Gece Gündüz Nöbette Şair...



 

Düşlerimi telkin ediyorum aslında taviz vermeden göğe sırra kadem basan bir kuşun kanat izinde saklı meçhul gizemli bir v/edayım.

Kan damlıyor ruhumdan alacasında hüznün insanların nezdinde bir karaçalı lakin ben hem çiçek hem yıldız olarak ayak basmıştım hayata…

Hatıratı dünün, babadan tembihli hoş beş ettiğim hüznün minvalinde sararan yüzümden dökülen güllerin nakşında bilinmezin, bir yitime meylederken varlığımı…

Bir varım bir yok.

Endamlı bir ok saplana kalbimin pürü pak sayfasına zeminine ve nakşında günün na’şı kayıp bir şiire öykünüyorum.

O peyzaj ki: hatırına aşkın…

O mizansen ise insanlar tarafınca tefe konduğum…

Oysaki ben ne yalanlara tav oldum ne de av: bir düş tuzağına yakalandığım kadar kendimin içinde kayboldum ve kendim olmaya öykündüğüm yitik ömrümü yeniden derliyorum şiirlerin nezdinde, okunaklı el yazım iken en dokunaklı vecizem ve zehir zemberek uçuşan zanların gıybetin çok ama çok uzağında yaşadığım kadar kurban ediliyorum nice zalimin eşlik ettiği nice mazlumun da ahını aldıkları kadar zehrediyorum hayatımı uğruna savaş verdiğim esirlerin masumların meczupların yanında öncelikle Allah rızası için sevdiğim sonramı ve mutluluğu ise beklemeye aldığım kadar her güne bir eklenti yapıyorum.

Mısralar var yoğurduğum.

Pişen yüreğim kordan hecelerin peşinde.

Beyitler var saklı çeyiz sandığımda çoğu beynamaz gölgeler var peşimde bense pişekar bir hüzünle peşkeş çekiyorum yüreğimi, nazenin sevgimde büyüttüğüm kadar sevdiklerimi ve çiçekleri aşkın korunda biten bir ot gibi kaldırım taşlarının arasından sızan umut gibi ufka bandığım umudumu aşka bandığım özlemimi neşrediyorum nesirlerin izinde şiirlerin betinde doğacak güne sevdalıyım geceler ise makûs talihimin yıkılmayan kaleleri tıpkı kalem’ imle münazara ettiğim ömrün eş güdümü iken imgeler ve sağalttığım acılarım bense sözcüklerin efendisi olma yolunda aslında içimdeki çocuğun nezdinde kordan ibaret o münferit heceyim…

Aşk ile kemale eren bir derviş.

Zikrine eşlik eden fikri ile aşkı yüklenmiş.

Güleç bir güneş.

Varsın olsun dünde kalsın kıraç toprakları içimde yeşermeye yüz tutmuş yasın ve yaşın dimağından sökün eden çakıl taneleri ve işte isyanını bastırıyorum yeniçeri ocağının ve ocağımı söndürenlerden alıyorum intikamımı tüm sevgisizliğe inat bunca hüzne biat aşkla şevkle ve umutla hem yaşarıyorum hem yeşerirken yaşımdan eksilen bir günün nezdinde yasa biliyorum tuttuğum yası ve gözümden her düşenle ihya oluyorum kendimin peşinde.

İfa ettiğimden de öte iç dünyam.

İbraz ettiğim bir hayalden de öte gerçek kıldığım düşlerim.

Çoğu düş’ ün kovuğunda kalmış bir mizaç ve üstü örtülü duygularımın da duayeni iken s/onsuz aşk.

Bir b/ölü iki iken yüreğim aslında tekabül ettiğim tekil hanem tekil mabedim.

Çoğalan duyguların indinde eksilen günlerin nezdinde kaile alınmasa da sevgim ve sözcüklerim biliyorum ki bir farkım var dünya nimetlerinden öte niyetlendiğim kadar içimi ve yüreğimi temiz tuttuğumla iştigal izindeyim Rabbimin esrik duygular değil iken tesellim eksilen bir gün daha çıkarken hayatımdan ruhumun çıkısında saklı yazılmaya dair nice şiir nice ferman…

Bir şiire dönüşebilmem an meselesidir ne de olsa anıların minvalinde ansızın sökün eden ruhum o anda, demlendiğim ufkun ve hayallerin tayin ettiği bir istikametteyim.

İmlası var ya da yok bu aşkın lakin ihbar etmeye doyamadığım kadar yalnızlığın kör noktasında kâh kordan bir lahit kâh közünden yükselen dumanların gözünü yaktığı kadar kalbimin, kalp gözüme eşlik eden cihandaki kabrimin firarındayım…

Leyli notalar.

Nazenin gönlüm.

Neşrinde yeni günün bazen bir şiire tutuklu bazen bir nesir mahiyetinde ön sözüm illa ki şiir olmasa bile nice hikâyenin deminde, kordan hecelerin istila ettiği kadar mezar taşımı bense cihana soruyorum hesabını, durduk yere döktüm gözyaşımın.

Bir sanrı değil bir sanı asla.

Sancılı bir doğumun güdüsünde saklı yasımın yasaya dönüştüğü bazense izini kaybettiğim güncelerimin güdüsünde sırlarla örülü kırık aynanın gösterdiği bin bir yüzü insan denen mahlukatın.

Öncesiz bir şiir olabilirim.

Sonrasız bir ömrü ise es geçtiğim.

Ve devasa puntolarla döşüyorum yalnızlığımı bazen kılıksız bir hurafe bazen şiire dönüşebilen bir yangın aslında ruhumda mevcut kıvılcımların varlığı ile hiç de belli olmaz dönüşebilirim bir buz dağına.

Buzdan kesitler.

Buzuldan bir mabet.

Buz kesen kalbimi ısıtsın diye şiirler ve işte gece gündüz içtimada, nöbette şair.

 


( Gece Gündüz Nöbette Şair... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 5.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.