Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 5/16/2021
Okunma Sayısı : 1131
Yorum Sayısı : 13

ÇANAKKALE ZAFERİNİN ÇOK TANIDIK AMA ADI HİÇ ANILMAYAN KAHRAMANI


Bugün Çanakkale Savaşlarının ismi pek bilinmeyen bir başka kahramanından ve onun mucize gibi kahramanlığından yani Yüzbaşı Ahmet Saffet ve Muavenet-i Milliye Savaş Gemimizden bahsedecektim sizlere ama ona geçmeden önce adını çok bildiğimiz halde ‘’Çanakkale Savaşları ‘’ deyince adı aklımızın ucundan dahi geçmeyen bir başka kahramanı tanıtayım istedim. En azından Çanakkale Zaferindeki katkılarının hakkını teslim etmek için..

Bu kahraman kim mi?

Bu kahraman, Sultan II. Abdülhamit’tir. ‘’ Çanakkale Savaşları’’ Deyince aklımızın ucundan bile geçmeyen Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit...

Şimdi bazılarınız ‘’ Hocam el insaf. Adam Çanakkale Savaşlarında tahtta bile değildi. Hal böyleyken nasıl Çanakkale Savaşlarının kahramanı olur?’’ Diyebilirsiniz. Hatta ‘’ Yahu adam Osmanlı donanmasını Haliç tersanesine( ya da kendi sarayının önüne) çekerek çürümeye terketmiş. Böyle biri nasıl Çanakkale Savaşlarının kahramanı olabilir ki?’’ Diye itiraz edebilirsiniz.

Öncelikle şu ‘’Donanmamızı çürümeye terk etti.’’ konusuna bakalım.

Eğer masal değil de Tarih anlatacaksak gerçekleri anlatmalıyız.

Sultan II. Abdülhamit tahta geçtikten sonra uzun süre donanmayı işlevsiz bıraktı. Bu doğrudur. Donanmanın uzun süre manevra bile yapmadığı da doğrudur. Ancak bunun  kendisine yapılacak bir darbeden korktuğu için olduğu yanlıştır.

Sultan Abdülhamid'in donanmayı işlevsiz kılmasındaki en önemli gerekçe subay, astsubay, mühendisler ve diğer teknik elemanlara kadar bahriyeyi kullanabilecek eleman eksikliği ya da yetiştirilememesi, dahası donanmanın İngiliz kontrolünde olan etkisinin kırılmamasıdır. Osmanlı donanmasında bulunan gemilerin çarkçıları bile İngiliz kökenliydi. Mesela, Hamidiye kruvazörünün çarkçısı bile İngiliz vatandaşı Nelson'du. Sultan II. Abdülhamit bu yabancı kökenlilerin yerine Türk subayı yetiştirilinceye kadar donanmayı bir süre işlevsiz bırakmıştır. Bir diğer sebep ise Rus tehlikesidir ki bu tehlike denizden ziyade karadan gelmektedir. Dolayısıyla kara kuvvetlerine daha ağırlık verilmiştir.

Ancak?

Ancak saltanatının ilerleyen yıllarında( Özellikle 1900 yılı başlarından itibaren) işler değişmiştir ve Sultan II. Abdülhamit Donanmamıza pek çok savaş gemisi hatta iki de denizaltı kazandırdığı halde maalesef onun donanmamıza neler kazandırdığından pek bahseden olmamıştır. Yani maalesef bazı tarihçilerimiz tarihi belgelere bakarken ya sağ gözlerini ya sol gözlerini kapatarak bakmışlardır.

Evet Sultan II. Abdülhamit Donanmamıza bakın neler kazandırdı. Hem de başımızda Duyun-u Umumiye ( Genel Borçlar İdaresi ) gibi bir bela varken.

Sultan II. Abdülhamid döneminde donanmanın tamir edilen gemileri ile yeni katılan gemilerin durumu şöyleydi:

(Okurken bir taraftan da kaç gemi kazandırmış sayınız lütfen.)

Mesudiye, Asar-ı Tevfik zırhlısı, Muin-i Zafer, Avnillah ve Feth-i Bülend gemileri 1904 ila 1907 arasında tamir edildiler. ( O çürümeye terk edildi denilen gemiler bunlar.)

Fransa'ya Taşoz, Basra, Samsun, Yarhisar muhripleri ısmarlandı. Bunların yapımı 1907-1910 arasında devam etti ve donanmaya kazandırıldı.

Fransa'ya ısmarlanan Sivrihisar, Sultanhisar, Demirhisar ve Hamitabad torpidobolannın yapımı ise, 1907-1910 yıllan arasında devam etti ve donanmaya kazandırıldı.

Fransa’ya ısmarlanan Marmaris, Ayıntab, Bafra, Ordu, Seddübahir, Kaş, Kerempe, Tekirdağ, Nevşehir, Malatya ve Antalya gambotları donanmaya kazandırıldı.

İtalya’ya ısmarlanan Antalya, Ankara, Draç, Kütahya, Musul, Tokat, Urfa, Akhisar, Eliagad, Yunus, Abdülmecid torpidobotları  1904-1907 arasında inşa edildi ve donanmaya kazandırıldı.
 
İngiltere’ye ısmarlanan Hamidiye, ABD ye ısmarlanan Mecidiye kruvazörü Donanmaya kazandırıldı. ( Hamidiye 1904, Mecidiye 1909 ) İtalya’ya ısmarlanan Drama Kruvazörünün inşasına başlandı ama İtalya daha sonra Trablusgarp savaşını bahane ederek bu gemiyi bize vermedi.   

Peyk-i Şevket ile Berk-i Satvet torpido kruvazörleri de 1907 yılında Türk donanmasına katılmışlardır.

 Yine Sultan II. Abdülhamid döneminde Abdülhamid ve Abdülmecid adlı iki adet denizaltı gemisinin yapımına 1885'te başlamış ve 1904'te bitirilmiş ve Osmanlı Donanmasına katılmıştır. Ancak bu denizaltılar hiçbir zaman kullanılmamıştır maalesef.

Şimdi bazı arkadaşlarım mutlaka ‘’Adam  daha ne yapsın kardeşim!’’ Diyorlardır. Lakin adamın yaptıkları bunlarla sınırlı değil ki.

Bakın adam başka neler yapmış:  

Çanakkale Savaşları anlatılırken hep ‘’ Kahraman tabyalarımız ‘’ deriz ya işte o tabyaların büyük  en önemlilerini de Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit yaptırmıştır.

İşte o tabyalar ve Çanakkale Savaşlarındaki başarıları:

HAMİDİYE TABYASI:

Kilitbahir Kalesi’nin güneyinde, Çanakkale merkezde Çimenlik ve Dardanos Tabyaları arasındadır. Adını da bu tabyayı yaptıran Sultan II. Abdülhamid’den almaktadır. Bu tabya, Çanakkale Savaşı sırasında tümüyle müttefikimiz olan Alman subay ve erlerinin kontrolündeydi.



MECİDİYE TABYASI:

Çanakkale Nara Caddesi üzerindedir. Hamidiye tabyalarının bin metre kadar ilerisindedir. Sultan Abdülmecid tarafından kale olarak inşa ettirilmiş ve Sultan II. Abdülhamid tarafından tabyaya dönüştürülmüştü. Tabyada 8 adet bonet (sığınak), 16 top yeri vardır. Bonetler kesme taşlarla yapılmış ve üzerleri toprakla örtülmüştür. SEYİT ONBAŞI’nın görev yaptığı ve 16 Türk askerinin şehit olduğu tabyadır. İngilizlerin Ocean adlı savaş gemisi Seyit Onbaşı tarafından bu tabyadan yapılan ateşle isabet alıp kaçarken mayına çarparak battı.

ERTUĞRUL TABYASI:

Seddülbahir Köyü’nün batısında, Ertuğrul Koyu’na hâkim Gözcü Baba Tepesi’nin güney yamaçlarında bulunmaktadır. Tabyada 3 adet bonet ve 2 adet top bulunmaktadır. Çanakkale Deniz Savaşı’nda bu tabyada görevli Türk topçu birliği yaptığı atışlarla İngiliz AGAMEMNON ZIRHLISI’na 7 isabet sağlayarak batırdı.  YAHYA ÇAVUŞ ve arkadaşlarının bulunduğu tabyadır. Tabyanın kuzeyinde Yahya Çavuş Şehitliği ve Anıtı bulunmaktadır.

“Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuş'tular
Tam üç alayla burada gönülden vuruştular
Düşman tümen sanırdı bu şahane erleri
Allah'ı arzu ettiler, akşama kavuştular”



DARDANOS ( HASAN-MEVSUF ) TABYASI:

Çanakkale-İzmir yolunun 9. kilometresinde antik Truva kenti kalıntılarının olduğu Dardanos’tadır. Çanakkale Savaşları’nda burayı savunan Tabya Komutanı Kilitbahirli Üsteğmen HASAN HULUSİ ve gözetleme subayı Trablusgarplı Teğmen MEHMED MEVSUF ve beraberlerindeki erler burada şehit düştükleri için bu tabyaya Hasan-Mevsuf Tabyası adı verilmiştir. AGAMEMNON zırhlısına isabet eden 12 toptan üçü ve QEEN ELİZABETH zırhlısına isabet eden toplardan üçü bu tabyadan atılmıştı. Düşman savaş gemilerinden Agamemnon batmış, Queen Elizabeth ise ağır hasar alarak savaş dışı kalmıştır



MESUDİYE TABYASI:

Çanakkale-İzmir yolundan sol tarafa ayrılan yolun birinci kilometresinde Baykuş Tepe olarak bilinen yerdeydi. Deniz Binbaşı HASAN BEY komutasında 3 subay, 81 erbaş ve erden oluşan bu tabyadan atılan toplar IRRESTIBLE kruvazörünü batırmıştı.

Yani 18 Mart 1915 de Çanakkale’yigeçilmez kılan faktörlerin başında bu tabyalar geliyordu, tabyaları yaptıran II. Abdülhamt’di ama Çanakkale Zaferinde Osmanlı Sultanı II. Abdülhamit’in hiç payı yoktu(!) Böylesine adaletten ve tarihi gerçeklerden uzak bir yorum olabilir mi?

Velhasılıkelam adam ( II. Abdülhamit ) muhtemel bir Çanakkale Savaşının zaferle sonuçlanması için elinden ne gelirse yapmıştı ama biz onu bir kahraman değil de -kendi canının korkusundan(!) - Osmanlı Donanmasını Haliç’e ( veya sarayının önüne ) çekerek çürümeye terk eden aciz bir korkak(!) olarak tanıdık.  Bize öyle tanıttılar öyle ezberlettiler maalesef.

Evet, bu sefer çok tanıdığımız ama ‘’Çanakkale Savaşları’’ deyince adını bile anmadığımız bir kahramanı tanıtmaya çalıştım.

Gelecek bölümde  Davut- Calut  ya da Muavenet-i Milliye- Goliath kapışmasını ele alacağım.

NOT: Bu seriyi 3 Günde bitireceğimi sanıyordum ama sanırım bu mümkün olmayacak zira üç bölüm bitti ama kahramanlar bitmedi. Mesela tek bir mermi ile esir alınan bir düşman denizaltısı daha var. Onu da anlatmak lazım.

Hatta Çanakkale Savaşlarında düşman uçağı düşüren savaş uçağımız bile var. Bunu biliyor muydunuz?

( Çanakkale Zaferinin Çok Tanıdık Ama Adı Hiç Anılmayan Kahramanı başlıklı yazı Sami Biber tarafından 5/16/2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.