Her zamanki gibi yüksek topuklu kundura ayakkabıyla kahveye girip o  gür sesiyle selam verdi kıran kırana oyun oynayanlara:
" Selamünaleyküm."
" Ve aleyküm selam,"dediler başlarını  masadan kaldırıp kapıya doğru bakarak.

Aynı köşeye aynı masaya aynı sandalleye oturdu bacak bacak üstüne atarak.Kahveci yaklaştı yanına avuçlarını ovuşturarak.
"Hoş geldin abi."
"Hoş bulduk yiğen,var mı bir yaramazlık?
" Yok abi, bir şey ister misin?
" Taze çayın var mı?"
" Olmaz mı abi yeni demledim on dakika  önce."
"Benden herkese çay..."

Şakacı adamdı,çay paralarını öderken kahveci ile şöyle konuşma geçiyordu aralarında:
- Eksik abi bu para.
- Neresi eksik,çay parası işte.
- Bak,kendi ağzınla söylüyorsun çay parası, şeker parası nerde?
-Ne şekeri?
- Çaya attığın şeker,bir bardak çaya dört tane küp şeker atıyorsun bence sen çay parasını bırak, şeker parasını  ver!
- Ne hayatın tadı var ne ağzımın tadı var yiğen dünden beri dişim ağrıyor  zaten bari çayın tadı olsun.

( Hayatın Tadı başlıklı yazı berberce tarafından 3.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.