Dünyaya er Kemal Yavuz Paracıkoğlu namıyla gelmiş iken, bir gafil ve ebleh âkil adam tarafından adı değiştirilerek Kamil Oğuz Mangırcıklıoğlu yapılan ulular ulusu ulu sultanımızın zaman-i saltanatında Samirullah Emeklittin Efendi lâkabıyla meşhur bir zat-ı muhterem mevcut idi. (Allah kaolinini bir sürü eylesin)


Bap-ı âlide Samirullah Emeklittin Efendi gibi bir kapıkulu daha yok idi. Ele geçirdiği kalem itibariyle eli pek fazla kanlı bir zat olduğundan, bap-ı âlide onun gibi bir kapukulu olarak doğma gafletinde bulunanları acımadan bağdardı; hatta kendi elleriyle katl ettiği de tezahür eder idi. Tezahür etmiş o kadar çok şey var idi ki, bunlardan en önemlisi abdesthaneyi kirletmemek maksadı ile altına ederdi. Bir de Fethiye denilen kal'ada ki bir dağın başındaki Çamköy isimli mevkide bir inde Sümüklü Elifbetese Nuriye Lamelifye Hatun adındaki torunu ile ikamet eder idi; ki, daim söz konusu inde kaim ve her daim kain olan o inde sakin idi. Ulular ulusu ulu sultanımız Kamil Oğuz Mangırcıklıoğlu hakkında hiç hicap duymadan her daim hain idi. Teeddüp etmeden altmış biri de mütecaviz olan melesine binaen sindi bir baltaya ve hatta kesere sülûk eyliyememiş idi. Sümüklü Elifbetese Nuriye Lamelifye Hatun'un taayyüşünü anıklamaktan âciz olduğundan, bunun gibi her beceride naçiz olduğundan ve hanımına haiz mevcut emlâkları haciz olduğundan, beş sikkeye muhtaç dememiz caiz idi. Garibana karşı da mütecaviz, yardım severliği ise bilâ faiz idi. Geçimlerini Sümüklü Elifbetese Nuriye Lamelifye Hatun da temin etmemiş olsa sebep-i açlık ile tez elden kaoliniyle kucaklaşacak idi.


Sümüklü Elifbetese Nuriye Lamelifye Hatun'un mesleği 'memecik tezgahı' kurmak idi. Malum olduğu üz're kocakarılar ve bilumum hatunlar para çıkınlarını asıl lakâpları ikizlere takke olan nam-ı diğer sütyenler içerisinde muhafaza eylediklerinden, bu küçük 'memeci' kız, Çamköy denen mıntıkadan öte iki fersah kadar yol giderekten, yani her bir fersah on iki bin adıma tekabül ettiğinden naşi yirmi dört bin adım ataraktan, ayriyeten her bir fersah dört saatlik bir yola tekabül ettiğinden sekiz saat yol giderekten, Fethiye kal'asının göbeğinde, veletliklerinde oyun oynayamamış büyük amcalar için imar edilmiş salıncaklara ve dahi hoppala zıppalalara bindirmeye kocalarını getirmiş kocakarıların yanına sokularaktan sahte kahkahalarla memeciklerini gıdıklatma ayaklarına yatıp Samirullah Emeklittin Efendiye, "Dedeee... Teyze benim memeciklerimi gıdıkladı, çok güldüm. Sen de teyzenin memeciklerini gıdıklasana. O da çok gülsün," deyip kadının memelerini gıdıklatmak süreti ile para çıkınını usulca çekip tüyüyorlardı. Bu taktikle kazandığı her kuruşu ise, eteklerini beline kadar çekip banka uzanmış Japon zannettiği ve,


"Hello leydi. Hepsi senin mi?"


"Yani diyorum ki: All yours?"


diye saçma sapan laflar attığı Eskişehir'li tatar kızlarına yidiriyor idi.


En sonuncu değil de, ondan bir önceki "memecilik" zımnında şitap ile Çamköy mevkiindeki inlerine azimet eyler iken, yolda birkaç kendini bilmez abaza tarafından derdest ile, sarığı, kavuğu, kuşağı, çarığı soyularak zavallı Samirullah Emeklittin Efendi anadan üryan, bilâ sarık ve bilâ çarık ve bilâ kavuk ve bilâ çamaşır bırakılıp bir çalıya dolandırılarak ıslatılmış ve  Samirullah Emeklittin Efendi dahi korkudan altına etmişti. Bu fiil destan satıcıları tarafından sokak sokak çığırılıp dillere destan edilmiş idi. Bu vakıa Biberoğulları Sami efendinin tarih kitaplarında kayıtlı olup, tarih sınavlarında sık sık sorulmakta idi. Onun bu namı tarih okumaya pek hevesli olan Ulular ulusu ulu sultanımız Kamil Oğuz Mangırcıklıoğlu hazretlerinin de dikkatini celbetmiş idi.


Ulular ulusu ulu sultanımız Kamil Oğuz Mangırcıklıoğlu hazretleri, yedi göbek uzaktan isimdaşı olan Kılıçdaroğlu Sultan Kemal Han tarafından tahttan indirilmiş olan Er Doğan, ama sonra bozulan Sultan İrrecebullah Tayyiban tarafından Angara denilen kal'ada, bir orman içinde inşa ettirilmiş Kaçak Sarayda ikamet buyurmakta iken uyumuş, uyanmış, uyanırken sol tarafından kalkmış idi. Kalkar kalkmaz devr-i saltanat-ı seniyyelerinde, gayet hiddet ül huy ile, na-kabil uyumluluğu olması mazeretine binaen defterdarını azletmiş idi. Onun yerine ikame edilecek Samirullah Emeklittin Efendi'den daha dandik birini bulamayacağına kanaat ederek, "Tiz alın gelin şu çıbıldak herifi!" diye emretti.


Çayda kahvaltıda yenir. Acaba nedir, nedir... Çıbıldak herif denilince akla, hemen onun adı gelir: Samirullah Emeklittin Efendi, Samirullah Emeklittin Efendi, Samirullah Emeklittin Efendi...


Tutup kolundan getirilen Samirullah Emeklittin Efendiyi Ulular ulusu ulu sultanımız Kamil Oğuz Mangırcıklıoğlu hazretleri pek hoş karşılamış idi. Ona, "Eyyy... Samirullah Emeklittin Efendi! Ben seni mukaddem tanımalı ve sadaretimde bilmeli idim. Biraz geç bellediğim için beni affet!" dedi.


O, "Estağfirullah!" dedi.


"Bundan keli,  sen benim en aziz refikim, yâr-ı vefakârım olacaksın, her dileğin icra kılınacaktır," deyu ilâve eyledi.


Samirullah Emeklittin Efendi dahi cevaben, "Kulunuz in-am ve ihsan için tasdi' eylemiş değilim, sizin mevcudiyetiniz bize kâfi ve vâfidir," diye karşılık verdi.


Ulular ulusu ulu sultanımız Kamil Oğuz Mangırcıklıoğlu hazretleri, onu "memecilik' ile pek dara düşen devlet hazinesini ihya etmesi şartı ile Defterdarlığa tayin eyledi.


Samirullah Emeklittin Efendi, gayette tok gözlü bir intiba ile, "Benim asla bir matlubum yoktur, sağlığınıza duacıyım," dedi.


Ulular ulusu ulu sultanımız Kamil Oğuz Mangırcıklıoğlu hazretleri, "Samirullah Emeklittin Efendi biraderim, defterdarlığı kabul buyurup lütfen beni mutlu ediniz," diye yalvarmaya başlayınca, Samirullah Emeklittin Efendi:


"İyi madem, yiyeyim badem," diyerekten hazinenin mühürünü teslim alıp cebine sokuşturdu.


Ulular ulusu ulu sultanımız Kamil Oğuz Mangırcıklıoğlu hazretleri, Devlet-i Ali Haznesini, mübarek ve muhterem bir hırsıza teslim etmenin mutluluğuyla mutluluktan uçtu. Ne mutlu...


( Memecik Tezgahı... başlıklı yazı AliKemal tarafından 6.06.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.