Serbest Kürsü / Mektup

Eklenme Tarihi : 5.02.2012
Okunma Sayısı : 2812
Yorum Sayısı : 0

Can sıkan mektuplar-9 / Bilmediğini yok sanan aldanır.

Can sıkan mektuplar-9 / Bilmeyenler bilmediğini yoksanırlar,aldanırlar.


Tarih:04 Şubat 2012 Cumartesi 22:34:16 
... 

Üstadım benim... Hayırlı geceler olsun inşaallah...

akrabalarımdan "ya latıfun....." duasını bir kişiye, "e ya halıkı......." duasını iki kişiye, "inna fetehna..." ayeti celilesini bir kişiye okumaları için anlattım. Önce; anlatmak için büyük bir iştiyak duydum. "ya latıfun" duasını telkin ettiğim yeğenimin evladı, geçen yıl lenfoma oldu, çok zor süreçler geçirdi, atlattı, Allahın izniyle... Ancak hastalık tekrarlarsa diye annesi çok endişeli. Ben de endişelenmesin, Allah’ım onu kurtarsın diye tecrübe ettiğim duayı önerdim. İnşaallah bunlardan üçü başladı... Yeğenim(hasta çocuğun annesi) de başlayacak, rabbimmmmmmmmmmmmmmmmmm inşaallah hepsini muvaffak ettirir, hepsinin dualarını kabul eder...

Yalnız ben onlara dedim ki, ’duanız kabul olunca, işte sağ kolunuzun iç tarafı seğriyecek’’ Yerini de tarif ettim... Hepsi de çok heveslendi. Böyle bir şeyi ilk defa duymuşlardı. Bunlar büyük bir sevinçle başladı, neredeyse 3 haftadır okuyorlar... Onlar da sizin öğrenciniz sayılır değil mi? Seğrime onlarda da olur inşaallah...

Ben sizin öğrencinizim inşaallah, hep sizinle kalmak istiyorum, onlar da sizden istifade etsinler istiyorum. İnşaallah tanıştırmak zamanı gelir de tanışmanız kısmet olur... Seğrime olması için birebir sizinle tanışmaları gerekir mi? kafamı bu kurcalıyor... Çünkü ben sizinle tanışmadan önce bu kadar seğrime yaşamıyordum üstadım...

Şimdi bu meseleyi düşünüyorum. Hiç biri de seğrime oldu demedi... Onlardan daha tedirgin bekliyorum. Allah’ım ne olur nasip et, inşaallah hepsini affı mağfiret eder, dualarını kabul eder ve zahire çıkarır Âmin...

Bazı şeyleri sizinle paylaştığımda yüküm hafifliyor, o yüzden anlatmak istedim. Beni hep dinlediğiniz için teşekkür ederim, 
Selam es selameee üstadım, 
Hayırlı, nurlu, münevver geceler olsun inşaallah. Amin....



Size de Hayırlı geceler olsun...

Öyle hayırlı olsun ki feyzi ve bereketi sinelerimizi cemal ve kemal nurlarıyla doldursun... Geceleri bedenlerin, kalplerin dinlenmesine, kendi kendimizle ve ailelerimizle ülfete, rüyalar yoluyla ahireti ziyarete vesile kılan Allah’a hamd ve senalar olsun. Allah’ı ve nefsimizi tanımamıza sebep peygamberlerin cümlesi ile birlikte efendiler efendisi, bütün nebilerin ve velilerin serveri Hz Muhammet Mustafa’ya yaratılmış ve yaratılacak mahlûkatınca salat ve selam olsun...

Pek güzel bir davranış sergilemişsin. Kamil Mümin kendisi için istediğini herkes için ister.. Kıskanç, biraz da cimri olanları sadece müslümanlar için ister… Rahmeti geniş, eli, gönlü ve dili cömert olanlar her dinden, ırktan, milletten insana ve ateistler dâhil kâfire bile cemal, hidayet, rahmet dileklerini eksik etmez. Bilir ki bütün dinler Allah’a aittir. Dinsizlik bile bir dindir. Dinsize kızmak yerine acımak lazımdır…Uzay boşluğunda kaybolmuş bir uydu gibidir.. Oradan oraya savrulmaktadır. Yön duygusunu yitirmiş, hedefsiz mermi gibidir.. Kendisini kurtaracak bir müdahilden başka şansı olmadığı halde inatla yolsuzluğuna devam eder. Din kardeşi olmadıklarımızla da Âdem ile Havva’dan kardeşizdir. Atamız bir biliriz, kitabullah’a inanırız. Yaratandan dolayı yaratılan her şeyi severiz. Dostumuzun dostu bizim de dostumuzdur.

Size yazdığımı hatırlıyorum ama yeniden yazayım... Size verdiğimiz dua ve yöntemi önce kendiniz uygulayın, içselleştirdikten sonra dileyen verin. Yakınlarınızın rehberi olun.. Yaptığınız o duanın yaygınlaşmasına, sizin gördüğünüz faydadan ulaşabildiğiniz herkesin faydalanmasına vesile olunuz... Sevabı onlardan eksilmeden eşdeğerde size de verilecektir, demiş olmalıyım. 

Yine daha önce yazdığımı sandığım bir gerçek te, edilen duaların ihlasla en az kırk bir gün okunmasıdır.. Bazı güzel duaların kabul haberi gecikebilir. Çünkü güzel dualar Allahın çok hoşuna gider, ikramı artırmak üzere zikrin artmasını murat eder, demiştim..

Okusunlar...Asla şüphe duymadan okusunlar.. Hem Allah teala inanmayanların bile dileklerini kabul edip dururken dua edenin duasını nasıl reddeder. Yeter ki duadaki yakarı istenen nimete eş ve imkân dâhilinde olsun. Kul kulluğunu, aczini bilsin, istiğfar etsin.. Ardından istesin de istesin. O ganidir, haliktır, latiftir, sayısız esmanın sahibi, cömertliği yaratan cömerttir. İnşaallah sebat etsinler, işareti vakti gelince alırlar.. 

Allah her kulu ile haberleşir. Abid kullarıyla daha çok ve sık haberleşir.., Senin daha fazla ihtilaç almanın sebebi daha sadık kul olmaya başlamandandır. Onun bir adı da El Habir’dir. Ancak gafletlerimiz yahut cehlimiz bizi yanıltır.

Zikir ehlinin öncelere göre kalbi dirilmeye başlar. Rüyaları sıklaşır.. Giderek yorum yapmaya da başlar.. Çünkü rüyalar peygamberliğin kırk altıda biridir.. Efendimiz böyle buyuruyor.. Ayrıca Allah yolunda ilerleyenler nur görmeye de başlarlar. Yani nurlardan haber almaya başlarlar.. 

İçtihat kapısı kapandı diyecek kadar kalp gözleri kapalı olanlar, vahiy kapısı kapandı da demişlerdir.. Halt etmiş, herze yemişlerdi öyleleri.. Allah ile kul arasına kimsenin giremeyeceği gerçeğini bile inkâr etmişlerdir. Aslında dertleri statükodan daha fazla yaralanmak, insanların uyanmasına, rableriyle samimi olmalarına engel olmaktır.. Çünkü şeytanın askerleri, insanlığın düşmanıdırlar. 

Hiç Allah teala c.c yarattığı kullarıyla haberleşmez mi. (Bir yaratıcı düşün ki yarattıkları ile ilişkiyi bırakmış, şeytanın eline terk etmiş.. O, kuranın anlattığı Rab olabilir mi?) Sevdiğini müjdelemez mi. Kızdığını korkutmaz mı? Suçluları cezalandırıp, ’bak sen ve ben biliyoruz ki bu zarar ziyanın yaptığının karşılığıdır, öyleyse bir daha yapma’ demez, ilhamlara müjdeleyip korkutmaz mı? ‘’ İnsanoğlu yaratıldı da başıboş bırakıldı mı sanıyor, biz herkesi ensesinden yakalamışızdır’’ ayetinden ne anlayacağız.

Elbette bilmeyen bilmediğini yok sanır, aldanır.

Allah teala anlık bile ‘’duaların kabul kulum, sen beni bir andın ya, ben seni on, yüz andım,’’ der.. İbadet edenin ağzına bal gibi bir tükürük salgılatır, haşyetle bütün bedenini ürpertir. Nasıl ki korkuttuğunun da dudaklarını çatlatacak kadar kurutur, benzini sarartır... Günahkâr kulunun kalbine, suçu işlediği anda endişeyi, kuşkuyu yerleştir. O tecelli ile tövbe etmesi için uyarır. İnat ederse kalbine vidan azabını verir. Daha da inat ederse dünyada öcünü alır, (el müntakim,) intikam sahibidir. Bunlar vahiy, yani işareten haberleşme değil de nedir.
Efendimizle birlikte sona eren Risalet’tir. Yani yeni ilahi yasalar gelmesidir.. 

Allah’ın efendimizden sonra öyle kulları gelmiştir ki, efendimiz onları ‘’Beni İsrail’in peygamberlerinden üstün olarak vasfetmiş, Onlar; gökteki yıldızlar gibidir, hangisine uysanız sizi hakka ulaştırırlar, buyurmuştur.’’ 

Sözün kısası makbuldür derler. O nedenle bu seferlik bu kadarla yetinelim...

O kardeşlerimize söyle: Onlar daha dileklerini dilemeden, Allah onları duyar, görür. Duasını kabul etmeyeceği kulunun boynuna kelepçe vurur da secdeye yaklaştırmaz. Öyleleri içinde bulundukları cehennemden çıkmayı dileyemezler. Çünkü cehennemlerinde, önceden yaptıkları bir suçun cezasını çekmektedirler. Şaşkınlıkları ve kibirleri artırılmış, kalp gözleri köreltilmişlerdir… Kulakları meleklerin tınısına duyarsız hale gelmiş, adeta sağırlaştırılmışlardır.

O yakınların rehberliğini sen yap biiznillah, yeterince tecrübe sahibi oldun bizce. Nereden nerelere geldin, kalfalık yapacak seviyedesin inşaallah.. Ama ille de bize yazmak isterlerse kapımızın nerede olduğunu ve herkese açık durduğunu sen biliyorsun..
Selam es selame 
( Can Sıkan Mektuplar-9 / Bilmediğini Yok Sanan Aldanır. başlıklı yazı HaciAli Bayram tarafından 5.02.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.