Çetin bir sınavdan geçtiğim doğrudur
bir o kadar bilemediğim sınıfımı geçip geçmediğimi.
Sınıf atlamakla iştigal bir ömür ve
aşkla.
Tohum ekilesi toprağa cirit atan
duyguların fıtratında saklı her dua her tevafuk, görücüye çıkan bir şiirde
saklı vefa ve şairin atlastan yürek yorganı her üşüdüğünde altına girdiği her
üşüdüğünde aşkla imanla Rabbinden istediği.
Günü mesnetsiz ya da sözcükleri
meymenetsiz değil asla ve asla: tutup da kulağından kalemin fısıldadığı ne ki
ne söylemediklerinin yanında hem de babadan tembihli bozmazken saygısını
duruşunu aşkla örülü kozası ve işte sevgi iken tek serveti tek kozu.
Günler mağlup.
Gece ise galip.
Araf’ta saklı hicret delik deşik
yürek.
Ceketimin düğmeleri ilikli
olabildiğince karışık çözülmeyen kordan kördüğüm en çok da kör noktası ömrün
asla şaibeli değilken ruhu ve şiar edindiği duyguların kutsandığı aşkla
tapındığı Rabbi.
Metruk hecelerden uzak metruk
hanelerde saklı iken içine düşülesi tuzak:
Karanlığı delen gözleri umudun ve
meczup iklimin devasa iksiri aşkla eşleşen yüreğin dibinde saklı muradı bir o
kadar şair gördüğü kadar dibini yaşamın.
Uğultular değil kulağına çalınan.
Fısıldayan kalemi ise duyarken Sağır
Sultan.
Ne izbeler ne de tanışıklığı zalimle:
alabildiğine vakur bir o kadar mazlum yüreği ile fink attığı göğün müdavimi kuş
kalbiyle çırptığı sözcükleri çırpındığına şahit iken Rabbi ve işte son anda
düşmekten men edildiği.
Sevgiye düşkün.
Miladı şiir.
Şebeke sistemi içinde yaşattığı
şehrin:
Ne suları kesik ne duaları ne de
surlarda saklı sırları şehrin yelloz müdavimi kayıp ruhları mesken tuttuğu mı
tutulduğu mu yoksa nutkunun ve işte kalem konuşurken şairin tutulmuş nutkundan
firar eden lalden sözcükleri ve alfabenin dahi yetmediği nur inen yüzü
yalnızlığın, şairin masum sevdası şairin meftun yüreği muadili duyguların
aslına rücu eden bir nefer sınandığı kadar yakın kabrine el ayak çekilmeden de
baş koydu mu bir kere umuda aydınlığa.
Hüzündür reçinesi yaşamın.
Aşktır şaşkın telaşı ile seven şairin
nüktesi.
Uzamında sözcüklerin.
Bir uzvu mademki kalender kalemi.
Uzağında kötülüğün isyanın yakın
durduğu Rabbi ve koruyucu melekleri.
Ne zamanki pıhtı atsa kalbine kalem
firar eder.
Ne zamanki kesilse soluğu nefsini
öldürdüğü kadar gururlu tuttuğu nefesi ve tuttuğu elinden aşkın anne sevdasında
dinmeyen bir yangın pılını pırtısını toplayıp da çekip gidemediği kadar
kendinden beklediği her ezan vakti öyle ki beş vakit bile yetmezken şairin
kırağı çalan kıblesinde devinen duygular aşkın şelalesi suskun mizacından dile
gelen seyrüseferi ufku sevdası aralıksız nakşeden.
Recim edilense aşk.
Şairin resmettiği nice duygu ve
mademki aşk şiarı.
Tutumsuz yüreği meylettiği
s/onsuzluğa.
Tutumlu cebi varsın olsun delik
cepkeni yırtık mintanı eksi süpürürken yerleri cübbesi hem cüsse denen ne ki:
bu gün var yarın yok sığındığı yüce Rabbi ve yüreğinden eksik etmediği dirayeti
metaneti Allah sevgisi.
Günler devinen.
Geceler durağan.
Hayat uzun.
Ruhu yorgun şairin.
Renklerin istilası cennet bildiği
anne sevdası aşkın mizacı huzurun adresi meali varsa yoksa umudun şeceresi
başını koyduğu seccadesi ve ılıman yüreğin ılık nefesinde saydığı kadar günleri
sayamadığı nice hüzün kaldıracı ömrün kubbesine koştuğu göğün elbet şair bir
kuş gibi asılı kaldığı kadar havada duyguları ve sevdası nasıl ki ayaklarını
yerden kesen en çok da sevginin kat izinde saklı iken sözcükler bir bir
bahşeden ilham perisi ile hemhal günü gününden farklı gün mizaçlı bir gölge
misali peşinden gelen ilhamın sönmeyen feri aşkın varsa yoksa tek neferi.