz gidenlerin ardından
Selam ola durduğum yakarışın feryadı
Sessizlikle bezeli duamın meali
meramı
Saklı tutulası Allah katında…