‘’Elleri vardı, siz bilmezsiniz
Ben tek başımaydım, onlar ise yalnızdı
Şubattan kalan bir gece yarısıydı sanki bütün
caddeler
Yine yenik ve gazetesiz ayrılıyorduk bir çağdan
Çağın canı cehenneme
Cennet nereye düşer şimdi
Annesinden dayak yerken sorunca çocuk…’’(Alıntı)
Minimal bir ayrıntı bir öğe:
Renklerin istila ettiği kışın bahar cübbesi
Aşkın hatırına ve Şubata dair
Bir nazireden tutun da
Nesli tükenmişken iken artık yılın
Ve atıl duyguların hükmünde yeşeren göğün minvali
Öykündüğü ise Şubatın
Uzun ve yorgun bir takvim yaprağı
Uzantısında kışın
Şubat çoktan unutmuşken vasfını
Yağacak kara delalet gün ışığı
Cennetin çağrısı ve
de Şubat iken
Cüce cüssesinde
Cesaret örneği
şakıyan her hecesinde
Saklı iken o
kinaye…
Bir uzamı mevsimin
ve göğün kara peçesi:
Aşkla ihtimamla
serili kubbede sözcüklerin rakkasesi şairin kaleminden damlayan binlerce hece.
Uyutulmuş bir günü
ve uyruğu yok iken şairin en çok da ıssızlığına kefil iken şair ve işte
öykündüğü Şubatın Ala çatısı kambersiz düğün misali ne de çok kördüğüm saklı
iken şiirlerin nezdinde.
Kocaman bir kulp
takılmışken mevsime ve şerit değiştiren rüzgâr misali:
Kâh inilti.
Kâh beğeni.
Kâh soldan sağa
yığılan sözcüklerin saklı tutulduğu o altından kafesi elbet yürek diye
adlandırır şair.
Hoyrattır yaşamak.
Bazense haraç
mezat.
Bir iklimden
diğerine seker gün:
Gece bakışlı ölgün
yüzümde açan güllerin solduğuna delalet ve işte tüm ıssızlığı ile yola da baş
koydu mu şair ve şehir.
Efkârı dumanlı.
Yakasında saklı
rozeti.
Apoletlerin
söküldüğü bir anlık haykırışta aslı astarı olmayan duyguların nüansında nasıl
da çarpar kalbi şairin.
Ulağı iken
sözcükler.
Şubat ise efsunlu.
Uleması iken
şiirler.
Artık yılın çatık
kaşı ve arzı endam eden Şubatın yirmi dokuzu her dört senede bir, şair
toplarken peşini şiirlerin ve havsalasından taşar gülücükler belki de kuru bir
çeşmedir Şubatın otuzu.
Turkuaz göğün
müdavimi şiirler nasıl ki yüreğin esintisi.
Demlenmiş duygular
bir sol anahtarı ile de açtı mı şair yüreğini ve gamlı notalar ve demli rüzgâr
dertli kalemle iştigal şairin dinmez iken methiyesi Şubata dair bir esinti bir
mizaç bir mizansen kanaviçeler misali devrik cümlelerin de esareti aşka.