1 Mükemmelin Peşinde

Mükemmeli ve kusursuzu arayan toplumlar inşa edildi geçen yüzyılın son çeyreğinde. Önceleri o kadar kusur kadı kızında da olur anlayışla yaşamımızı sürdürmeye çalışırken artık kadı kızlarındaki o küçük kusurları bile devleştirir olduk. Teknolojik gelişmelerle kafa tutar olduk acizliğimize. Çağımızda nasıl hayatta kalırım derdinden çok hayatımı en iyi şekilde nasıl değerlendiririm derdi sardı dört bir yanımızı.

 

            İlkokul birinci sınıf öğrencilerine test çözdürmenin amacı da bu olsa gerek. Daha fazlası, daha iyisi yani kısacası mükemmeli olmalı çünkü. Sonsuz ruhumuz sonu ve sınırları olan bedenimize sıkışmış bir mahkûm olduğundan bir türlü doyuramıyoruz kendisini.

 

            Mükemmeli ve kusursuzu arayış macerasının elbette yan etkileri oldu. Meşhur fizikçi Newton’un etki tepki yasasında da bahsedildiği gibi siz hayat denklemine bir etki bırakırsanız muhakkak suretle bir tepki ile karşılaşırsınız. Bu tepkilerden en sinir bozucu olanı kuşkusuz tek tip insan modelinin oluşturulmuş olması. Bu çeşitliliğin ve verimliliğin yok olmasına neden olsa da sanki herkes halinden memnunmuş gibi davranıyor. Gençlere baktığımızda aynı marka ayakkabı, aynı marka pantolon, aynı marka tişört, aynı saç kesim modeli, aynı marka cep telefonu, aynı tarzda konuşma, aynı şeyleri yeme, aynı müzikleri dinleme olduğunu görüyoruz. Sanki bir fabrikanın üretim bandından çıkmış gibi.

 

            Elbette bu bahsedilen tek tip insan modeli yalnızca dışsal değil, içsel yani ruhsal tek tipliği de oluşturuyor. Herkes aynı şeyi giyiyor evet ama herkes aynı zamanda aynı şeyi düşünüyor. Bu düşünme kısırlığı üretim ve verim kısırlığına yol açıyor. Bu kısırlık toplumların ve hatta tüm insanların özgürlüğünü tehdit edecek boyutlarda ama farkında değiliz.

 

            Mükemmeli ve kusursuzu arayışımızı bir noktaya kadar anlaşılır kılmak mümkün. Ama sonrası beyhude çabadan başka bir şey değil. Bu yadsınamaz bir gerçek. Aslında kendi sonumuza koşuyoruz sanırım, farkında değiliz.

( Mükemmelin Peşinde başlıklı yazı MESUT ÇİFTCİ tarafından 13.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.