Mutaassıp bir gülüştü cennet.

Aşkın ırmaklarında taşkınlara sebebiyet veren ve de.

Bir eziyet miydi sevmek yoksa meziyet mi ve tutarsız iklimlerde seken o kör kurşun gibi.

Cahildim ve âşık: tutuşan yürekte saklıydı s/onsuzluğa duyduğum hasret. Önce gök yırtıldı sonra aktı gözlerim oysaki pembeydi yer gök sevebildiğim kadar da mutlu bir çocuktum.

Recim edildi hayat ve resmedildi hüzün. Çerçevesi olmayan pencereden taşan s/üzgün güne rahmet yağdırsın diye Yaratan.

Çıtası yüksekti acıların ve içimi açamadığım yalnızlığım.

Muktedir olandı bana sahip çıkan ve mukaddes bir hare idi sevgi. Gönlün kubbesinde saklı bir hutbe gibi v/eda edilesi belki de esir düştüğüm ve sararan yapraklarıma sözcükler sürdüğüm. Bense sürülmüştüm dünyadan ve sürgünlerde doğan güneş gibi sıcak ve yakıcıydı içimdeki mabet. Matemimle ördüğüm mazlum yüreğimle sevdiğim…

Her insan.

Her duygu.

Yaratandı bana, ‘’sev’’ diyen ve uyuduğum ömrün tek uydusu sadece: sevgi.

Bir izotop.

Bir rahle üzerine serildiğim ve güne eşlik eden kasvet oysaki yakındı umut ve yakıcı.

Yakardığım kadar.

Y/aktığım her sözcük.

İmleci yoktu zamanın ve idamesi varlığımın kaskatı kesilmiş bedenim ve sureti kati görünmezden geldiğim.

Görgülü idi acılarım oysa bense pejmürde bir çiçek her mevsim açan yürek burkan.

Solduğum.

Saldığım yaşlarım.

Serdiğim kilim.

Savrulduğum ve de…

Yetmedi s/avunduğum.

Gönle ırak sözcüklere tutsak ve irkildiğim kadar imtiyaz sahibi bir imgeden dökülen zerreler.

Hazansa muhtelif ve mustarip.

Hüzne revnak sözcükler eken.

Biçemediğim kadar tohumu içemediğim kadar mutluluk şerbetini.

Gönle ferahlık verense Huda.

Sarı bir günden solan nesline ömrün nidalar sökün eden günbegün.

Sarmalında gezegenin ve aklın ambarında gagaladığım kadar hüznü kardığım günü ve betimlemesi ömrün.

Şimdilerde mazimi yaşadığım.

Mazimde yarınlardan medet umduğum.

Hiç olmadığım kadar.

Heba ettiğim zamana ektiğim umut gibi.

Serenadı yoktu işte anda saklı ne varsa ve nekahet dönemi günün.

Sektiğim sol anahtarı her kapıyı açan ve sağdıcım umut iman gücümde doğan ve sevgiyle eşleşen ömrün son demi…

Muhtelif zamanlarda mukaddes olan yüreğe devasa bir çentik atıp da kaderime razı geldiğim diğer yandan sabırla şükürle katık etmekle mükellef ve işte cahil c/esareti ile sevdiğim tüm evren nasıl ki ben kıblemde saklıydım ve bağırdım tüm gücümle tüm gücümle:

Yelkenler fora, kaptan ve bak ileriye nasıl da çağırıyor seni ufuk ummadığın neyse umarsızlığın kanadına konan bir kelebek gibi varsın olsun mutluluk kısa ömürlü yeter ki an’ı yaşasın insan…

 


( Yelkenler Fora Kaptan... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 20.11.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.