1
Sıradan bir günün gövde
gösterisi adeta
Onlarca yenilgi hak
getire
Sukut-u hayale uğramış
olsam da…
Sıradan bir günün
hırçın mizacı ile kesişti yolum bir kez daha. Kereler ve keşkeler kim bilir kaç
film karesi daha hem de siyah beyaz. Sevemedim gitti şu rötuşlu resimleri. Ne
varsa insanın içinde gizli sanır mısın ki yansımaz… Sesinin tonu, içinde
biriktirdiğin öfke ve hüsran nasıl yansıyorsa yüzüne bir o kadar ifşa olur
insan.
Ne yani; suç mu içinin
dışının bir olması ya da suç mudur o yalın ve şeffaf ruh yorgan gibi örtmüşse
tüm çirkinlikleri. Çirkinlik dediğin ne ise: Ne kaşın gözün ne de o pejmürde
ceketin ısınmak için sırtına aldığın. Eğer güzelse içinde yaşattıkların bil ki
dünyanın en güzel insanısın cemalinde nur taşıyan ve saçan.
Fark eder mi sence bin
bir yadsımazlıkla cephe almış iken koca evren o muhalif düşüncelerine. Varsın
yankılansın o devrik cümleler aynı plağı bin kez çalsa da gönül… Ne çıkar
sevmişsen çıkarsız, yalansız ve tarafsız.
Taraf olmayı
beceremedim gitti şu ahir ömrümde. Varsa yoksa dizdiğim methiyeler hor görülsem
de ya da o cılız ses bastıramadığım ama yeri geldi mi gümbür gümbür ve
çığırtkan tınısı ile eşlik eden.
Gün ile başladım
satırlara ve haftalarla geçiştiriyorum içimdeki o sitemi. Fazlasıyla kırık
doldu etraf ve fazlasıyla çizik ruhum cebelleşirken sakıncalı ve söz geçmez
cümlelerle ki kim bilir neyin tezahürüdür ne de olsa çok oldu ben bu yola baş koyalı…
Belki bir yıl belki bin asır ne de olsa zamanın o göreceli ve sırnaşık
arsızlığı ömre tef tutan. Keşke sadece zaman olsa alayları arşa uzanmışken. Ne
varsa ya da kim ise sıdkım sıyrılmış müdavimi oldum acıların. Bu da benim
zafiyetim oldum olası ne de olsa kayıtsız durmak hiçbir zaman seçeneklerimde yer
bulmadı. Tarafsız olsam da yansıtamadığım tüm o tepkiler içimde patlayan ve
sığındığım şu kelimeler fasiküllere sığmaz duygularım tutarsız bir tını ile
ahenk getirmeye çalışırken hayatıma. Hayatım dedim de bil ki ne hoyrat bir
minvaldir ne de yapışkan bir kalıpla sığarım kabıma. Su testisi suyolunda
kırıldığından beri işin yoksa bir araya getir o kırıkları yetmezmiş gibi tüm o
dağınıklık ile cebelleş dur.
Şikâyet etmeyi bırakalı
çok oldu desem yalan olur ama geçen süreç zarfında sabrın eşliğinde şükür duygum
da oldukça gelişti. Nefes almak bile bir şükür vesilesi iken nasıl inkâr ederim
sahip olduklarımın verdiği o doyumu. Sahip olmadıklarım arasında ne olursa
olsun yetinme duygum geliştiğinden beri tutarsız istemlerle hiç mi hiç muhatap
değilim. Ne de olsa çözüme odaklı bir seyir değil ilerlediğimiz yol. Anlık da
olsa küçük mutluluklar süslüyor hayat ağacımı kırık dallarını görmezden geldiğim…
Tüneğimde ötüp duruyorum. Gül bilirdim seslendirdiğim şarkının adını meğer
bülbülmüşüm ötmekten vazgeçmeyen ve ne çok insan var mutluluğuma vesile olan.
Mutsuz addedilsem de nazarında onca niyazın hiçbir zaman tahakküm altına
girmeyeceğim gün gibi aşikâr.
Kaybolduktan sonra
oldukça akıllandım. Cebimde çakıl taşları serpiştirip duruyorum ve bir o kadar
sevgi tohumu girdiğim gönle ektiğim. Hangi gönülde olduğumu bilmesem de bayağı
genişmiş benimki. Karaçalılarla işim olmaz. Onca çiçek ile donatılmış iken
evren bülbüller beni güle götüren.
Yadırgansam da
yadsıyamam içimdeki yaşama sevincini her ne kadar zaman zaman gardım düşse de…
Mevcut inançları
insanların zaman zaman şüphe uyandırsa da inanmaktan vazgeçmeye niyetim yok.
Tamam, tamam temkinli olmayı sürdürsem de. İz peşindeki polis köpekleri gibi
ben de sevginin izini sürüyorum bağnaz ve farklı bir yadsımazlık esir almışken
benliğimi. En azından sorumlu olduğum tek merci her daim yanımda koruyup
kollarken.
Bırak vaktinden evvel
yaşlanmayı henüz büyümedim bile. Acar bir haber muhabiri gibi peşine düştüm tüm
o bilinmezliklerin beni benden eden oysa varmaya çalışırken o gizli saklı hazineye…
Ne de olsa kâinatın özü, cevheri ve yaradılışın bir izdüşümü tüm bu olanlar ve
gerçekleşme ihtimali bulunan ne ise. Beklentiler olmaksızın da bekleyebilir
insan sanırım doğamızın bir gereği. Gemisi su almayan ya da damı akmayan kim
varsa beri gelsin ve itiraf etsin nerede hangi çatlağın olduğunu. Ar damarı
çatlayacağına varsın kırık dökük olsun tamir olması mümkün olmasa da. İte kaka
yürür insan yeter ki yitip gitmemiş olsun inancı ve doğrular. Hepimizin
hayatında olmaz mı bir izlek her ne kadar müdahil edilmesek de zaman zaman…
Varsın öyle ahım şahım da olmasın yeter ki doyursun gözümüzü ve gönlümüzü.