GÜNE DAMGASINI VURAN NİCE GÜZELLİK
NİCE ESİNTİ VE İŞTE BİR KERE DAHA NEMALANDIĞIM NİCE YÜREK SESİ…
DOST ARAMANIN DA KAİDESİ ASLINDA RÜCU
EDEN BİR ARAYIŞ VE DOSTLUĞUN KIBLESİNDE SAKLI İKEN ŞİİR…
VAR OLUNUZ ÂDEM HOCAM ŞİİRİNİZE EŞLİK
ETMEK İSTEDİM.
VE BEN ARADIĞIM DOSTU BULDUM VE BUNDA
SİZLERİN O KADAR BÜYÜK PAYI VAR Kİ…
Öznemi çoğaltıyorum özrümü de ve
özlemimi:
Aralıksız devinen bir sarkaçta saklı
isyanım
Delişmen de bir sayaçta hüznüm
Dostluğun sönmeyen meşalesinde varsın
Islıklansın iç sesim
Varsın ıskartaya çıksın tüm şiirlerim
Ve işte hazanın misilleme yaptığı
Ve işte hayallerin simsarı
Nice gölge nice karartı…
Bense alabildiğine uzağındayım
karanlığın
Sebil misali ç/ağlıyorum için için
İçime akıttığım yaşın ve de yasın
izdihamı
Ne de olsa dost arıyorum dost:
Yerde gökte dünde anda ve yarınlara
eşlik
Edecekmişçesine.
Bir bulut
Bir de buğra
Bense yaşarken severken tek tüfek
Unut,
Diyenler saklı olsa içimde ne ki?
Top tüfek donamadım
Kalemimdir benin kılıcım
Kınından ansızın firar edecekmişçesine
Ve işte göğsüme yasladığım
Ve işte Huda’nın bahşettiği O İlahi
Yaz Emri.
Bir tokat gibi yüzüme çarpan
Rüzgârın üşüttüğünden öte
Yalnızlığımı biçerken hece hece
Ve işte yerde ararken dostumu
Gökte bulduğum kalemimin neşrinde
Ah, sözcüklerin nesrinde
Nükseden coşkum ve sevincim ve
pekişen
Hasretin devindiği o ayak izimde
Telli turna.
Telefon direği.
Sokak lambası:
Aşikâr ben bir pervaneyim:
Dosta ve insana ve sevgiye sevdalı
Acımla sakit
Yüreğime delalet
Bir kumpas değil asla
Kulp taksalar da ruhuma
Öznemi çoğaltan özlem
Dostluğun zirvesinde saklı olsa elem
Ne ki ne?
Meylettiğim kadar sevgiye
Akışkan hüznün peçesinde
Perçeminde hülyaların
Pürü pak yüreğimin de nameleri
Hani olur da…
Hani olur da rastlarım bir dostun
izine…