Sahte Atatürkçüler tarafından, Mustafa filmi ile nasıl da yaygara koparılmıştı, değil mi? Yemin ediyorum ki, o yaygaraları da Atatürkçülükleri gibi sahteydi. Tek amaçları vardı: Bir "Lumbriculidae Tanrısı " yaratmak ve onu balıklara yem yapmak ve o balığı da yakalayarak kendileri zıkkımlanmak...

Bu ülkedeki Atatürk sevgisini küçültmek için çarkı felek dönüyor. Çevresinde bir sürü ahmak oyuncu...

Bunların “insan Atatürk”ü görmeye, dinlemeye, okumaya, katiyen tahammülleri yoktur. Yani Atatürk’ün de bir insan olduğunu, yediğini, içtiğini, öfkelendiğini, sövüp saydığını, korktuğunu, bir takım zaaflarla yüklü bulunduğunu kabullenmezler. O, başarılarıyla da hatalarıyla da bir insandı ama başarılarıyla Atatürk olmuştu. Bence en önemli hatası ezanı Türkçeleştirmesidir. Atatürk’ün ezanı Türkçe’ye çevirdiği ve yıllarca toplumun ezandan nasıl uzak kaldığı hala tartışılan bir olgudur.
Onların tuzağına düşüp, "İlah Atatürk’ü" taşlamaya çıkmış şarlatanlar dolaşır orta yerlerde; akıllarına estiçe bu "İlahlaştırma" ile ilgili bir takım belgeler göstererek, işte sizin Ataürk’ünüz ve Atatürkçülüğünüz, demeye çalışırlar. Yıllardan beri aynı belgelerle karşılaşa karşılaşa midelerimiz alt üst olmuş, defalarca kusmuşuzdur o belgelerin, yaıların üstüne ya, onlar kusmuklarımızı ısrarla avuçlamayı sürdürürler. Bilmezler ki, “İlâh Atatürk” safsatasının yayılmasında, uygulanmasında, Atatürk’ün bir gayreti olmamıştır. “İnsan Atatürk”ü, etrafındaki dalkavuklar ilâhlaştırmaya çalışmışlardır ve Atatürk bunları tespit ettikçe çevresinden uzaklaştırmıştır. Örneğin, aynı gazetede yazarlarken Atatürk hakkında bir mevlüt yazan Behçet Kemal Çağlar’ı hem sohbet toplantılarından, hem de gazeteden uzaklaştırmıştır. Bunun yüzlerce örneği var.
Din ve dünya işlerini birbirinden ayırmak isteyen Atatürk’e, tamamen dinî bir hüviyet kazandırmaya çalışmak “gaflettir, dalalettir ve ihanettir!” Kime? Millete, devlete, Atatürk’e!
Nitekim, "BENİM NÂCİZ VÜCÛDUM ELBET BİR GÜN TOPRAK OLACAKTIR;FAKAT, TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR" özdeyişini bu nedenle ettiği söylenmektedir.
DÜNYA VAROLDUĞU SÜRECE KUTSAL EMANETİNİN BEKÇİLERİYİZ.... ATAM
"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!"

İÇİMDEN GELDİ, BİR ÖVGÜ DE BEN DÜZECEĞİM ATATÜRK’ÜME:
Güç verdi yeniden, bitmiş-tükenmiş Türkeli’ne ! Umut verdi, Işık verdi, ses verdi sesimize ... Bir kez daha seslendi Amasya’da, Sivas’ta, Erzurum’da hepimize .....Güveniyordu budun’una Güveniyordu kendisine . Çakınlar çakardı beyninde ve en önde o giderdi. Komutan değil sanki bir erdi . Gök gözlü kurt bakışlı bir subay Ve bir budun ölüme koştu. Ardında alay alay.
’Ya ölüm dedim ya istiklal . Bir adım bağımsızlık . bir adım Mustafa Kemal.’
İstiklal-i tam benim karekterimdir . Kurtuluş benim düşüncem , göz ışığım ,alın terimdir .
Bir tek andımız vardı . dağ-taş-orman-arı-çiçek ...Kadın-erkek-genç-yaşlı ...Ya ölüm dedik ya istiklal ! Bir yiğit dikildi karımıza , ben varım dedi . Ardımda bir budun var . Geleceği görüyorum ak Türkeli’nin geleceği parlak !
Bağımsızlık , bir türkü olur dolanır Türkün dudaklarında . Ekitler yeşerir yeniden , Türkeli topraklarında ... Daha durmaz bu yürüyüş
Devirir gider çağları , dağlar koynunda saklar . Yıldızlar yolunu çizer . Bir bağımsızlık türküsü...
Bir anda Türkeli’ni gezer. Al bayrak dalganır , bağımsızlık burçlarında ...
Yarın Türkeli’min her burcunda bayrağım dalgalanır al-al...
Bir adım bağımsızlık!
Bir adım Mustafa Kemal!
( Bir Adım Mustafa Kemal! başlıklı yazı AliKemal tarafından 27.07.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.